Türkiye ile Bulgaristan arasında yıllık 1.5 milyar m3 doğal gaz için 13 yıl süreli anlaşma imzalandı. Putin tarafından Rusya’nın gazı için mümessilliğe atadığı AKP iktidarı Trakya’yı gözden çıkardı
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bulgaristan ile imzalanan doğal gaz anlaşmasının Türkiye’nin gaz merkezi olması için önemli adımlardan birisi olduğunu söyledi. Bakan Dönmez yaptığı açıklamada, “Bu anlaşmanın süresi 13 yıl olacak. Yıllık yaklaşık 1.5 milyar metreküpe kadar bir gaz transferi söz konusu olacak. Başta Bulgaristan olmak üzere Avrupa’nın da doğal gaz arz güvenliğine büyük katkı sağlayacak” dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’de bir doğal gaz merkezi kurulabileceği yönlü açıklamasının ardından ilk adım atılmış oldu. Türkiye ile Bulgaristan arasında yapılan anlaşma BOTAŞ ile Bulgaristan doğal gaz şirketi Bulgargaz arasında imzalandı.
2. Nükleer Santral Trakya’ya mı?
Mersin’in ardından sürekli gündemde tutulan Sinop Nükleer Santrali’nin yani 2. Nükleer Santrali’nin yerinin Trakya olma ihtimali yüksek. Erdoğan geçtiğimiz Aralık ayında yaptığı bir açıklamada, “Değerli dostum Sayın Putin’le önemli görüşmelerimiz oldu. Adımlarımızı attık, atıyoruz ve böylece özellikle Trakya, doğal gazda, enerjide bir hub haline gelecektir. Bununla ilgili çalışmalarımızı bölgemizdeki enerji ortaklarımızla birlikte yürütüyoruz. Halen toplamda 20 milyar dolarlık bir yatırımın sürdüğü nükleer güç enerjisini de bu tabloya eklediğimizde, artık enerji alanında bambaşka bir seviyeye yükseleceğiz” sözleri Trakya’nın çok önemli tarımsal potansiyelinin yok edileceğini gösteriyor.
BOTAŞ’a sermaye aktarımı
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati Haziran 2022’de yaptığı açıklamada, hazırlanan ek bütçenin 134.5 milyar lirası BOTAŞ ve EÜAŞ’a yapılacak aktarmalar için kullanılacağını belirtmişti. Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan BOTAŞ’a 2022’nin ilk 9 ayında yapılan transferler 114.9 milyar TL’ye ulaşmıştı. Haziranda bir aktarma gerçekleşmezken, temmuz 4.5 milyar, ağustos 26 milyar, eylülde ise 18 milyar lira aktarıldı. 2021 yılı Eylül ayından 2022 Eylül ayına kadar 1 yılda 160 milyar lira aktarılırken, bu yekün içinde olmayan Aralık 2021’de ise 40 milyar lira aktarım eklendiğinde BOTAŞ’a aktarılan tutar 200 milyar lira oldu. 2022 yılının Ekim, Kasım ve Aralık ayları verilerine ise henüz ulaşamadık.
BOTAŞ kamu kurumu mu?
Tamamen denetim dışı bırakılan ve tek karar vericinin Erdoğan olduğu Türkiye Varlık Fonu’na (TVF) aktarılan BOTAŞ için 2021 yılı Temmuz ayında Erdoğan’ın başkanlığında bir toplantı yapılmış ve toplantıda 3.5 saat BOTAŞ’ın konuşulduğu duyurulmuştu. BOTAŞ’ın özelleştirme planları ise uzun süredir gündemde yer tutarken, TVF elinde olması ise bir kamu kuruluşu olamayacağına işaret ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan ile kucaklaşma sonrası yapılan görüşmelerde Nahyan, Türkiye’ye yağmaya geldiklerini ‘Bizim için fırsat’ sözüyle açıkça belirtmesi dikkat çekmişti. Katar’la girilen girift ilişkiler uzun yıllardır sürerken BAE ile kucaklaşma sonrası Suudi Arabistan’la da el sıkışmanın ardından Türkiye’ye 10-15 milyar dolar civarında bir nakit akışı yaşandı. Fırsat peşinde koşanların en önemli fırsatlarından birisinin BOTAŞ olma olasılığı ise çok yüksek.
AKP Trakya’yı gözden çıkardı
AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı V. Putin’le geçtiğimiz ekim ayında yaptığı görüşme sonrası Trakya’nın AB’nin doğal gaz dağıtım merkezi olması yönünde görüştüklerini belirtmişti. TürkAkım boru hattının kapasitesinin arttırılması ve Trakya coğrafyasının doğal gaz ve enerji işletmeleriyle işgal edilme planları uzun süredir yapılmakta. Kaya gazı sondajları ve üretimlerinin devam ettiği Trakya’da konvensiyonel doğal gaz sondajları da sürüyor. Birinci sınıf tarım toprağına sahip Trakya’da yer altı suları ve halen temiz akabilen akarsular kaya gazı ve sanayi tesislerine bağlanırken, nehirler de debiler her geçen yıl düşmekte, sanayi tesislerinin atıklarıyla beslenen Ergene Nehri’nde ise su yerine zehirli akışkana dönüşürken benzer bir durum Meriç Nehri’nde de yaşanmakta.
Trakya istila altında
Trakya topraklarının yüzde 74’ünü tarımsal araziler oluşturuyor. Ayçiçeğinin yüzde 63’ü, pirincin yüzde 44’ü, buğdayın yüzde 9’u Trakya’da üretiliyordu. Trakya topraklarındaki verimliliğin Konya, Niğde ya da Eskişehir’deki tarım arazilerinden 3-4 kat daha fazla olduğu ise biliniyor. Böylesi toplumsal bağlamda stratejik olan bölge bazı çıkarlar uğruna yok edilişe sürükleniyor. Türkiye coğrafyasında, Diyarbakır ve Trakya bölgesinde dünya tekeli olan enerji şirketlerine ve yerli uzantılarına sondaj ve işletme lisansları veriliyor. Diyarbakır’da Schell firması ve TransAtlantic Petroleum sondaj çalışmaları ve gaz üretimine başlarken TransAtlantic Petroleum ve alt şirketi olan Kanadalı Valeura Energy’nin bağlı ortaklığı olan Thrace Basin Natural Gas (Türkiye) Co. Trakya’da uzun süredir bu işlemi gerçekleştirirken, Trakya adeta şirketlerin istilası altına sokuldu.
Sular çalınıyor
Kaya gazı çıkarılmasında sadece bir kuyuya bir seferde yaklaşık 18.000 m3 su basıldığını ve bunun 15-20 kez yinelendiğini, toplamda bir kuyuda ortalama 300.000 m3 su kullanıldığını ve bu suların hiçbir biçimde geri kazanılmadığını biliyoruz. Sondaj kuyularının sayısı binlere ulaştığında yer altı sularının tükenip kirleneceğini, yer altında suyu depolayan akiferlerin yok edileceğini, çevrede bulunan derelerin tamamının bu yolla kurutulacağını, tarımın yapılamaz hale geleceğini ve göç etmek zorunda kalacağımızı ise bilmek durumundayız. İktidarın DSİ eliyle Trakya’da yer altı barajı inşa etme projesi de bölgeyi doğal gaz merkezi yapmak isteyenlerin kaya gazı üretimlerine bu suları bağlamak isteyeceğini de belirtmek gerekiyor.