İdlip’te beklenen oldu ve Esad Rejimi – Rusya ile TSK karşı karşıya geldi. 4 askerini kaybeden TSK, girdiği girdaptan Halep tehdidiyle çıkmak istiyor
Suriye iç savaşında derinleşen krizlerden biri olan İdlip’te, Rusya destekli Suriye rejim güçleri ile Türkiye’nin desteklediği Heyet Tehrir El Şam (eski adı ile El Nusra) arasındaki çatışmalar giderek şiddetleniyor. Daha önce İdlib’in stratejik kentlerinden olan Han Şeyhun ve Maret El Numan’ı kontrol altına alan Suriye rejimi bu sefer de Serakib’e yöneldi ve 3 kilometreye kadar yaklaştı. Sahadaki gruplara destek amaçlı gönderilen Türk askeri konvoyu da rejim ve Rusya’nın topçu saldırısına hedef oldu. Bombardımanda, 4 Türk askeri yaşamını yitirirken, 1’i ağır 9 asker de yaralandı.
Öte yandan Maret El Numan etrafında bulunan onlarca yerleşim yerini de HTŞ ve diğer gruplardan alan rejime karşı Türkiye destekli gruplar harekete geçti. İdlip’teki sıkışmışlığı atlatmak isteyen HTŞ ve diğer gruplar Halep’te cephe açmaya çalışıyor. Halep’in özellikle batı yakasında harekete geçen gruplar ile Suriye rejimi arasındaki savaş derinleşiyor.
İdlip yeniden pazarlık konusu
Suriye savaşının ertelenen operasyonlarından biri olarak görülen İdlip, sahada bulunan tüm güçler için yeniden bir pazarlık haline geldi. Rusya’nın son 3 yıldır Türkiye’ye verdiği tavizler üzerinden ertelenen İdlip meselesi, tüm güçler için bir “hadi kap” merkezine döndü. Sahada NATO güçleri ve Rusya’yı da karşı karşıya getiren İdlip’te, Suriye rejimi kentin güneyinden birçok önemli mevziler elde etti. Bunun yanı sıra Türkiye’nin bölgede çatışmasızlık adına bulundurduğu askeri gözlem noktaları da bir bir çembere alındı.
Zaman daralıyor
Bu durum Türkiye ve HTŞ için zamanın daraldığını gösterirken, Türkiye, Rusya ile hem Libya için hem de Kuzey ve Doğu Suriye için pazarlıklar yürütüyor. Ancak bugüne kadar Türkiye istediğini elde edemezken, bu alanda bulunan kazanımlarını Rusya üzerinden Suriye rejimi ile resmi bir hale getirmek istiyor. Bunu da Adana Mutabakatı ile gerçekleştirmek istiyor. Bu kapsamda Rusya, Türkiye ve Suriye rejim yetkililerinin Hmeymim’de birçok kez bir araya geldi. Bu görüşmelerden Türkiye lehine bir sonuç çıkmadığı ifade edildi.
Serakib de düşerse
Suriye rejiminin M5 uluslararası yol üzerindeki Maret El Numan’dan sonra Serakib’i alması halinde Halep-İdlip arası yolun kontrolü de rejim güçlerine geçecek. Bunun olması durumunda iyice sıkışacak olan selefi ve radikal gruplar ise farklı cepheler açmaya çalışıyor. Bu politikaların Türkiye tarafından geliştirildiği belirtilerken, bu yol ile Rusya ve Suriye rejiminin bir uzlaşmaya zorlandığı ifade ediliyor.
Yeniden Halep
Diplomatik girişimlerden sonuç alamayan Türkiye, İdlip’te HTŞ ve diğer grupları silahlandırırken, aynı zamanda HTŞ ve diğer grupların rejime karşı savaşmaları için de hazır tutmaya çalışıyor. İdlip’te rejimin yaptığı operasyonları durdurabilmek için bugüne kadar onlarca yol deneyen HTŞ ise, yeniden Halep’i sardı. Suriye iç savaşının merkezlerden biri olan Halep, Türkiye’nin şu an desteklediği selefi grupların ana üslerinden biriydi. Neredeyse Doğu Halep’in bütün mahallelerini elinde bulunduran HTŞ ve diğer gruplar, 2016 yılında buradan çıkarıldı. Rusya’nın ‘Al Bab’ı ver Halep’i’ politikasına katılan Türkiye, buradaki grupları Bab ve İdlip’e çekmişti. Bu durum Suriye iç savaşında dengelerin değişmesine de neden olurken, Türkiye ve desteklediği grupları da artık bir köşeye sıkıştırmıştı. Şimdi aynı hedef İdlip için hayata geçirilmek isteniyor.
Halep savaşının arkasında NATO var
Halep’in kuzey, doğu ve batı kısımlarında harekete geçen HTŞ, İdlip operasyonunun önünü almaya çalışıyor. Bu kapsamda Halep etrafında Suriye rejim güçleri ile HTŞ arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Kimi yerlerde Halep kent merkezini de hedef alan grupların, şimdiye kadar başarılı bir tablo sergilemediği belirtiliyor. Selefi grupların tekrar Halep’e girmesi olasılığı bulunurken, bu durumda ise savaşın farklı bir evreye geçer. Halep merkezine tekrar girilmesi Suriye savaşını geriye götürecektir. Rusya bunun olmaması için yoğun bir çaba sarf ediyor. Ancak Halep saldırılarının arkasında sadece Türkiye’nin değil NATO’ya bağlı güçlerin de yer aldığı ileri sürülüyor.
Kilit güç DSG
Halep’in kuzeyinde yaşanan çatışmalarda kilit konumunda bulunan güç ise, DSG’ye bağlı güçler. Bugüne kadar her iki güç arasında taraf seçmeyen DSG, şimdi de aynı pozisyonunu koruyor. Ancak rejime karşı savaşmayarak, Halep’in tamamen düşmemesinde de büyük bir rol oynadığı bilinirken, bu durumun şu an yaşanan savaş için de geçerli olduğu dile getiriliyor. Türkiye ve Rusya arasındaki gerginlik iyice sahaya da yansırken, bu durum sadece İdlip ve Halep ile sınırlı kalmıyor. Aynı zamanda Kuzey ve Doğu Suriye’nin diğer bölgelerine de sirayet ederken, özellikle Fırat bölgesinde bu durum hem siyasi hem de askeri olarak göze çarpıyor. Giderek şiddetlenen İdlip ve Halep savaşı ise Rusya ve Türkiye ilişkilerini çıkmaza ve kopuşa taşıdığı ifade edilse de Halep’i verirken Türkiye’nin hatırlanan öfkesi ve Rusya’nın sessizliği yeni bir anlaşmaya da işaret ediyor. Bu noktada Kürtlerin yaşadığı Kuzey ve Doğu Suriye’nin kenti olan Kobanê’nin İdlip’e karşı Rusya tarafından peşkeş çekilmesinin de hatırı sayılır bir ihtimal olduğu değerlendiriliyor.
*Nazım Daştan’a ait bu analiz Mezopotamya Ajansı’dan alınmıştır.