‘Eğitim-öğretim yılı başında eğitimin durumu’ başlıklı bir rapor yayımlayan Eğitim Sen, ‘Türkiye OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra eğitime en az harcamanın yapıldığı ülke olmayı sürdürüyor’ dedi
2019-2020 Eğitim Öğretim Yılı 1 milyonu aşkın öğretmen ve 18 milyona yakın öğrenci ile Pazartesi (9 Eylül 2019) başladı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), Genel Başkan Feray Aytekin Aydoğan’ın sunumuyla bir rapor yayımlayarak, öğrenci ve öğretme sorunlarından okullardaki fiziki yetersizliklere kadar birçok konuda verilere dikkat çekti. Raporda ekonomik kriz sebebiyle birçok eğitim ihtiyacı kaleminde yüzde 15 ile yüzde 35 arasında fiyat artışı meydana geldiği aktarıldı. Türkiye’de eğitime yapılan harcama oranı OECD ortalamasının yarısında olduğunun belirtildiği raporda, “Türkiye OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra eğitime en az harcamanın yapıldığı ülke olmayı sürdürmektedir” denildi.
MEB özele teşvik ediyor
Raporda şu ifadelere yer verildi: “MEB, eğitimin gittikçe daralan kamusal niteliğini tamamen ortadan kaldırmaya çalışırken, öğrenci ve velileri açıkça özel okullara yönlendirme politikasını ‘özel öğrenim teşviki’ gibi uygulamalar üzerinden sürdürmektedir. Gerek okul sayısı gerekse öğrenci sayısı açısından baktığımızda 4+4+4 ile birlikte kamusal eğitimin adım adım terk edilerek, özel öğretimin desteklenmesi ve teşvik edilmesinin açık bir devlet politikası haline geldiği görülmektedir. Özel öğretim alanında 4+4+4 düzenlemesi sonrasında ortaya çıkan tablo kamusal eğitimin hükümet ve MEB işbirliği ile çökertilerek, özel öğretimin devlet desteğiyle nasıl ihya edildiğinin kanıtı niteliğindedir.” Raporda ayrıca, MEB uzun süredir eğitimin dinselleştirilmesi hedefiyle Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere, çeşitli dini vakıf ve derneklerle ortak protokoller imzalanmakta, yerellerde il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin katılımıyla çeşitli adlar altında toplantılar yapıldığına dikkat çekildi. Raporda şöyle denildi: “MEB’in imam hatip ve meslek liseleri merkezli olarak şekillendirdiği ortaöğretim okullaşma politikası, yıllardır öğrencilerin çoğunluğunun bu okullara yönlendirmeyi hedeflemiş ancak sonuç tam tersi olmuştur. 2019 Liseye Geçiş Sınavı (LGS) sonucunda birçok ilde Anadolu liseleri kapasitesinin iki katı öğrenci kabul ederken, başta imam hatip liseleri olmak üzere, bazı liselerin kontenjanları bu yıl da büyük ölçüde boş kalmıştır.”
4+4+4 iflas etmiştir
Eğitim Sen Adana Şube Başkanı İrfan Doğan ise Adana’da 17 Anadolu Lisesi’nde ikili eğitime geçildiğini ve bu kararın 4+4+4 eğitim sisteminin iflası olduğunu söyledi. Doğan, her yıl olduğu gibi bu yıl da çok sayıda sorun eşliğinde yeni eğitim ve öğretim yılının başladığına dikkat çekti. AKP’nin politikaları nedeniyle eğitimin ticarileştiğini dile getiren Doğan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hedefinde tüm okulların tek eğitime geçmesi olduğunu ancak bunu başaramadıklarına belirterek, bu durumun eğitim sisteminin iflası olarak tanımladı. Doğan, “Adana’da 17 Anadolu lisesinde ikili eğitime geçildi. Bu karar 4+4+4 eğitim sisteminin iflasıdır” dedi.
İmam hatiplere talep yok
Eğitimde özelleştirmenin gün geçtikçe arttığına işaret eden Doğan, imam hatip okullarına yüzde 16 oranında bir kaçış yaşandığını belirtti. Velilerin çocuklarının bir iş bulamayacağı düşüncesiyle imam hatip okullarına göndermediğini sözlerine ekleyen Doğan, “İmam hatipler iktidarın arka bahçesi haline getirildi. Biatçı, düşünmeyen, sorgulamayan bir gençlik yetiştirme çalışması sürüyor” dedi. Doğan, imam hatip okullarının çoğunun mevcudiyetinin boş olduğununu dile getirerek, ihtiyaç olan okullara verilmesini istedi. Doğan, eğitimin; bilimsel, anadilde ve laik olmasını istedi.
Hamdullah Kesen/Adana-MA