TTB İkinci Başkanı Ali Çerkezoğlu, bir yandan sağlıkta şiddet yasası çıkartanların diğer taraftan sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanları serbest bıraktığını ve çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu vurguladı
Meclis’te kabul edilen sağlıkta şiddet yasasına göre kamu ve özel sağlık kurumlarında görev yapan sağlık çalışanlarına yönelik, “yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme” suçlarında cezalar yarı oranında artırılacak ve ertelenemeyecek. Sağlık çalışanları, başka görevli mevcut ise saldırıdan ya da olay yerinde olan yakınlarına hizmet vermekten kaçınabilecek.
Sağlıkta şiddet yasasını Mezopotamya Ajansı’ndan Zemo Ağgöz’e değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi İkinci Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu, sağlık alanındaki şiddetin toplumsal sorun haline geldiğini belirtti. Sağlık alanının piyasalaştırılmasının, hasta ve hasta yakınlarını müşteri haline getirdiği ve “müşteri her zaman haklıdır” fikrini öne çıkardığını dile getiren Çerkezoğlu, “Yurttaşlar da her zaman her şeyin kendi istedikleri gibi olamayacağı bir sistem olan sağlıkta, her an her taleplerinin karşılanmasını beklediler. Bu noktada talepleri karşılanmayan yurttaşlar, başta başhekimler, Sağlık Bakanlığı, idareciler olmak üzere sistem yürütücülerinden değil de kendileriyle muhatap olan aile hekimlerine, polikliniklerdeki doktorlara, asistanlara ve hemşirelere karşı şiddete yönelik tutumlarını sürdürdüler. Bu açık bir hakaret, tacizin ötesinde ağır yaralamalar ve neredeyse yılda bir sağlık çalışanı ölümüne dönmüş durumdaydı” dedi.
Bu sorun ceza arttırımıyla çözülemez
AKP’nin daha önce sağlık alanında şiddet olmadığını savunduğunu ifade eden Çerkezoğlu, “Sonra ‘var ama abartılacağı kadar değil’ dediler. Sonra da bunu kabullendiler ama çözüm için hiçbir adım atmadılar. TTB, 2014 yılında somut olarak bir yasa teklifi sunmuştu ve Meclis’te zaten sırasını bekliyordu. Fakat biz TTB olarak sağlık çalışanlarına yöneltilen şiddette karşı cezaların artırılmasının sadece caydırıcı yönünü önemsiyoruz. Yoksa bu sorunun ceza artırımıyla çözüleceğine inanmadığımızı defalarca söyledik. Sağlık alanındaki yöneticilerin, iktidarın, cumhurbaşkanının, bakanların, başhekimlerin ve medyanın tutumu ve yaklaşımı belirleyici olacaktır. Sadece yasanın çıkması yetmez” diye belirtti.
İnfaz yasasına onay verenlerin samimiyeti sorgulanır
Çerkezoğlu, tam olarak önerdikleri gibi olmasa da caydırıcı bir nitelik taşıdığı için yasanın çıkmasını olumlu gördüklerini söyledi. Çerkezoğlu, “Sağlık alanında yaşanan şiddet sorunu, her hekime düşen muayene sürelerinin düzenlenmesi, kullanılan dilin değiştirilmesi gibi kapsamlı ve bütünlüklü bir yaklaşım ve samimi bir tutumla çözülür. Yoksa Kovid-19 ile popüler bir gündemi kullanan bir yasa gibi durur gözümüzde. Çünkü iki gün önce çıkan haksız, hukuksuz infaz yasası, aynı zamanda sağlık çalışanlarına saldıran, yaralayan, taciz edenlere de infaz indirimi getirdi. Hem infaz yasasına hem sağlıkta şiddet yasasına onay veren partilerin samimiyetlerinin sorgulanır olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Şİddetle mücadele günü
TTB ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) da aralarında olduğu birçok sağlık meslek örgütü, sağlıkta şiddet ve Kovid-19 salgınında yaşamını yitiren meslektaşlarını anmak ve en önde mücadele eden sağlık çalışanlarını selamlamak için saat Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü olan 17 Nisan saat 12. 30’da bütün sağlık kurumlarında fiziksel mesafeyi gözeterek, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunma çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