Son dört ayda Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası uyuşturucu şebekeleri ve aralarında kırmızı bülten ile aranan yabancı uyruklu yöneticilerin de bulunduğu yüzlerce şüpheli gözaltına alındı. Türkiye uluslararası uyuşturucu ağının merkezi haline geldi
Türkiye’de uyuşturucu ve suç örgütlerine yönelik yapılan operasyonlar mayıs ayından bu yana artış gösterdi, ancak özellikle uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığı ile ilgili operasyon açıklamaları eylül ayında gözle görülür bir şekilde arttı.
İçişleri Bakanlığı’nın eylül ayından 21 Kasım tarihine kadar yaptığı açıklamalarda, 2 bin 242 kişinin yakalandığı, tonlarca uyuşturucuya el konulduğu belirtildi. Kasım ayında dikkat çeken ise uluslararası uyuşturucu çetelerinin yöneticilerinin yakalanmaları, Güney Amerika’dan Avrupa’ya uzanan ağların Türkiye’deki ayaklarının ortaya çıkarılması oldu.
18-19 Kasım’da İnterpol tarafından mavi bülten ile aranan Hırvatistan uyruklu Christijan Palic ve kırmızı bülten ile aranan Nenad Petrak İstanbul’da yakalandı. Bu iki ismin Güney Amerika’daki kartellerle işbirliği içinde olduğu, Avrupa genelinde faaliyet gösteren uluslararası bir uyuşturucu kartelinin yöneticileri olduğu açıklandı.
Üç ayda 2 bin kişi yakalandı
Yapılan açıklamalarda yalnızca eylül ayı içinde Türkiye genelinde 35’ten fazla şehirde yapılan operasyon ile 926 uyuşturucu tacirinin yakalandığı duyuruldu. Bunlar arasında 20 Eylül’de Bosna Hersekli olduğu bildirilen ve uluslararası bir ağın parçası olduğu düşünülen 6 kişi de vardı.
Peker, Soylu’yu hedef göstermişti
27 Ekim’de Mersin limanında ise muzlara gizlenmiş olarak 610 kilo kokain ele geçirildi. Mersin limanında, çoğunlukla muz kargosu arasında, kokain yakalanma haberleri 2021 ve 2022’de de devam etmişti. 2021’de yine aynı limanda 60 kilo kokain ele geçirilmişti.
Mersin limanındaki kokain trafiğini kamuoyunun dikkatine getiren ise o dönem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu iddialarıyla hedef alan suç örgütü lideri Sedat Peker olmuştu.
Güney Amerika’dan Avrupaya: Uluslararası uyuşturucu ağları
Kasım ayında ise uluslararası uyuşturucu ağlarının Türkiye ayaklarına operasyonlar öne çıktı. Son 3 hafta içerisinde “Kartel operasyonları” olarak adlandırılan üç ayrı operasyonda, yıllardır arandığı belirtilen uluslararası uyuşturucu kartellerinin yöneticilerinin yakalandığı, çetelerin çökertildiği duyuruldu.
Mersin limanında ele geçirilen kokainlerin ardından 2 Kasım’da Avusturya merkezli “Comanchero” adlı örgütün Türkiye ayağının çökertildiği açıklandı.
Operasyonda, örgüt liderleri Hakan Ayık ve Duax Hohepa Ngakuru’nun aralarında yer aldığı kırmızı bültenle aranan beş kişi yakalandı.
Türkiye’de vatandaşlık aldılar
4 Kasım’da Kırmızı Bülten ile aranan Maximilian Rivkin ve Necmi Şaki gözaltına alındı ve tutuklandı. Rivkin de “Nikaloj Ankov” adına düzenlenen Bulgar pasaportuyla Türkiye’de vatandaşlık alabilmiş, ismini Cem Cansu olarak değiştirmişti.
Hakan Ayık, 2015 yılından bu yana aranıyordu ve daha önce basına yansıyan pek çok haberde Türkiye’de olduğu yazılmıştı.
Kolombiya pasaportu
Operasyonlarda yakalananlar arasında İtalya ve Arnavutluk makamlarınca Kırmızı Bülten ile aranan, Güney Amerika’dan Avrupa’ya uyuşturucu sevkiyatı yaptığı belirtilen Kompanio Bello isimli uyuşturucu kartelinin lideri Dritan Rexhebi de vardı.
10 Kasım’da yapılan operasyonda yakalanan Rexhepi’nin Türkiye’ye Benjamin Omar Perez Garcia ismine kayıtlı bir Kolombiya pasaportu ile giriş yaptığı belirtiliyordu.
9 Kasım’da Ankara merkezli 32 ilde düzenlenen operasyonlarda liderliğini yabancı uyruklu olduğu belirtilen Jamukhan Ulus’un yaptığı bir ağın çökertildiği, Ulus ile birlikte 210 şüphelinin yakalandığı açıklanmıştı.
Hırvat kartel liderleri Türkiye’de
En son 18-19 Kasım’da İnterpol tarafından mavi bülten ile aranan Hırvatistan uyruklu Christijan Palic ve kırmızı bülten ile aranan Nenad Petrak’ın İstanbul’da yakalandığı duyuruldu.
Bu iki ismin Güney Amerika’daki kartellerle işbirliği içinde olan uluslararası bir uyuşturucu kartelinin yöneticileri olduğu açıklandı.
Buna göre bu kartel, Güney Amerika’daki suç örgütleriyle bağlantı sağlıyor, Avrupa’da faaliyet gösteren kartellerle işbirliği içinde Güney Amerika’dan kokain temin ediyor ve elde edilen gelirlerin aklanmasında önemli rol oynuyordu. Bu iki isim, İspanya, Fransa, Hollanda, Karadağ ve Almanya’yı içine alan bir suç örgütü kurduğu, bu ağ ile uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ağını yönetiyordu.
Dikkat çeken Türk ortak
Hırvatistan’daki haberlerde dikkat çeken bir başka ayrıntı ise Petrak’ın bir Türk ortağı olduğu iddiası oldu. Habere göre, Hırvatistan’ın Yolsuzluk ve Organize Suçlarla Mücadele Ofisi’nin soruşturmasında elde edilen SKY ECC kayıtlarında Petrak’ın ismi açıklanmayan bir Türk ortağı ile yaptığı konuşma ve mesajlar incelendi. Ayrıca, habere göre mahkeme kayıtlarında, kamuya açık verilere göre Ersa Adriatic isimli bir şirketin kurucuları arasında dört Türkiye vatandaşının da ismi geçiyordu. Petrak’ın ise şirketin bir üyesi yani şirketi temsil eden bir vekil olarak listelendiği iddia ediliyordu.
Kayıtlarda dikkat çeken bir isim de Ersa Adriatic şirketler grubunun yöneticisi olarak geçen Zekeriya Ersin Öktem oldu. Öktem’in ismi daha önce Sedat Peker’in iddiaları arasında geçmişti. Firari eski cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz’ü kaçırdığı iddia edilen Aytaç Ocaklı’nın ifadelerinde Öktem’in ismini verdiği iddia edilmişti.
Kaynak: YetkinReport