2019 bütçesi komisyonda görüşüldü ve kabul edildi. Bu görüşmeleri değerlendiren HDP’li Turan, Saraya göre bir bütçe yapıldığını belirterek, güvenliğe ayrılan kaynakla yeni bir Türkiye kurmanın mümkün olduğunu belirtti
Selman Güzelyüz/Ankara-MA
Muhalefetin sermaye ve savaş bütçesi olarak tanımladığı 2019 yılı merkezi bütçe, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülerek, genel kurula gönderildi. HDP Tarım Komisyonu Üyesi Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, tartışmalı geçen bütçe görüşmelerini değerlendirdi. Turan: “16 bakanlığın bütçesi görüşüldü ve muhalefet bu bütçenin virgülünü bile değiştiremedi. Yani Meclis’in sadece sarayın basit bir uzantısı olduğunu gösteriyor” dedi. Yapılan bütçenin ülkenin aynası olduğunu dile getiren Turan, “Bir ülkenin niteliğini anlamak için iki şeye bakmak lazım. Bir insanlar nasıl ölüyor, iki devlet bütçesini nasıl yapıyor. İnsanların nasıl öldüğü, o ülkedeki insan haklarının ne düzeyde olduğunu gösterirken, bütçe ise, aslında ülke olarak neye öncelik verdiğinizi, neyi eksik gördüğünüzü, neyi destekleyeceğinizi gösteriyor. Bu bütçe görüşmelerinde de anlaşılan şey, devletin kendi önceliği oldu” dedi.
Yeni Türkiye mümkün
“Bütçe’de sağlık, kadın, emekçi ve eğitim yok” diyen Turan, şöyle devam etti: “Bütçeye bakıldığında, kamusal alanın tasfiye sürecinin devam ettiği, devletin kamusal alana bütçe ayırmayı, yatırım yapmayı bir kenara bıraktığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Önemli bir konu da güvenliğe ayrılan pay. Bu da eğitimi olmayan, sağlığı olmayan, kadını görmeyen bütçenin bir savaş bütçesi olduğunu gösteriyor. Bu bütçe mevcut iktidarın Kürt meselesinde daha saldırgan, daha imhacı ve daha asimilasyoncu davranacağını gösteriyor. Sırf güvenliğe ayrılan para ile bir Türkiye’nin daha kurulması mümkün.”
İşçi ve köylü yok
Turan, Tarım Bakanı’nın görüşmeler sırasında yaptığı konuşmaların lafta kaldığını vurgulayarak, “Tam anlamı ile devlet tarım alanından çekilmiş. Eskiden devlet tarımsal piyasalarda da bir dengeleyici rol görüyordu. Şimdi oradan çekildi ve Anadolu’daki çiftçiyi tohum ve tarım tekeleri ile baş başa bıraktı” dedi. Turan bütçeye yönelik değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Çalışma Bakanlığı’nın bütçesinde emekçi yok. Böyle matrak bir şey olabilir mi?, Yine Kültür Turizm Bakanlığı, Türk filmlerinin uluslararası alanda kaç milyon dolardan pay biçildiğini coşku ile anlatıyor ama sette yer alan emekçilerden tek bir kelime edilmiyor.” Turan, bütçe görüşmelerine gelen AKP’li vekil ve bakanlara dair gözlemlerini ise şu şekilde anlattı: “Sarayda bunların kollarının altında dosya vermişler ve onlara gidin bu formaliteyi hal edin demişler. Bakın, 16 bakanlığın bütçesi görüşüldü ve muhalefet bu bütçenin virgülünü bile değiştiremedi. Muhalefetin bir virgül bile değiştirememesi, Meclis’in sadece sarayın basit bir uzantısı olduğunu gösteriyor.” Bütçe görüşmelerinde CHP’nin tutumunu değerlendiren Turan, şunları söyledi: “ CHP’nin bu konuda eksik kaldığını çok açık söyleyebilirim. Yoksa o arkadaşlar da kimi yerlerde sert muhalefet yaptılar. Ben gerçek anlamda muhalefeti HDP’nin yaptığını düşünüyorum. Hatta HDP Meclis’te olmasaydı belki de bütçe görüşmeleri sarayda yapılacaktı diye düşünüyorum.”
Patronlar ve 300 adam
Bütçe görüşmelerinde yer alan bakanların genelde patronlardan oluştuğunu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 300 kişilik bir ekiple geldiğini hatırlatan Turan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ülke çok köklü iki kriz yaşıyor. Bir Kürt meselesinden kaynaklı kriz, diğeri de, yanlış sermaye birikim modeli ile içinde bulunduğu ekonomik kriz. Bu iki dinamik bir birine görevdeşlik etkisi yaratıyor. Bunu sürdürmenin bir yöntemi var. Ekonomiyi olduğu gibi patronlara devredersin, dersin ki kardeşim alt sınıflar, yoksul, emekçi, işçileri boş geç, senin sermaye birikim mantığın neyi öneriyorsa onu yap. İkincisini de böyle bir İçişleri Bakanı getirirsin ve dersin ki, muhalefete ilişkin kim ne söylüyorsa söylesin, sen bunu terörize et. 300 kişi ile de oraya gelerek boy göster ve bu işin arkasında olduğunu hissettir. Patronlar ve 300 adam. Sonuç itibari ile varlığını patron ile polis sopasına bağlayan iktidarın, hazırladığı bütçe patron ve polis sopaları arasında yapıldı.”