Kobanê Davası’nda savunma yapan DBP eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, HDP’lilerin gözaltı ve tutuklamalarla siyasi rehine haline getirildiğini belirterek, ‘O nedenle bu dava hukuki değildir. Kürt siyasetini kriminalize ederek AKP önündeki engelleri kaldırma davasıdır’ dedi
Kobanê Davası, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in savunmasıyla devam ediyor.
Kadın erkek ilişkilerindeki sömürü biçimlerinin tüm toplumsal ilişkilerin “prototipi” olduğunu dile getiren Tuncel, “Reform hareketleri kadın sorununu tam anlamıyla çözmediği gibi erkek egemenliğini de sağlamlaştırmaktadır. Kadınlar eşitliğe dayanan özgür ve eşit bir toplum yaratmak için mücadele ediyor. Kürt kadın hareketinin kırıma karşı verdiği mücadeleyi tüm dünya takip ediyor. Türkiye’de ise Kürt kadınlar yargılanıyor. Mücadelemizden korkan iktidar, demokratik çoğulcu kadın özgürlükçü paradigma karşısında şansının olmadığını biliyor. Bu yüzden de devletin baskı araçlarını devreye koyuyor. Bunlar nafile çabalardır. Üstelik sadece kadınlar tarafından değil eşitlik talebi olan erkekler için de kurtuluş bu mücadeleden geçiyor. Ya bir yol açacağız ya da gidecek bir yol bulacağız” diye belirtti.
‘Kürt yoksa hakları da yoktur mantığı’
“Kürtler varsa hakları vardır. Hakları yoksa Kürtler yoktur” mantığı ile hareket edildiğini söyleyen Tuncel, AKP’nin istediği ikinci Cumhuriyet’te Kürt halkının yeri olmadığını vurguladı. Tuncel devamla, “Kürt sorunun demokratik çözümünü öncelemeden, Kürt halkının kimliğine dönük baskı politikalarıyla yüzleşmeden, faili meçhullerle, köy yakmalarla yüzleşmeden 21’inci yüzyıla girerken eşitlik ve barışın yolu inşa edilemez. Yaşananlarla yüzleşmek ve yaraların sarılması gerek. Devlet, devamlılık esastır düsturuna devam ediyor. Kürt halkının adalet talepleri yargı eliyle kriminalize edilmeye çalışılıyor. Kürtlere karşı ikili bir hukuk sistemi uygulanıyor. Diyarbakır zindan gerçeğini en iyi bilen Gültan Kışanak şimdi de bu mahkemede devlet şiddetine karşı mücadele ediyor” ifadelerini kullandı.
Rahşan Demirel’i anlattı
İzmir Kadifekale’de gerçekleşen 1992 yılındaki Newroz’da, “Ben kendimi Newroz yapıyorum Kadifekale’de. Cizre, Mardin ve Nusaybin’in cevabını vermek zorundayım” diyerek bedenini ateşe veren Rahşan Demirel’in yaşam hikayesine işaret eden Tuncel, Rahşan’ın henüz çocuk yaşlarındayken devletin baskısı ve Kürt kimliğinin bilincinde olduğunu ifade ederek, “Öyle ki her kıyafet alındığında Rahşan, renklerinin sarı, kırmızı, yeşil olmasını isterdi. Bir gün okula da bu renklerle gitmesi üzerine öğretmeni kendisine tokat attı. Ancak Rahşan da aynı şekilde cevap vererek, baskıları kabul etmediğini gösterdi. Rahşan ve diğerleri aktif siyasette yer almıyordu ancak onlar Kürt halkına yapılan zulümlere karşılıksız kalamadı. İşte bu gibi hikayeleri anlamadan Türkiye’deki sorunları anlamak mümkün değil. Hepimize terörist olarak baktığınız için Rahşan’a da terörist olarak bakacaksınız ama bunların kamuoyunun bilmesi gerekiyor” dedi.
Savunmasında tarihteki Kürt kadınlarının yaşamlarına değinen Tuncel, tarihte kurulan ilk Kürt kadın derneği olarak kabul edilen Kürd Kadınları Teâli Cemiyeti sürecinde yaşananları anlattı.
