Suriye politikasında dümeni bir Rusya bir ABD’ye çeviren Türkiye, Kürtlere karşı kullandığı “Kuva-yi Milliye” gücü ÖSO’yu İdlib’te HTŞ’ye yem yaptı. Kentte 12 gözlem noktası bulunan Türkiye’nin MİT üzerinden plana dahil olduğu belirtiliyor.
Nazım Daştan/MA
Türkiye’nin denetiminde bulunan İdlib’te selefi ve radikal gruplar arasında başlayan çatışmalar giderek arttı. Bölgenin en güçlü olan ve eski adı El Nusra olan Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ile “Ulusal Kurtuluş Cephesi” çatısı altında bulunan Türkiye’nin “Kuva-yi Milliye (Milli Güçler)” ÖSO grupları arasında başlayan çatışmalarda, ilkin Nureddin Zengi grubu tasfiye edildi. Sonrasında kentin Etarib bölgesinde bulunan Suvar Şam grubu da HTŞ karşısında dize getirildi. Şimdi ise, Maaret El Numan bölgesinde bulunan Sukur Şam ve Ehrar El Şam gruplarının HTŞ ile çatışmaları başladı. HTŞ bazı yerlerde bu grupları dize getirirken, Suriye rejimi de HTŞ’nin İdlib’in güneyinde elde ettiği mevzilere karşı sevkiyat yapıyor. İdlib’te zemini daralan Türkiye, Rusya ile ABD arasında mekik dokumaya devam ediyor.
HTŞ, Maaret El Numan bölgesinin kendisine devredilmesi çağrılarında bulunurken, bir yandan da operasyon hazırlıkları yapıyor. Bölgede etkin olan Sukur Şam’ın bazı birliklerinin HTŞ’nin çağrılarına yanıt verdiği ve onlara katıldığı gelen bilgiler arasında. Uluslararası olan ve birçok ülkeye uzanan M5 otoyolu, Maaret El Numan bölgesinden geçerken; bu yol Halep, İdlib, Hama, Humus ve Şam’ı birbirine bağlıyor.
Çatışmalar rejim sınırına dayandı
Sadece İdlib’le sınırlı kalmayan çatışmalar, Haleb, Hama ve Lazkiye kırsalına da sıçradı. HTŞ, burada da büyük oranda kontrolü eline alırken, kentin güney hattına denk gelen bu yerlerde rejim de harekete geçti. HTŞ’ye karşı bölgeye sevkiyat gönderen rejim güçleri, mevzilerini güçlendiriyor. Bu bölgeye İran’a bağlı güçlerin de sevk edildiği belirtilirken, HTŞ’nin bu bölgede rejim mevzilerini tehdit ettiği aktarıldı. Sahada bulunan hem uluslararası hem de bölgesel güçler tarafından terör listesi grubunda bulunan HTŞ’ye operasyon zemini hazırlanırken, Rusya ve İran’ın bu konuda harekete geçmesi de beklenenler arasında. Bölgede 12 askeri gözlem noktası bulunan Türkiye ise, sessizliğini koruyarak yaşanan planın içerisinde olduğunun izlenimini veriyor.
Ehrar El Şam tasfiye edildi
Sukur Şam’dan sonra Ehrar El Şam’ı da tehdit eden HTŞ, grubun elinde bulunan Hama’nın kuzey kırsalı bölgelerine talip oldu. HTŞ’ye karşı kimi yerlerde saldırılara geçen Ehrar El Şam, İdlib’in güneyinde elinde bulundurduğu onlarca köy ve kasabayı HTŞ’ye bıraktı. Kendini fes eden Ehrar El Şam’ın bazı birlikleri de HTŞ’ye katıldı. Silahları ile birlikte HTŞ’ye katılan güçler, karargâhlarını da HTŞ kontrolüne bıraktı.
İdlib HTŞ’ye bırakılacak
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) etkin bir şekilde bu planda rol oynadığı aktarılırken, İdlib’in tamamen HTŞ’ye bırakılmasının da kararlaştırıldığı söyleniyor. HTŞ’ye karşı savaşan grupların daha önce Suriye rejimi ile çeşitli görüşmeler gerçekleştirdiği öğrenilirken, kimi grupların kolay bir şekilde HTŞ’ye teslim olmasının nedeninin ise Türkiye olduğu vurgulandı. Bu grupların Türkiye’nin planın içerisinde olduğunu bildiği için savaşmak yerine HTŞ’ye katıldığı kaydediliyor. Son gelişmelerle birlikte kentin yaklaşık yüzde 80’ni HTŞ’nin kontrolüne geçti.
HTŞ Afrin’e yönlendirilmek isteniyor
HTŞ ise, kendilerine katılacak ve biat edecek hangi güç olursa olsun onları öldürmeyeceği taahhütlerini veriyor. Bu çağrıyı da bölgede bulunan Arap aşiretlerinin üzerinden yapıyor. HTŞ’ye katılan kimi grupların tamamen pasifleştirilerek, ismen kalacağı da belirtilenler arasında. Yer yer HTŞ ile “Ulusal Kurtuluş Cephesi” bünyesinde bulunan gruplar arasındaki çatışmalar devam ederken, HTŞ’nin Afrîn’e de kaydırılmak istendiği ifade ediliyor. HTŞ, Afrîn’e girmeyeceğini kimi kaynaklar üzerinden deklere etse de, İdlib-Afrin sınırında UKC grupları ile çatışmalar yaşanıyor. Bu çatışmalar özellikle sınırın Atme ve Der Balut bölgelerinde meydana geliyor.
Türkiye ABD ve Rusya arasında mekik dokuyor
İdlib’te çatışmalar yaşanmadan önce sürekli olarak Kuzey ve Doğu Suriye’nin Minbic kentini tehdit eden Türkiye, bölgeye saldırabilmek için önce Rusya ile görüşmüştü. Bu görüşmede olumlu bir cevap alamayan Türkiye, bölgedeki planlarını hayata geçirebilmek için bu kez ABD yetkilileri ile masaya oturdu. Bu görüşmede de istediğini alamayan Türk yetkililer, ABD’li yetkililerle gergin bir görüşme gerçekleştirdiği ileri sürülüyor. Kimi kaynaklar, ABD ile yapılan görüşmede, Türkiye’nin Suriye’de gerçekleştirmek istedikleri noktasında uyarıldığını aktarırken, Türkiye ise bu yaklaşımdan hemen sonra yeniden Moskova ile görüşmeyi gündeme getirdi.
Rusya’dan devriye
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya’ya gidip görüşmeler gerçekleştireceği belirtilirken, Rusya ise görüşme açıklamalarından hemen sonra Suriye rejim ordusu ve Bab Askeri Meclisi arasında sınır olarak bilinen Bab’ın Arima Kasabası’nda Bab Askeri Meclisi güçleri ile devriye attı. Rusya, Bab Askeri Meclisi ve El Ekrad güçleri, oluşturdukları konvoylar ile bölgedeki devriyelerini sürdürürken, Rusya’nın bu adımı mesaj olarak okunuyor.
Bölgede iyice sıkışan Türkiye’nin, Rusya görüşmesinde tamamen dışlanmayacağı, ancak elinin boş döneceği düşünülüyor. Yine Rusya’nın giderek daha fazla İdlib’i gündeme getireceği, sahada bulunan güçler ile Türkiye’yi sıkıştırma yollarına gideceği de ifade ediliyor.