ÖHD İzmir Eşbaşkanı Zeren, Kepsut Cezaevi’ndeki görüştüğü tutukluların maruz kaldığı hak ihlallerini anlattı ve ‘bu hak ihalelerini görünür kılıp teşhir etmeliyiz’ dedi
Cezaevlerinde artan hak ihlalleri haberlerine her gün bir yenisi eklenirken, siyasi tutuklular da sistematik hale gelen bu hak ihlallerine karşı seslerini duyurmaya çalışıyor. İhlallerin had safhaya ulaştığı cezaevlerinden biri olan Balıkesir Kepsut Kapalı Cezaevi’ni ziyaret eden Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Eşbaşkanı Velat Zeren, Mezopotamya Ajansı’na yaşanan hak ihlallerini anlattı.
İmralı Cezaevi’nde PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik yürütülen tecrit politikasının gelinen aşamada tüm cezaevlerine sirayet ettiğini vurgulayan Zeren sözlerine Kepsut Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerini özetleyerek devam etti.
Onur kırıcı uygulamalar
Zeren, hem tutukluların yazdığı hem de dışarıdan gönderilen mektupların gecikmeli verildiğini, kitapların da çoğu zaman “sakıncalı” denilerek verilmediğini söyledi. Özellikle Kürtçe kitapların “sakıncalı” denilerek, tutuklulara verilmediğini kaydeden Zeren, cezaevinde yaşanan sorunlara ilişkin şunları aktardı: “Çoğu zaman hastaneye gidiş gelişlerde, tedavi esnasında kelepçenin çıkarılmaması veya ağız için arama gibi onur kırıcı uygulamalar nedeniyle hasta tutukluların sağlık hakkına erişemiyor. Görüştüğümüz mahpuslar, acil bir durum dışında hastaneye gitmek istemediklerini söylediler. Böyle bir durumda da hastalıklar geri dönülmez bir noktaya varıyor. Elektrik ticari tarifesinden verildiği için 800 TL ile 1500 TL arasında değişen yüksek faturalar geliyor. Özellikle ailesi, Diyarbakır, Mardin veya Hakkari gibi illerde olan mahpuslar, İzmir, Balıkesir, Denizli gibi uzak illere getiriliyor. Bu durum mahpusların görüş hakkından sağlıklı bir şekilde yararlanmasını engelliyor. Nakil talep ettiklerinde ise bu talepleri karşılanmıyor.”
‘Onurlu mücadelelerine devam ediyorlar’
Cezaevinde görüştükleri tutukluların hem cezaevi idaresi hem de gardiyanlar tarafından tehdit edildiklerini aktardığını belirten Zeren, cezaevi idaresi ile görüşen tutuklulara “Kendinizi mi, cezaevini mi yakıyorsunuz. Ölüyorsanız ölün umurumuzda değil” yanıtı verildiğini kaydetti. Zeren, yaşananlara ilişkin tutukluların savcılığa ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe yazdıklarını ancak bu dilekçelerin akıbetinin bilinmediklerini dilekçe yazan iki kişinin sürgün edildiğini söyledi.
Tüm sorunlara rağmen ‘mahpuslar onurlu mücadelelerine devam ediyor’ diyen Zeren, “İnsan hakları savunucularının görevi bu hak ihalelerini görünür kılıp bu hukuksuzlukları teşhir etmektir. Bu noktada mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
HABER MERKEZİ