Recep Tayyip Erdoğan’ın bunca yıldır süren iktidarının en önemli dayanaklarından biri, ülkemizdeki İslami cemaatlerin neredeyse tümünün desteğini almasıdır. Ancak Erdoğan, bununla da yetinmedi ve kendi cemaatini de kurmaya başladı. Böylece iktidar sonrasına da yatırım yapmış oldu.
Erdoğan ailesinin ilk cemaat örgütlenmesi Ensar Vakfı’dır. Bu vakıfla ilgili olarak bir de TÜRGEV örgütlenmesi bulunuyor. Bu örgütlenmeler, Türken Vakfı ile ABD ve İngiltere’ye açıldı.
Türken Vakfı ilk olarak Ankara ve çevresine doğalgaz satan Başkentgaz şirketinin Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na gönderdiği 7 milyon 925 bin dolarlık bağışla gündeme gelmişti. Ensar Vakfı bu bağışın New York’un Manhattan bölgesinde Türken Evi adını verilen yurt binası için kullanılacağını açıkladı.
ABD Merkezli Türken Vakfı, TÜRGEV ve Ensar vakıfları tarafından 2014 yılında kuruldu.
TÜRGEV’in internet sitesinde Türken Vakfı’nın kuruluş amacı için “ABD’ye ve İngiltere’ye gelen Türk öğrencilere başta konaklama ve burs olmak üzere imkanlar sağlayarak destek olmayı amaçlamakta, aynı zamanda kendi kültür ve değerlerini korumalarını hedeflemektedir” ifadeleri kullanılıyor.
Vakfın New York, Washington, Boston, Virginia, Syracuse kentlerinde toplam 8 öğrenci eviyle hizmet verdiği belirtiliyor. New York’taki Türken binası, Türk Dışişleri Bakanlığı’nın Türkevi binasına yürüyerek 10 dakika mesafede bulunuyor.
Türken Vakfı’nın 11 üyeden oluşan yönetim kurulunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak da yer alıyor. Vakfın yönetim kurulu başkanı ise Behram Turan. Vakfın kuruluş belgesinde TÜRGEV adına Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın imzası olduğu belirtiliyor.
Yönetim kurulundaki diğer isimler, Memiş Yetim, Zulkarneyn Vardar, Melike Kabataş, Mustafa İlbeyli, H. İbrahim Bacacı, Selim Çakır, Ömer Faruk Albayrak, Ahmet Bayraktutar ve Fehmi Bilge.
ABD kaynaklı belgelere göre vakfın 2020 yılında toplam geliri 22 milyon 853 bin dolar. Kurulduğu 2014 yılından itibaren vergiden muaf olan vakfa 2019-2020 arası 9 milyon 328 bin dolarlık bağış yapıldığı bildiriliyor.
CHP eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun New York’un en lüks semti Manhattan’da Erdoğan ailesine bağlı Ensar Vakfı’nca yaptırılan öğrenci yurdu (Türken binası) için buradan gönderilen bağış paralarında vergiden muaf Kızılay’ın kullanılmasını deşifre etmişti haklı olarak. Dahası bu öğrenci yurdunun daha sonra Erdoğan ailesi tarafından başka amaçlarla kullanılacağını iddia etmişti.
Türken binasının çok yakınlarında bulunan ve son yıllarda yıkılıp, yeniden daha fazla katlı olarak yapılan Türkevi binası ise Türk Dışişleri Bakanlığı’nın neredeyse 70 yıllık malıdır. Nitekim New York Türk konsolosluğu da bu binada hizmet vermektedir. AKP’nin New York’a gittiğinde adeta bir otel gibi kullandığı bina, yarın iktidar değiştiğinde, başka parti tarafından aynı şekilde kullanılabilecektir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Türkevi’ne gitmesinde ve iktidar adayı bir partinin lideri olarak yeni binayı beğenmesinde elbette hiç mahzur yok ama New York Belediye Başkanı Eric Adams için açılan davada, AKP’nin bile önüne atlayıp, ‘biz rüşvet vermeyiz’ tavrı hiç de hayırlı bir adım değil.
İktidarın dış politikalarını eleştirmeyerek, devlete sahip çıkarak iktidar olabilirim hesabı, belki derin devlete güven verme anlayışı olabilir ama bu işin sonu hayırlı değil. Erdoğan dış politikasıyla tüm dünyadan tecrit olurken, bu gidişle yanında Özgür Özel’i de götürecek.
Bunu Özgür Özel’e anlatacak birileri yok mu partisinde…