İliç’te 9 işçi siyanürlü yığının altında kalırken, bölge için büyük bir tehdit ortaya çıktı. Türkiye’nin 19 farklı noktasında bulunan siyanür havuzları, her gün toprağı, suyu ve havayı zehirlemeye devam ediyor
Erzingan’ın İliç ilçesindeki ABD-Kanada ortaklı SSR Mining ve Çalık Holding’e bağlı Lidya Madencilik ortaklığına ait Anagold şirketine ait Çöpler altın madeni sahasında 13 Şubat günü meydana gelen heyelan sonucu toprak altında kalan 9 işçi hayatını kaybetti. Kurtarma çalışmalarının olaydan birkaç gün sonra sonlandırılmasıyla işçilerin cansız bedeni 16 gündür siyanürlü yığının altında bırakılırken, maden sahasındaki ağır metal ve kimyasallar toprağa ve suya karıştı. Kapasite artışı ile ilgili 11 Mart 2011 tarihinde hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna göre, maden sahasında toryum ve uranyum saptandı.
‘Siyanojen klorür’
ÇED raporunda ayrıca madende kanserojen olan molibden, cıva, çinko, kurşun, arsenik, kadmiyum, antimon, bakır, bizmut, mangan, indiyum, kükürt, selenyum, tellür gibi maddelerin de bulunduğu yer aldı. Şirketin Fırat ve Karasu nehirlerine uzanan 17 bin 500 hektarlık alanda maden işletme ruhsatı bulunuyor. Uzmanlara göre, altın ayrıştırmada kullanılan siyanürün madenin hemen yakınında bulunan Karasu Nehri’ne karışması sonucu suda öldürücü etkiye sahip ‘siyanojen klorür’ gazı oluşturmasının yanı sıra toprağa karışan siyanürün bitkiler yoluyla havaya karışması halinde büyük felaketlere yol açma tehdidi sürüyor. Diğer yandan Türkiye’de siyanürle altın ve gümüş madeni elde etme uygulaması genişleyerek sürüyor.
19 bölgede siyanür tesisi
Bu madenlerin 5’i Koza Altın tarafından işletilen İzmir’deki Ovacık ve Çukuralan, Gümüşhane’deki Mastra, Kayseri’deki Himmetdere ve Eskişehir’deki Kaymaz altın madenleri. Buraların yanı sıra Manisa-Sart, Uşak-Kışladağ, Erzingan-Çöpler, İzmir-Efemçukuru, Niğde-Bolkardağ, Gümüşhane-Midi, Ordu-Fatsa, Sivas-Bakırtepe, Kayseri-Kaş, Konya-İnlice, Balıkesir-Kızıltepe, Çanakkale-Lapseki, Balıkesir-İvrindi ve Kayseri-Öksüt altın madenlerinde siyanürlü ayrıştırma yöntemi kullanılıyor. Siyanür ayrıştırmalı altın madenciliğini hatırlatan faciayla gündeme gelen İliç’te, 24 Haziran 2022 tarihinde de siyanür borularının patlaması sonucunda tonlarca siyanür Fırat Nehri’ne, oradan da İliç Barajı’na aktı.
Zehirlenme birçok kentte
Uşak-Eşme’de Haziran 2007’de 1500 kişi siyanürden kaynaklı zehirlendi. Gümüşhane’de de Karamustafa Deresi’nde yaşanan balık ölümleri sonrasında Gümüşhane İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün aldığı numuneler sonucunda dere yakınlarında bulunan madenden siyanür karıştığı tespit edildi. 2016 yılında Kütahya-Tavşanlı ilçesinde Eti Gümüş’e ait siyanürlü ayrıştırma yapan madene birkaç kilometre uzaklıkta bulunan Dulkadir köyünde 15 gün içerisinde 150 oğlak ve bir büyükbaş hayvan zehirlenerek öldü. Bunların yanı sıra siyanür havuzlarının bulunduğu birçok ilden hayvan ölümleri ve insan zehirlenmeleri sürekli olarak gündeme geldi.
Gümüşköy unutulmadı
Bu sızıntıların yanı sıra bu madenlerde birçok kaza da yaşanırken, siyanür ve onlarca ağır metal suya ve toprağa karıştı. Bu kazalardan birisi 7 Mayıs 2011 tarihinde Kütahya merkez ilçesi Gümüşköy’de bulunan Eti Gümüş AŞ’ye ait gümüş madeninde yaşandı. Maden işletmesindeki atık depolama barajının bir bölümünün yıkılması sonucu siyanürün çevreye yayılma tehlikesi oluştu ve tesiste üretim geçici olarak durduruldu.
Şebinkarahisar siyanüre boğuldu
18 Kasım 2021’de ise Giresun’un Şebinkarahisar ilçesi Yedikardeş köyünün hemen üzerinde bulunan Nesko Madencilik AŞ’ye ait maden ocaklarında kullanılan siyanür atıklarının depolandığı havuzların setleri yıkıldı. Patlamanın etkisiyle yakındaki dereye akan zehirli atıklar, Kılıçkaya Barajı’na ulaştı. Siyanür ve diğer zehirli atıklar suyun dereye karışmasıyla birlikte önce çevre köylerdeki bahçelere, ardından Gümüşhüne’den Tokat’a kadar geniş bir alana yayıldı.
Gördes’te patlama!
22 Mart 2022’de de Manisa’nın Gördes ilçesinde faaliyet gösteren META Nikel Kobalt işletmesine ait atık barajına giden borulardan birisinde patlama yaşandı. Patlamanın etkisiyle borunun içindeki beyaz renkli sıvı toprağın beyaz renge bürünmesine sebep olurken, borunun patladığı yerin yakınından geçen deredeki sular ile birlikte tarımsal sulamada kullanılan Çiçekli Barajı’na aktı.
Tehditler büyüyor
Birçok kentte bulunan siyanürlü maden ayrıştırma havuzları tehlike saçmaya devam ederken bir yandan da yeni projeler sürekli gündeme geliyor. Koza Altın Agirî’nin Giyadîn ilçesi Mollakara köyü coğrafyasında altın madeni ve siyanür tesisi kurma çalışmaları sürüyor. Trabzon Tonya ve Maçka, Giresun-Bulancak, Rize-Kalkandere, Niğde-Ulukışla, Manisa-Sart, Eskişehir-Kaymaklı bölgelerine verilen maden ruhsatları, her an bölgede madencilik faaliyetlerinin başlaması için tehlike olarak duruyor. Dersim Ovacık’ta ise altın ve krom madenleri için izinsiz olarak çalışmalar sürüyor. Yine Kütahya-Simav’da açılması planlanan altın madeninin Akşehir-Simav fay zonu üzerinde olduğu ve ciddi risk taşımakta. Susurluk Havzası’nın su kaynağı durumunda olan bölgeden sızacak siyanür Güney Marmara Bölgesi ve Marmara Denizi’ne kadar bölgenin bu ağır metallerle zehirlenmesine neden olacak.
Haber: Tolga Güney / MA