Balıkesir’e bağlı Burhaniye’de örgütlü olan Burhaniye Çevre Platformu’nun (BURÇEP) düzenlediği imza kampanyasında bulunan açıklamada, içme suyu kaynağına sadece 2.5 km mesafede siyanürle topraktan altın ayrıştırma işleminin yapıldığını duyurdu. BURÇEP, Balıkesir’in İvrindi, Burhaniye ilçeleri sınırlarında Madra Dağı ve Çanakkale’nin Kazdağları’nın bir parçası olan Lapseki sırtlarında faaliyet gösteren Nurol Holding’e ait TÜMAD madenciliğin 2012 yılında ruhsatını aldığını ve sondaj çalışmalarına başladığını belirterek, “TÜMAD 2017’de Lapseki’de, 2019 Temmuz ayından itibaren de İvrindi’deki tesislerinde siyanürle altın ayrıştırma faaliyetlerini sürdürmektedir. Burhaniye’nin ve toplamda tüm Edremit Körfezi’nin en yakıcı ve en hayati sorunu Burhaniye/İvrindi sınırındaki TÜMAD altın madenciliğinin üretime geçmesiyle ekolojik kirlenme Karadere, Korucaoluk ve Yaylacık köyleriyle sınırlı kalmayacak, Burhaniye’nin ve hatta körfezin tamamı bu kirlilikten nasibini alacaktır. Bundan böyle, madenin yaptığı ayrıştırma işlemleri esnasında kullanacağı siyanür ve diğer ağır metaller bölgedeki tüm yeraltı sularına ve Burhaniye’nin su kaynağı olan Düdüklü suyuna karışacak, Kırma, eleme ve diğer süreçlerde ise yine siyanür, arsenik gibi ağır metaller havaya ve toprağa karışacaktır” diye belirtildi.
Çağrı yapıldı
BURÇEP imza kampanya duyurusunda TÜMAD’ın faaliyetlerini acilen durdurulması çağrısı yaparak, “Balıkesir Burhaniye/İvrindi TÜMAD Madenciliğin ÇED alanı 856 hektar, Çanakkale Kirazlı Alamosgold Madenciliğin ÇED alanı ise 613 Hektar olduğu” belirtilen açıklamada, “Kapladığı alan ve çevresel etkilerine göre A kategorisindeki TÜMAD Madenciliğin Madra’daki tahribatın çevresel büyüklüğü 243 hektar daha fazladır. TÜMAD Madenciliğin toplam ruhsat alanı 66.060.000 m2dir. Bu da 7.902 adet futbol sahası kadar bir alan demektir. Açılan dört cehennem çukurunun boyutları ile toplam ruhsat alanının büyüklüğü aynı zamanda Türkiye’nin en büyük maden ocağı olduğunun da göstergesidir. Bu devasa proje, Avrupa Kalkınma Bankası tarafından finanse edilmektedir. Avrupa Birliği kendi sınırları içinde siyanürle ayrıştırmayı yasaklamıştır. Türkiye’de ve bölgemizde “insan sağlığı” Avrupa’daki insanların sağlıklarından daha mı değersizdir? Sağlıklı çevrede yaşamak her bireyin anayasal hakkıdır (madde:56). Çöktürme havuzlarındaki ağır metallerle ve siyanürle ölmek bizim tercihimiz değil ama buna karşı çıkmak bizim tercihimiz olmalı. TÜMAD’ın faaliyetleri durdurulmalıdır” diye belirtildi.
EKOLOJİ SERVİSİ