Cenevre savaş hukuku sözleşmesine göre ‘Merhamet gösterilmeyeceğini ilan etme’ dahi savaş suçu olarak kabul edilirken Erdoğan Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinin altyapısını imha etmekle tehdit etti
İsrail’in Gazze altyapısını bombalamasını ‘Hitler özentisi’ diye değerlendiren AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Federe Kurdistan ve Kuzey Doğu Suriye’deki halkları tehdit etti.
Dünya İsrail’in Gazze’deki savaşı Refah kentine taşımasına odaklanırken Erdoğan da Sarayda Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından yaptığı konuşmada, Federe Kurdistan’a yeni operasyon sinyali verirken Kuzey ve Doğu Suriye’de altyapıyı bombalayacaklarını söyledi.
Deprem bölgesindeki 11 şehirde halk çadır ve konteynerlerde yaşamayı sürdürürken, emeklilerin 10 bin TL sefalet ücretine mahkumiyeti sürerken silahlanma ile övünen Erdoğan “Savunma sanayi yatırımlarımızın meyvelerini toplamayı sürdürüyoruz. Envantere aldığımız gemilerimizin ve silah sistemlerimizin donanmamıza hayırlı olmasını diliyor, projelerde emeği geçenleri tebrik ediyorum” dedi.
Erdoğan 23 milyar dolara ABD’den F-16 savaş uçağı alınacak olmasıyla da övünerek “Amerika Birleşik Devletleri ile bir süredir yürüttüğümüz F-16 talebimizin olumlu sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Sınır ötesi operasyonlar
Sınır ötesi operasyonları sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan şunları söyledi: “Irak’ın teröre karşı verdiği mücadeleyi tüm samimiyetimizle destekliyoruz. Iraklı kardeşlerimizden de haklı beklentimiz, Irak topraklarının ülkemize yönelik terör eylemlerinde bir üs olarak kullanılmasına izin vermemeleridir. Gerek Dışişleri Bakanımız, gerek MİT Başkanımız, gerekse Milli Savunma Bakanımız bu konudaki hassasiyetlerimizi Irak makamlarına iletti. Bu sene yaz aylarında Pençe Harekat Bölgesi’ndeki tahkimatımızı önemli ölçüde tamamlamış olacağız. Böylece 40 yıldır sürdürdüğümüz bölücü terör örgütüyle mücadelede çok daha etkin tedbirleri alma imkanına kavuşacağız. Terörün yok edilmesi, Irak’la hayata geçirmeyi planladığımız Kalkınma Yolu projesi için de önemlidir. ”
Altyapıyı vurmakla tehdit etti
Kuzey ve Doğu Suriye’de altyapıyı hedef alacaklarını kaydeden Erdoğan, “Türkiye, ne pahasına olursa olsun güney sınırlarında bir ‘teröristan’ kurulmasına müsaade etmeyecektir. Terör örgütü mensuplarını nerede bulursak orada kafalarını ezmeyi, bu amaçla oluşturulan altyapıları imha etmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Rojava’yı bombalayacaklarını söyleyen Erdoğan’ın İsrail’in benzer şekilde Gazze’yi bombalaması konusunda ise “Hitler özentisi Netanyahu yönetimi, 7 Ekim’den beri sürdürdüğü vahşet ve katliam politikasında her gün yeni bir kırmızı çizgiyi aşıyor” demesi dikkat çekti.
Türkiye Aralık 2023’ten beri hava ve karadan Kuzye ve Doğu Suriye kentlerini aralıklarla bombalıyor. Yerlerinden edilenler evlerine dönemedi. Kürtçe yasaklandı.
BM Cenevre Sözleşmeleri, BM Roma Statüsü, Uluslararası Ceza mahkemesi savaş hukukunda sivillere yönelik tehdit ve saldırılar “savaş suçu” ve “insanlığa karşı suç” olarak değerlendiriliyor. “Merhamet gösterilmeyeceğini ilan etme” dahi savaş suçu olarak kabul ediliyor.
