23 Şubat’ta yapacakları büyük kongre öncesi basın mensuplarıyla bir araya gelen Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, tarihsel bir eşikten geçildiğini ve böylesi bir dönemde kongreye gittiklerini belirtti
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri İdil Uğurlu ve Sedat Şenoğlu, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Bedran Öztürk ve bileşen partilerin eşbaşkanları, Beyoğlu’nda bir otelde basın mensuplarıyla bir araya geldi.
‘Baskılara karşı HDP özgürlük mücadelesi veriyor’
HDP Basın Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Azad Barış, dünyada ve bölgedeki gelişmeleri aktararak, “Gelişmelerin bizi nereye getirdiğini görüyoruz. Var olan baskılara karşı HDP özgürlük mücadelesi veriyor. Buna karşılık payımıza ise zulümdür” dedi. Yaşanan gelişmelere karşı geniş perspektifli bir tartışma sürecini başlatmak istediklerini belirten Barış, “Nasıl bir Demokratik Cumhuriyeti inşa edilebiliriz? Bu tartışmaların yoğunlaştırıp, sizinle konuşmak istiyoruz” dedi.
‘İktidarın bugünkü hedefi HDP’dir’
Daha sonra konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 23 Şubat’ta yapacakları kongre öncesi partilerinin üzerinde yoğun bir baskı olduğuna dikkati çekti. HDP’nin Türkiye’de legal siyaset yapan, barış ve özgürlük mücadelesi veren bir parti olduğunu ifade eden Buldan, “İktidarın bugünkü hedefi HDP’dir. Ama buna rağmen ayakta kalıyoruz. Ayakta kalmamızın nedeni halkımızdan aldığımız güçtür. Bu nedenledir ki yoğun baskıya rağmen ayakta durabiliyoruz” diye konuştu.
‘HDP’nin nasıl bir gücünün olduğunu herkese gösterdik’
“Geçen dönem kongremizi iki eşbaşkanımızın tutuklu olduğu bir dönemde yaptık” diyen Buldan, şöyle devam etti: “Buna rağmen halkımızın HDP’yi sahiplenmesi önemliydi. Aradan iki yıl geçti. 23 Şubat’ta gerçekleştireceğimiz kongremizin de büyük bir coşku ve katılımla geçeceğine inanıyoruz. Kongreyi, iktidara yürüyecek bir adım olarak görüyoruz. HDP seçimlerde demokrasi güçlerine verdiği destekle bütün planları bozan bir güç olduğunu gösterdi. Yerel seçimlerde hedefimizde, Kürdistan’da kayyumları göndermek batıda ise demokrasi güçlerini desteklemek vardı. Bunu da başardık. HDP’nin nasıl bir gücünün olduğunu herkese gösterdik.”
‘Seçimlerle birlikte genişlemeyi düşünüyoruz’
Türkiye’nin önünde önemli meselelerin olduğunu belirten Buldan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’nin yeni bir demokratik anayasaya ihtiyacı var. Yine içeride ve dışarıda bir barışa ihtiyaç var. HDP olarak bunun da mücadelesini veriyoruz. Adaletin, hukukun olmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Yine kutuplaşma ve ayrışmanın sona erdirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ülkede basın alanına yönelik büyük bir ambargo söz konusu. Gerçekleri yazan, çizen basın cezalandırılıyor. Yine kadına yönelik katliamların olduğu bir ülke. HDP olarak kadınların tacize, tecavüze, katliama uğramadığı bir Türkiye için mücadelemiz var. Türkiye’nin hemen hemen bütün cezaevlerin aydın ve siyasetçilerle dolu. Yine en önemli gündem olarak Kürt sorunu ve tecrit var. Bir an önce bunların da düzeltilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Parti olarak bunları gerçekleştirmek için kongreye gidiyoruz. Seçimlerle birlikte genişlemeyi düşünüyoruz. Demokratik ittifak gerçekleştirirsek iktidara da gideceğimizi biliyoruz.”
