2010 yılında çıkarılan atıkların yakılması yönetmeliğine 2017 yılında bir ek yapılmıştı. Bu ekle atık yakma ve çimento fabrikaları atık ithal etmeye başladı. 2017 yılında sadece plastik atık ithalatı 205 bin ton oldu
Yusuf Gürsucu-İstanbul
Geçtiğimiz günlerde İngiliz Guardian gazetesi yayınladığı bir haberde Türkiye’nin İngiltere’den 2018 yılı ilk 3 ayında 27 bin 34 ton plastik çöp alındığı yer almıştı. 2017 yılı aynı dönemde 12 bin 22 ton çöp alınırken yıl içinde toplam ithalat 205 bin ton oldu. 2018 yılında 500 bin tonlara ulaşması beklenen plastik atıklara binlerce ton farklı atıkta eklendiğinde Türkiye coğrafyası bir çöp atık merkezine dönüştürülmüş olacak. Türkiye ithal gerekçesinde ‘geri dönüşüm’ amacıyla ithalatın yapıldığı belirtilsede bu inandırıcı olmaktan çok uzak. Türkiye’de toplanan çöplerin sadece yüzde 1’inin geri dönüşüme tabi tutulduğu bilinirken bu ithalatın geri dönüşüm amacıyla yapılmadığı anlaşılabiliyor. 2016’da 31 milyon ton çöp topladılar. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2016 yılında 31 milyon ton çöp toplanmasına karşın bu çöplerin sadece yüzde 9,8’i geri dönüşüme gönderildi.
Çöp ithalatı artıyor
2011 yılında 55 bin ton olan plastik atık ithalatı, 2017 yılında 205 bin ton seviyesine ulaşmıştır. 2018 yılının ilk iki ayında, geçen yılın neredeyse 1/3’ü kadar plastik ithalatı yapılmıştır. Son 5 yıl içerisinde sadece atık plastik özelinde dış ticaret açığı 128 milyon EURO’ya ulaşmış durumda. 6/10/2010 tarihli ve 27721 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmeliğe, 7 Nisan 2017 ek maddeler eklenmişti. Hazırlanan yönetmelikte, “Kurşunasitli akümülatörler, kurşundan olan elektrik pilleri, bataryaları ve elektrik akümülatörlerinin döküntü ve hurdalar” ithalatı mümkün hale getirildi. Tebliğe bakınca, bu atıkların ithalatı için ithalatçı firmanın para ödediğini sakın düşünmeyin. Son yıllarda ‘enerji üretimi’ amacıyla pıtrak gibi her yerde ortaya çıkan ‘Tehlikeli Atık Yakma ve Enerji Üretimi’ tesisleri üste para alarak bu atıkları ‘bertaraf’ edip enerji üreterek, kârlılığını maksimuma ulaştıran tesislerdir. Türkiye’de geri dönüşüme yollanmayan plastikler atık yakm tesisleri ile çimentofabriikalarında yakıldığı bilinmektedir.
AKP dünyanın çöpüne aday!
Türkiye’de inşa edilmek istenen nükleer santrallerin enerji üretmekten çok, dünyanın nükleer atıklarının depolanmasına hazırlanıldığına yönelik iddialar ise sürüyor. Aynı zamanda ‘Atık yakarak enerji üretimi’ yapan şirketler ile çimento fabrikalarında yakılmak için getirilen her türden atığın ithal edilmesini düzenleyen esaslar belirlendi. Ekonomi Bakanlığı’nın, çevrenin korunması yönünden kontrol altında tutulan atık, kimyasal ve katı yakıtların ithalat denetimine ilişkin tebliğleri, Resmi Gazete’nin 2017’nin son günkü mükerrer sayısında yayımlandı. Çevrenin korunması yönünden kontrol edilmesi sadece taşıma kurallarını belirliyor. Atıkların tamamı çevreyi ve insanı tehdit eden içerik taşımakta. Dünyanın çöpünü almaya aday olan AKP hükümeti, bu yolla yaşamımızı ciddi boyutlarda tehdit etmektedir.
Atıklar; cıva, dioksin, furan!
Atık yakma tesisleri ve çimento fabrikalarında yakılan her üç ton atıktan, yaklaşık bir ton kül oluştuğu biliniyor. Bu tesislerden havaya karışan ağır metal ve KOK’lardan (kalıcı organik kirleticiler) yüzlerce kat daha fazlası uçan küllerle çevreye yayılmakta. Atık yakma tesislerinde yakılan tıbbi atıklar, büyük miktarda cıva yayan kaynaklar olarak etiketlenmiştir. Örneğin, ABD de havadaki cıva emisyonunun %39’u atık yakma tesislerinden gelmektedir. Dünya ortalaması yaklaşık %29’dur. Cıva bir defa çevreye salındığında besin zincirine ve biyobirikime katılan metil cıvaya kolayca dönüşmektedir. Dünya çapında havaya salınımda yakma tesisleri tüm manganez salınımının %21’ine, kurşunun %20,7’sine, antimonun %19’una, kalayın %15’ine ve de selenyumun %11’ine kaynaklık etmektedir. Yayıldığı bölgede hem hava yoluyla hem de yediğimiz besinler yoluyla vücdumuza giren kanserojen ağır metallerin en zehirlileri olan dioksinler ve furanlar, klorlu bileşikler yakıldığında oluşmaktadır.