Termik santrallerin kullandığı suların yarısına yakını tatlı su kaynaklarından sağlanıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2018 yılına ilişkin Termik Santral Su, Atık su ve Atık İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre santrallerin yüzde 98.2’si deniz suyu, yüzde 1.8’inin ise tatlı su kullanıldığı belirtilmesine rağmen bu veriler gerçeği yansıtmıyor. Açıklamada, 7.9 milyar metre küp su çekildiği belirtilirken 43 termik santralin sadece 11’inin deniz suyundan yararlandığı ancak bu santrallerin toplam gücü karasal alanlarda yer alan santrallerden daha fazla.
Çoğu denizden uzak
Termik santrallerce geçen yıl deşarj edilen 7.5 milyar metreküp atık suyun yüzde 96.6’sını soğutma suyu oluşturdu. Toplam atık suyun yüzde 99.5’i denize, yüzde 0.5’i ise kül barajı, düzenli kül depolama sahası, akarsu ve diğer alıcı ortamlara deşarj edildiği belirtiliyor. Bu verilerin gerçek olamayacağı anlaşılıyor. Karasal alanlarda olan 32 santralin atık suyunu denizlere deşarj etmesi mümkün olmadığı ve bu santrallerin çevresindeki baraj, göl, akarsu ve yeraltı sularını kullandığı ve soğutma amaçlı kullanılan ve ısınıp kirlenen suların doğal ortama salındığı biliniyor.
Atıklar felaket
Bu dönemde termik santrallerde 14 bin tonu tehlikeli olmak üzere toplam 26.1 milyon ton atık meydana geldi. Toplam atığın yüzde 89.2’sini kül ve cüruf atıkları, yüzde 10.7’sini ise metal, kağıt, plastik atıklar, atık su arıtım çamurları ile evsel ve benzeri atıklar oluşturdu. TÜİK yaptığı açıklamada söz konusu atığın yüzde 87.5’i kül dağı, kül barajı veya düzenli depolama tesislerinde bertaraf edildiğini ifade edildi. Atığın yüzde 12.4’ü lisanslı atık işleme tesislerine gönderildi ve maden/taş ocaklarının geri doldurulmasında kullanıldı, yüzde 0.1’i ise diğer yöntemlerle ortadan kaldırıldı.
45 termik santrallerin
11’i deniz kıyısında ve toplam gücü: 11 bin 245 iken denize uzak bölgelerdeki 33 termik santrallerin toplam gücü 9 bin 550. Deniz kıyısında bulunan termik santrallerin denizden aldıkları suyu ters ozmozla ya da farklı yollarla (kimyasallarla) yumuşatması gerekmektedir. Bu işlem için ciddi bir yatırım ve enerji tüketimi gerektiği ise bilinmektedir. Bacalarına filtre takmaktan imtina eden bu santrallerin deniz kıyısında dahi olsa bedava olan nehir, göl ve yeraltı sularından yararlandıkları bilinmektedir.
Deniz ekosistemi katlediliyor
Bir diğer sorun ise deniz kıyısında olan santrallerin ısınan ve kirlenen sularını denize deşarj etmeleri sonucu deniz ekosisteminin değişime uğradığı ve canlı yaşamın zarar gördüğü bilinen gerçeklerdir. Faaliyette olan ve planlanan termik santrallerin kullanacakları soğutma suyu, çevrimle deşarj edilecek sular deniz ekosisteminde yaşayan birçok canlı türün yaşam alanını yok ediyor. Karasal alanlarda ise çok daha büyük felaketler yaşanıyor. Termik santraller atık sularını nehirlere bırakamadığı durumda yeraltından suyu çekmeleri sonucu yeraltında suyu boşalan alanlara bu atık suları deşarj ettikleri bilinirken, bu konuda herhangi bir çalışmayı bakanlıklar yapmıyor.
EKOLOJİ SERVİSİ