Libya’yı vuran Daniel fırtınasında 2 barajın çökmesi sonucu 20 bine yakın insan yaşamını yitirdi. Türkiye’de inşa edilmiş yüzlerce büyük baraj mevcut ve birçoğu da büyük risk oluştururken, Atatürk Barajı büyük tehdit
Libya’da meydana gelen sel felaketi sonrası iki barajın yıkılması sonucunda Derne’de 20 binlerce insan yaşamını yititrken ölüm sayısının 20 bine ulaşacağı açıklandı. Türkiye ve Yunanistan’ı da etkileyen ve 6 kişinin yaşamını yitirdiği İğneada’yı da Daniel fırtınasının vurduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre Libya’da etkili olan ‘Daniel’ fırtınasının Türkiye’de benzer bir hava olayında ya da depremlerden dolayı baraj çökmesi halinde çok büyük kayıplar ortaya çıkacak. Felaket akıllara İstanbul’u getirdi, barajlar risk altında.
Borçka tehdit altında
Libya’nın doğusunda ve Akdeniz kıyısında yer alan, Yeşil Dağ tepeleri ortasından bulunan Derne’yi ikiye bölen vadi, “Daniel” fırtınasının neden olduğu yağmur sularıyla dolarken, su seviyesi eşi benzeri görülmemiş bir şekilde yükselerek vadideki suyu tutan en önemli iki baraj üzerinde muazzam bir baskı oluşturdu ve sel suları barajların çökmesine sebep oldu. Karadeniz’de zaman zaman görülen yüksek miktarlı yağışların Daniel fırtınasının bıraktığı oranda bir yağışın görülmesi halinde Çoruh vadisine dizilen barajların domino etkisiyle yıkılması işten bile değil. Böyle bir şey olması halinde ise Artvin’nin Borçka ilçesi haritadan silinebilir.
İstanbul’da 3 baraj tehlikeli
Geçtiğimiz günlerde İstanbul İSKİ Planlama ve Yatırım Dairesi Başkanı Yasemin Taşçı, tehlike altındaki barajları açıkladı. Yasemin Taşçı, “Büyükçekmece, Alibeyköy ve Ömerli daha tehlikeli. Bunlardaki güçlendirme çalışmalarına DSİ tarafından devam ediliyor. Pabuçdere ve Kazandere barajlarımızda da iyileştirme alternatiflerimiz hazırlandı. Bu barajların bir kısmı DSİ mülkiyetinde bir kısmı idaremiz mülkiyetinde. İdaremizle DSİ arasında protokol imzalanarak alınması gereken güçlendirme proje çalışmaları başlatıldı” dedi.
Alibeyköy büyük tehdit
Olası bir depremde önündeki duvarın yıkılması halinde suyun doğrudan yerleşim yerlerini vuracağı Alibeyköy barajıyla ilgili konuşan Taşçı, “Yaklaşık bir buçuk iki saatlik taşım senaryosuyla baraj gövdesinin yıkılması durumunda taşkın haritaları belirlendi. Büyükçekmece’de baraj gödesinin yıkılması denizle bağlantılı olduğu için çok sıkıntılı değil ama Alibeyköy’de yerleşim yerlerinde taşkın riski var. İnsan kaybı, can kaybı, mal kaybı bunun çok ciddi ekonomik boyutu da var. Yani bu bölgelerde yaşayanlar açısından risk daha yüksek” dedi.
Kürt coğrafyasında barajlar
Türkiye’de 861 adet baraj olduğu belirtiliyor. Bu barajlardan en büyükleri ise Kürt coğrafyasında inşa edildi ve birçok baraj inşası ise halen sürüyor. Bu barajların büyüklükleri ise; Atatürk Barajı 817 km2, Keban Barajı 675 km2, Ilısu Barajı 313 km2, Karakaya Barajı 268 km2 alana sahip. Mereş’te; 7,5 ve 7,8 büyüklüğündeki iki yıkıcı depremin ardından Atatürk Barajı’nın kritik durumda olduğu ortaya çıkmıştı. Raporlara göre şiddetli depremler nedeniyle bu barajın duvarında çatlaklar oluşmuş ve bu barajın etrafındaki alanlar şu ana kadar boşaltılmış olsa da sanal alanın kullanıcılarına göre uzmanlar Atatürk Barajı’nın her an kırılabileceği ve ortaya çıkan tahribatın 30 kilometrekarelik bir alanı etkileyebileceği konusunda uyardılar.
Büyük tehlike: Atatürk Barajı
Diğer taraftan büyük barajların rezervuar depremlerine yol açtığı birçok bilimsel araştırmada yer aldı. Sismalog ve jeofizikçi olan Prof. Dr. Haluk Eyidoğan’ın ‘Atatürk Barajı depremleri tetikliyor’ başlıklı araştırma yayınlarken, Prof. Dr. Hasan Tosun’nun da aynı başlıkta hazırladığı araştırmasında, “Fırat Nehri üzerinde 169 m yüksekliğinde, 84 000 hm 3 su rezervuarına sahip, zonlu kaya dolgu barajı olan Atatürk Barajı, rezervuar kaynaklı olay tetikleme açısından yüksek risk taşımaktadır” sözleri bu devasa büyüklükteki barajların büyük tehdit unsuru olduğunu ortaya koymakta. Daniel benzeri bir fırtına sonucu çok yüksek miktarda yağışların yaşanması halinde bu barajlar bölge açısından büyük bir tehlike oluşturmakta.
EKOLOJİ SERVİSİ