‘İktidar sorunları derinleştiriyor’
Daha sonra söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, tarihsel bir eşikten geçildiğini ve böylesi bir dönemde kongreye gittiklerini anımsatarak, “Geriye baktığımızda, özellikle son beş yıla baktığımızda, bütün dünyada giderek otoriteleşen bir durum var. İktidarlar var olan sorunları daha da derinleştiriyor” dedi.
‘Demokrasi ittifakında buluşabiliriz’
Ülkenin en temel sorununun demokrasi meselesi olduğunu vurgulayan Temelli, şöyle konuştu: “Sorunların çözümünün demokratikleşmeden geçtiğini düşünüyoruz. Kongreye giderken yaptığımız çalışmalarda bunu merkeze koyduk. Kongreye giderken nasıl bir Ortadoğu, bir Türkiye hayal ediyorsak bunu başarma gayretini sarf edeceğiz. Toplumda buna göre yan yana gelmeli ve ittifaklar örülebilmeli. Türkiye’de var olan bütün herkes yan yana gelebilmeli. Bütün güçlerin yan yana gelmesinin alt yapısı oluşmuştur. Herkese çağrı yapıyoruz, bir demokrasi ittifakında buluşabiliriz. Farklılıklarımız olabilir ama bu farklılıklarımızdan güç alabiliriz. Bu anlayışımızı koruyoruz. Evet, ülkenin bir anayasaya ihtiyaç var. Bir geçiş programına ihtiyaç var. Kongremiz büyük bir buluşmaya çağrıdır. Geçmişte ve bu süreçte, yaşadığımız önemli dersler olduğunu düşünüyoruz. Alışılagelmiş bir çerçeve yerine bunu geniş bir çerçeveye yaymak istiyoruz.”
‘Bir ittifak arayışı içerisindeyiz’
HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu ise, gerici iktidarların toplumu bir özne olmaktan çıkarmak istediğini söyleyerek, “Bizler ise toplumu bir özne haline getirmek istiyoruz. Toplumu bir özne haline getirmek bütün sorunların çözümünün burada olduğunu bilmek gerekiyor. HDK, bu görüşle soruna yaklaştı. Toplumda bunun çözümlerini bulmaya çalıştı. HDP’nin kongresi bu nedenle önemli bir zemin oluşturacak. HDK olarak kendi rolümüzü oynamak istiyoruz. Evet, bir ittifak arayışı içerisindeyiz. Ama esas ittifak toplumdur. Bunun arayışı içerisinde olacağız” diye konuştu.
‘Daha fazla örgütlenmeliyiz’
DTK Eşbaşkanı Bedran Öztürk de, Türkiye’nin en temel sorununun Kürt sorunu olduğu söyledi. Kürt sorununun “güvenlikçi” politikalarla çözülemeyeceğini, defalarca denendiğini ve sonuç alınmadığını dile getiren Öztürk, “Tam tersine sorunu daha da derinleştirdi. Geldiğimiz nokta bunu açık ve net bir şekilde göstermektedir. MHP-AKP ortak faşist ve tekçi anlayışının geldiği noktada da bunu görüyoruz. İktidar bloğunun bu zihniyeti, nerede olursa olsun Kürtlerin bir talebi söz konusu olduğunda veya bir statü elde ettiklerinde buna yönelik olarak ciddi, Türkiye halklarının geleceğini de karartmayı göze alarak, bu kazanımlara yönelik saldırılar düzenledikleri açık ve net bir şekilde görülmektedir. Bunu görüyorsak, başta HDK ve DTK olarak daha fazla örgütlenip, ‘Bu anlayışın ve zihniyetin alternatifiyiz, biz toplumu örgütleyeceğiz’ demeliyiz. Böylesi saldırıların yoğun olduğu bir süreçte, tecrit sadece Sayın Öcalan şahsında görmemek gerekiyor. 2013-2015 sürecini hep birlikte yaşadık bu ülkede, nasıl olumlu pozitif bir havanın, umudun yükseldiğini hep beraber gördük” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA