Türkiye ile Mısır arasında ilişkilerin ‘normalleşmesi’ adına Türkiye’nin İhvan’a yönelik adımları da karşılık bulmadı. Dr. Iyad El Mecali, konuyla ilgili ‘Ankara’nın Libya’daki eylemleri en büyük engel’ yorumunu yaptı
Türkiye ve Mısır arasındaki normalleşme ilişkileri ile ilgili çabalar her seferinde boşa düşüyor. Türkiye’de Mısır devletine karşı çalışan İhvan televizyon kanalları dahi kapatılırken, İhvan grubunun birçok komutanı ve üyesi Türkiye’den kovuldu. Ancak Kahire, özellikle Türkiye’nin Mısır’ın kendi güvenliğine tehdit olarak gördüğü Libya’daki siyasi müdahaleleri devam ettiği için bu çabalara ikna olmadı.
28 Ekim’de Mısır Dışişleri Bakanı Salih Şükri, iki görüşmenin ardından ülkesi ile Türkiye arasındaki görüşmelerin durduğunu açıklayarak, “Türkiye’nin Libya’daki eylemlerinde bir değişiklik olmadı” dedi.
Türk hükümetinin Trablus’ta Ebdulhemid El Debibe başkanlığındaki geçici Wehda El Weteniye hükümetiyle imzaladığı Akdeniz’de doğalgaz ve petrol aramalarına ilişkin yeni anlaşma Mısır ve Yunanistan’ın itirazıyla karşılaştı.
Türkiye son dönemde başta Mısır olmak üzere Arap devletleriyle ilişkilerini geliştirmeye çalıştı.
Türkiye’nin Mısır’daki İhvan hükümetinin devrilmesi konusundaki duruşu ve bu gruba verdiği destek nedeniyle, özellikle Mısır’ın bu grubu terör örgütü olarak tanımlamasından bu yana, Mısır ile Türkiye arasındaki ilişkiler 10 yılı aşkın bir süredir kopuktu.
Bir süre önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ile üst düzey temasların ve görüşmelerinde sorun olmadığını belirterek, Mısır ile ilişkilerin iyileştirilmesine yönelik görüşmelerin devam ettiğini, ancak büyük engellerin olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili olarak Ürdün’deki Mute Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler uzmanı olan Dr. Iyad El Mecali ANHA’ya konuştu.
Dr. İyad El Mecali, “Türk devletinin gerek Libya’da gerek Ortadoğu’da attığı adımlar Kahire’nin güvenliğine tehdit oluşturuyor. Bu nedenle de normalleşme çabaları tıkanıyor” yorumunda bulundu.
Türkiye’nin, Libya’ya müdahalesinin güvenlik ve siyasi durumu daha da karmaşık hale getirdiğini ifade eden El Mecali, Türkiye’nin Libya’daki siyasi partiler arasındaki çatışmalara verdiği desteğin artmasıyla birlikte gerginliğin arttığını söyledi.
Kahire’nin Libya’daki çatışmaya yönelik tutumunun Ankara’nın tutumuna aykırı olduğuna dikkat çeken El Mecali, devamında şunları söyledi: “Ankara ve Kahire’nin ilişkileri yeniden normalleştirme ihtiyacının artması ve her iki devletin karar verici kurumlarının bunu uygulama arzusu ile her iki taraf da ortak dosyaları tartışmaya çalışıyor. Ankara’nın Libya’daki eylemleri, bu normalleşmenin adımlarını ve siyasi ve ekonomik ilişkilerin eskisi gibi iki tarafın ortak çıkarlarına göre dönmesini engelleyen en büyük engeldir. Türkiye’nin Libya’daki politikaları nedeniyle Kahire, görüşmeyi askıya aldı. Durum Ankara ile gerginliğe ve muhalefete döndü. Erdoğan’ın El Debibe hükümetine desteğini sürdürmesi halinde geri dönüşün olmayacağına dair işaretler var.”
‘Kahire gayrimeşru görüyor’
Mısır’dan uluslararası ilişkiler araştırmacısı Elaa Farûq da, “Mısır ile Türkiye arasında Libya ile ilgili ihtilafın nedeni, Türkiye’nin Ebdulhemîd El-Debibe hükümetiyle birçok anlaşma imzalamasıdır. Kahire bu hükümeti gayrimeşru görüyor” yorumunda bulundu.
Mısır Dışişleri Bakanı’nın Kahire ile Ankara arasındaki görüşmelerin askıya alınmasına ilişkin açıklamalarına dikkat çeken Farûq, bunun iki taraf arasındaki çatışmaların geri dönüşü anlamına gelmediğini, konunun baskının bir parçası olduğunu söyledi.
Mısır’ın El Debibe hükümetine karşı resmi bir tavır aldığını ve Fethi Başağa hükümetini tanıdığını bildiren Farûq, bu durumun Türkiye ile Mısır’ı karşı karşıya getirdiğine dikkat çekti.
Kaynak: ANHA