Açlıkla yüz yüze bırakmak savaş suçu
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye ambargo uygulamayı sürdürürken Aralık 2023’ten beri tahıl siloları, fabrikalar, hastaneler, beslenme, barınma, sağlık ve ulaşımda önemli olan elektrik santrallerini bombaladı. Altyapının bombalanması ve ambargo kış koşullarında milyonlarca kişiyi açlıkla karşı karşıya bıraktı.
HRW gibi insan hakları örgütleri ve BM’ye bağlı kurumlar bombardımandan milyonlarca kişinin etkilendiğini rapor etti. BM Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsüne Taraf Ülkeler Meclisi, 18’inci oturumunu 2-6 Aralık 2019 tarihlerinde Lahey’deki Dünya Forum Kongre Merkezi’nde gerçekleştirmiş, “İç savaş veya sivil savaşlarda (Civil war) insanların aç bırakılmasının savaş suçu olarak kabul edilmesi” önerisi 122 üye ülke tarafından oy birliği ile kabul edilmişti.
Cenevre Sözleşmelerine göre suç
Savaş hukukunu düzenleyen 1949 Cenevre Sözleşmeleri’nde savaş suçları:
* Kasten öldürme
* Biyolojik deneyler dahil işkence veya insanlık dışı muamele;
* Vücuda veya sağlığına kasten büyük ıstırap verme veya ciddi yaralamaya sebep olma;
* Askeri gereklilik olmadan, yasadışı ve keyfi olarak mülkiyetin yaygın yok edilmesi veya sahiplenilmesi;
* Bir savaş esirinin veya koruma altındaki bir diğer şahsın, düşman devlet silahlı kuvvetlerinde hizmet etmeye zorlanması;
* Bir savaş esirinin veya koruma altındaki bir diğer şahsın, kasti olarak adil ve olağan yargılanma hakkından yoksun bırakılması;
* Hukuka aykırı sürgün ya da nakletme ya da hukuka aykırı alıkoyma
* Rehin alma.
* Çarpışmalarda doğrudan yer almayan sivil bireylere ya da sivil nüfusa karşı kasten saldırı yöneltilmesi;
* Askeri olmayan, yani askeri maksatlı olmayan sivil hedeflere karşı kasten saldırı düzenlenmesi;
* Tahmin edilen somut ve doğrudan askeri avantajlara kıyasla, aşırı olacak şekilde, sivillerin yaralanmasına veya ölmesine veya sivil nesnelerin zarar görmesine yol açacağı ve geniş çapta, uzun vadeli ve ağır bir biçimde doğal çevreye zarar vereceğinin bilincinde olarak saldırı başlatılması;
* Savunmasız veya askeri hedef oluşturmayan kent, köy, yerleşim yeri veya binaların bombalanması veya bu yerlere herhangi bir araçla saldırılması;
* İşgalci devletin kendi sivil nüfusunun bir bölümünü işgal ettiği topraklara doğrudan veya dolaylı olarak nakletmesi veya işgal edilen topraklardaki nüfusun tamamının veya bir kısmının bu ülke içinde veya dışında sürülmesi veya nakli;
* Askeri amaçlı olmaması koşuluyla din, eğitim, sanat, bilim veya yardım amaçlarıyla kullanılan binalara, tarihi eserlere, hastanelere ve hasta ve yaralıların toplandığı yerlere kasten saldırı düzenlenmesi;
* Merhamet gösterilmeyeceğini ilan etme;
* Savaşın gereklilikleri elkoyma veya imha etmeyi zorunlu kılmadıkça düşman mülkiyetinin imha edilmesi veya bu mallara el konulması;
* Saldırı sonucu ele geçirilmiş olsa bile bir kenti ya da yeri yağmalama;
* Zehir veya zehirli silahların kullanılması;
* İnsan onuruna hakaret eder nitelikte, özellikle aşağılayıcı ve küçük düşürücü davranışlar;
* Cenevre Sözleşmeleri ile sağlanan yardım malzemelerini bilerek engelleme dahil olmak üzere, yaşamları için vazgeçilmez maddelerden mahrum etmek suretiyle sivillerin aç bırakılmasının, bir savaş yöntemi olarak kullanılması;
ANKARA