Gazeteci Kaya, ataerkil sistemin sadece kadınları değil erkekleri de sömürdüğünü belirterek, ‘Eşitsizliğin ortadan kalkması için erkelerin de bilinçlendirilmesi gerekiyor’ dedi
Türkiye’de kadın hareketine bakış açısını, kadın örgütlerinin gerçekleştirdiği dayanışmayı, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve “aile” olgusu üzerinden dayatılan “annelik” rollerini gazeteci yazar Seda Güler Kaya, Jinnews’e değerlendirdi. Kadın örgütlerinin güzel çalışmalar yaptığını ancak Türkiye’de dayanışma açısından eksiklik yaşandığını belirten Kaya, “Herkes iğneyle kuyu kazıyor. Çok hızlı yol almamız için bütün güçlerimizi birleştirmemiz lazım. Devlet örgütlenmeden korktuğu için örgütlenme kültürü de yok. Ve biz örgütlenme içinde kendimizi bölüyoruz. Kendi kavgalarımızla kendi içimizde mücadele ediyoruz ve esas hedeften uzaklaşılıyor” dedi.
‘Erkeğin de kurtuluşudur’
Ataerkil sistemin sadece kadınları değil erkekleri de sömürdüğünü ve eşitsizliğin ortadan kalkması için erkelerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Güler Kaya, “Çünkü kadının kurtuluşu erkeğin de kurutuluşudur. Birlik olarak çözülmesi gereken sorunlar var. Kadın hareketine baktığımız zaman aslında erkeklerin de lehine olan bir hareket. Kadına yönelik uygulanan şiddet ve cinayetler kadın sorunu değildir, bu bir erkek sorunudur. Erkeklerin yarattığı bir sorun ve erkeklikten kaynaklı sorunlar var. Bu konuların nedenleri üzerinde durmalıyız. Erkekler neden bir kadına, hem de yaşamlarını paylaştıkları ve sevdikleri kadına şiddet uygular? Nedenlerini araştırıp bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Sorun dayatılan annelik’
Dayatılan annelik rolü nedeniyle çocuk bakımının sadece kadının sorumluluğuymuş gibi gösterildiğini kaydeden Seda Güler Kaya, “Erkek de yapsın bunları. Neden her şeyden anneler sorumlu? Asıl sorun ve asıl sorumlu ataerkil toplum dediğimiz, toplumumuzda kadına dayatılan annelik. Sorunun temeline inmek gerekiyor ki alternatifi yaratabilelim” dedi.
İSTANBUL