İdlib’de HTŞ ile Zenki arasında patlak veren ve diğer grupların katılımıyla büyüyen çatışmalar karşısında bölgeyi kontrol altında tutan Türkiye’nin sessizliği dikkat çekiyor. Türkiye’nin yeni bir plan devreye koyduğu konuşuluyor
Türkiye’nin Astana ve Soçi görüşmelerinde garantörlüklerini üstelendiği İdlib’deki silahlı gruplar arasında son 6 gündür yaşanan şiddetli çatışmalar karşısında Türkiye’nin ve medyasının sessizliği dikkat çekiyor. El Nusra’nın devamı niteliğindeki Heyet Tehrir ElŞam (HTŞ) ile Nuredin Zenki arasında 1 Ocak’ta İdlib’in kuzeydoğusunda başlayan çatışmalar şiddetlendi. ‘Ulusal Kurtuluş Cephesi’ bileşeni Nuredin Zenki tugaylarına karşı harekete geçerek, bölgenin tümünü söz konusu gruptan alan HTŞ, Türkiye’nin İdlib’de ilk gözlem noktasını kurduğu Daret Izza’nın kontrolünü de aldı. Nuredin Zenki grubu ise çok sayıda kayıp verdikten sonra Afrin’e kaçtı. Türkiye’nin İdlib’deki grupları çatısı altında topladığı “Ulusal Kurtuluş Cephesi” de HTŞ’nin taarruzu sonrası yaptıkları açıklamayla “seferberlik” ilan ettiklerini ve bileşenleri Nuredin Zenki grubuna destek vereceklerini ilan etti. Ancak bunun sözden öteye gitmemesi dikkat çekti.
Türkiye’nin bilgisi dahilinde
Öte yandan önceki akşam saatlerinde Rus savaş uçakları Halep’in batısındaki Keferniha, Urm, Atarib 111’inci alayı, Daret Izza ve Cermiya El Rehal bölgelerinde HTŞ’ye hava saldırıları düzenledi. Söz konusu bölgeler Rusya, Türkiye ve İran arasında yapılan Astana Mutabakatı çerçevesinde “çatışmasızlık bölgeleri” içerisinde yer alıyor. Mutabakattan sonra ilk kez bir çatışmasızlık bölgesine hava saldırıları düzenleniyor. Ayrıca hava saldırılarının Türkiye’nin bilgisi dahilinde olduğu belirtiliyor.
Lavrov sinyali vermişti
Türkiye Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, MİT Müsteşarı ve Erdoğan’ın sözcüsünün 29 Aralık 2018’de Minbic dosyasıyla Moskova’ya yaptığı ziyaretin ardından İdlib’deki çatışmaların başlaması dikkat çekiyor. Görüşme sonrası Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Yeni şartlar altında (Suriye’de) sahada bulunan Rus ve Türk askeri temsilcilerin, bu ülkedeki terör tehdidini nihai olarak sonlandırma amacıyla adımlarını nasıl koordine etmeyi sürdüreceklerine ilişkin anlaşmaya vardık” demişti.
Çatışmaların arka planı
Çatışmalarla ilgili iki olasılık öne sürülüyor. Birincisi, eğer Türkiye ile Rusya Moskova’da anlaşmışlarsa rejim ile Rusya’nın İdlib’de müdahalesi için bir provokasyon lazımdı ve bunun için hem HTŞ hem de Nuredin Zenki kullanıldı. Ya da HTŞ oyunu görüp, önce hamle yaptı. HTŞ İdlib’de tüm bölgeleri ele geçirirse, Rusya ve rejim, terörle mücadele etme gerekçesini rahat kullanabilir. İkinci olasılık ise Türkiye gerçekten HTŞ üzerinden oyun kuruyor ve onların elinin zayıflamasını istemiyor. İdlib’de güçlenen bir HTŞ, aynı zamanda Türkiye’nin Rusya karşısında masada güçlü olması anlamına geliyor. HTŞ’nin radikalleşmesi Türkiye’nin Afrin, Bab, Cerablus ve Ezaz’da topladığı grupların “makbul” görülmesi sürecini beraberinde getirir. Rusya ve rejimle görüşen Nuredin Zenki ile Siqur El Şam’ın tasfiyesiyle Rusya ve rejime bu grupların kendi kontrolünde olduğu mesajı verdi.
HABER MERKEZİ