Savunmasının “kadın” başlığını sonlandıran Tuncel, duruşmaya verilen 15 dakika aranın ardından beyanlarına devam etti.
‘Kobanê halkına dönük saldırılara karşı çağrı yaptık’
6-8 Ekim tarihinde gerçekleşen Kobanê olayları öncesinde de Türkiye’nin cihatçı örgütlerle süregelen ilişkisini gündeme getirdiklerine dikkat çeken Tuncel, “Biz sadece 6-8 Ekim sürecinde çağrı yapmadık. Meclis’e soru önergeleri sunduk ancak birçoğu cevapsız bırakıldı. Herkes Türkiye’nin bu ilişkilerini biliyordu. İleride bir şey olursa Türkiye uluslararası ceza mahkemelerinde yargılanacaktır. Şimdilik Türkiye uluslararası güçlerin işine yarıyor. Bakın bugün de Türkiye neden İsrail ile neden ilişkilerini kesmiyor? Sadece bağırıp çağırıyor” dedi.
Mütalaada yer alan “Kobanê’ye gidip yaptığı faaliyetler” başlığına tepki gösteren Tuncel, “Biz Ahmet Türk başkanlığında bir basın açıklaması yaptık. Sanki günlerce kalmışız ama algı oluşturuyor. Biz Kobanê halkına dönük saldırılara karşı çağrı yaptık, açlık grevine girdim ben o süreçte. Herkesle görüştük, halk bizimle dayanışmaya geldi ama bu suç olarak dosyaya girmiş” diye konuştu.
‘Kürt halkının seçme ve seçilme hakkı gasp edildi’
Yargılama sürecine ve davanın siyasi boyutuna dair değerlendirmelerde bulunan Tuncel, şöyle konuştu: “Burada bir yargısız infaz yapılıyor. Bu dava Kürt siyasetinin baskı altına alarak iktidarın ömrünü uzatmak için kurgulanmıştır ve siyasi saiklerle kurulmuştur. 400’den fazla Kürt siyasetçinin yasaklarının istemesi de bununla paraleldir. 7 Haziran 2015’in ardından AKP’nin diyalog sürecini sonlandırmasıyla birlikte Kürt karşıtı yeni bir politik hattın geliştirilmesi bugün yaşanan sorunların temellerini oluşturmaktadır. Kürtlerin düşman olarak gösterilmesi sonucunda Kürt kurumları hedef haline getirilmiştir. 15 Temmuz da bahane edilerek Kürt karşıtlığı devreye girmiş ve OHAL politikaları Kürtlere karşı devlet şiddetinin süreklileştirilmesi için kullanılmıştır. Kayyım politikaları bir rejim haline getirildi. Kürt halkının seçme ve seçilme hakkı gasp edildi. HDP’li belediye eş başkanları yalan ve iftiralarla hapsedilmiştir. HDP’lilerin gözaltı ve tutuklamalarla siyasi rehine haline getirilmesi iktidarın Kürt karşıtlığının bir parçası olarak açığa çıkmıştır. O nedenle bu dava hukuki değildir. Kürt siyasetini kriminalize ederek önündeki engelleri kaldırma davasıdır.
‘Erdoğan yeni Atatürk olarak görülüyor’
Rejimin mevcut haliyle kendisini sürdüremeyeceğini iktidar da görmektedir. Erdoğan’ın yeni Atatürk olarak görüldüğü Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında amaç faşist rejimin kurumsallaştırılmasıdır. Bu süreçte demokratik Cumhuriyet’ten yana olan herkesi düşmanlaştırarak hedef haline getirmişlerdir. Geçen gün hayvan haklarına dair konuşan kadın bir sanatçıyı dahi hedef aldılar. Bunu da konuşamayacaksak daha diyecek bir şey yok. Cumhuriyet’in kuruluşunda dışarıda tutulan İslamcılar şimdi iktidarda ve iktidarları için anti-Kürt, anti-komünist bir anlayış edinmişlerdir.”
Duruşma yarın 10.00’da devam edecek.
HABER MERKEZİ