Bütçe görüşmelerinde Türkiye ve Kurdistan’daki doğa kırımına dikkat çeken DEM Parti milletvekilleri, ‘Cudi’de, Gabar’da, Şırnak’ta ‘askerî operasyon’ adı altında yakılan ormanların, katledilen canlıların haddi hesabı yok’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri, Genel Kurul’da görüşülen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı kuruluşların bütçe görüşmelerinde konuştu. Türkiye ve Kurdistan’daki doğa kırımına dikkat çeken DEM Parti milletvekilleri, “Cudi’de, Gabar’da, Şırnak’ta ‘askerî operasyon’ adı altında yakılan ormanların, katledilen canlıların haddi hesabı yok. Havan toplarıyla sadece insanlar, çocuklar ölmüyor aynı zamanda yaban hayvanlarının, kurdun, kuşun canı ve yurdu da yok ediliyor” dedi.
‘Temiz hava solumuyoruz’
Halkın iradesine kayyım atanan seçim bölgesi olan Wan’ın sorunlarından söz eden Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, “Van zaten göl bakımından oldukça zengin bir il, siz yeni göller oluşturmaktan vazgeçin gelin, Van Gölü’nün çevresinde birleşelim çünkü gerçekten Van Gölü risk altında. Bunu hep birlikte kurtarabiliriz… TMMOB’un 2022 raporunda da partikül maddelerle ilgili üst limitin onlarca kez aşıldığı ifade ediliyor. Raporlara göre Van, Ağrı, Iğdır, Batman ve Şırnak en kirli havayı soluyan kentler arasında. Dolayısıyla bizler temiz hava solumuyoruz” dedi.
‘Yerin dibine batsın enerji’
Söz alan Özgül Saki, “AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 41 milyon 196 bin hektar tarım arazisi mevcutken 2021’de bu arazi toplamı çayır ve meralar dâhil edilmesine rağmen 38 milyon 63 bin hektara gerilemiştir… 12 bin yıllık tarihî Hasankeyf’in kurulduğu mağaralar ve Selahaddin Kalesi sular altında bırakıldı. Cengiz Holding’in göz diktiği Artvin Cerattepe’de yıllar yılıdır halk katledilen ormanları korumaya ve maden ocaklarına karşı direnmeye devam ediyor. Akbelen Ormanları’nda yok edilen ağaçlarının yerinde artık şirketlerin iş makineleri kömür ocağı açıyor. ‘Yerin dibine batsın bu enerji, yerin dibine batsın bu kömür.’ diyor köylüler orada. Görüp görebileceğimiz en büyük mega menfaat projesi olan Kanal İstanbul iki kıtanın ekolojisini, doğasını, yaşama alanlarını tehdit ediyor” diye belirtti.
‘Limak istesin, AKP yapsın’
Perihan Koca ise, asbeste, ölümcül zehirlere maruz kalan halkın bir taraftan sürgün edilme korkusuyla yaşadığını kaydederek, “Depremin yok edemediği bir halkı siz bu mezhepçi, nefret politikalarınızla, rant politikalarınızla görüyoruz ki yok etmeye çalışıyorsunuz. Bakın, mesele sadece Hatay meselesi değil, mesele sadece deprem bölgeleri de değil, şu anda ülkenin her karış toprağı müteahhitler çetesinin eline pekâlâ geçebilir vaziyette. Yeter ki müteahhitler, siyasetçi abilerinden, ablalarından ricacı olsunlar, sizin onlar için yapamayacağınız hiçbir şey yok. Cengiz istesin AKP yapsın, Kolin istesin AKP yapsın, Limak istesin AKP yapsın, ne de olsa elinizin kiri değil” ifadelerini kullandı.
Kaynak: JINNEWS