TTB Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya, tedbirlerin elden bırakılması halinde salgının bu dönemde görülen yayılma hızı ile durumun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulundu.
Dünya genelinde koronavirüs (Kovid-19) salgınından kaynaklı yaşamını yitirenlerin sayısı 300 bini, vaka sayısı 4 milyon 480 bini geçti. Vaka sayısının 150 bine yaklaştığı Türkiye’de ise, şu ana kadar 4 bini aşkın kişi salgından kaynaklı yaşamını yitirdi. Hükümet, günlük vaka sayısında düşüş yaşandığını öne sürerek, “normalleşmeye” geçmek için kademeli olarak tedbirlerin gevşetilmesi kararı aldı. Tedbirlerin gevşetilmesi, ikinci dalga yayılma riski tartışmalarını da beraberinde getirdi.
“Normalleşme” adımlarına ilişkin konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi doktor Halis Yerlikaya, Türkiye dahil olmak üzere salgın ve ekonomi riski arasında sıkışan ülkelerin tedbirleri gevşettiğini belirterek, bu durumun da beraberinde yeni hızlı bir yayılma tehlikesi taşıdığını söyledi.
Güney Kore ne yaptı?
Enfekte olan kişi sayısının her geçen gün arttığını ve bu tehdidi ortadan kaldıracak yeni bir gelişmenin olmadığını kaydeden Yerlikaya, fiziki mesafe kurallarının gevşetilmesi halinde yeni bir salgının baş gösterebileceği endişesi taşıdıklarını belirtti. Yerlikaya, uyguladığı yöntemlerle salgını kısa sürede kontrol altına alan ve başarısıyla örnek gösterilen Güney Kore’de tedbirlerinin kademeli olarak gevşetilmeye başlaması ardından bulaşma katsayısının yükseldiğine değindi.
Eskisi gibi olmayacak
“Normalleşme” adımlarının epidemiyoloji biliminin gereklerine göre atılması gerektiğinin altını çizen Yerlikaya, ekonomik kaygılar yerine halkın sağlığı göz önüne alınarak, kararlar alınmasının önemine işaret etti. Yerlikaya, Kovid-19 salgının insandan insana olan bulaşıcılığı ve ölümcül etkisi nedeniyle bilimsel verilere dayanan yaygın, kapsamlı ve koordineli tedbirlerin alınmasını zorunlu kıldığını vurguladı. Yerlikaya, milyonlarca insanın sosyal hayatını ve hepsinden önemlisi sağlığını bedenen ve ruhen sarsan bir pandemi sürecinden geçildiğine işaret ederek, “Hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak. İnsanların fiziki mesafeye dikkat etmeleri, maske kullanmaları, hijyen kurallarına riayet etmeye devam etmeleri zorunludur” uyarılarında bulundu.
Şeffaflık vurgusu
Türkiye’de ilk vakanın görülmesinden bu yana sürecin şeffaf yürütülmediğine dikkati çeken Yerlikaya, tedbirlerin gevşetilmesi kararlarının doğruluğunu değerlendirmek için ellerinde sağlıklı verilerin olmadığını söyledi. Kovid-19 vaka ve ölüm sayılarında resmi verilere göre düşüş görüldüğü öne sürülerek normalleşme adımları kapsamında AVM’lerin açılmasını virüsün yayılması için en riskli ortamlar arasında yer aldığını dile getiren Yerlikaya, bunun “çok yanlış” bir karar olduğunu kaydetti.
Virüs bitti algısı yanlış bir algı
Salgın ile mücadele yönteminin insanlarda “virüsün bittiği” algısını yarattığını söyleyen Yerlikaya, ancak her gün yapılan yeni testler sonucunda bini aşan yeni tanılar konulduğuna değindi. Sokağa çıkma yasağının uygulandığı kentler arasında Diyarbakır’ın çıkarılmasının nedeni anlayamadıklarını ifade eden Yerlikaya, “Virüsün yayılması kontrol altına mı alındı? Ya da mevcut risk ortadan kaldırıldı mı” diye sordu. Yerlikaya, sokağa çıkma kısıtlamalarının kaldırılması ve diğer tedbirlerin elden bırakılması halinde salgının bu dönemde görülen yayılma hızına ulaşabileceği, hatta durumun daha da kötüleşebileceği uyarısında bulundu.
Rahatsızlığı olan hastaneye gitsin
Diyarbakır’da virüsle mücadele eden sağlık çalışanlarına dağıtılan kişisel koruyucu ekipmanların nitelik bakımından ciddi sıkıntıları olduğunu da sözlerine ekleyen Yerlikaya, yüze yakın sağlık emekçisine virüs bulaştığını paylaştı. Yerlikaya, Kovid-19 dışı hastaların virüsü kapma korkusuyla hastanelerdeki tedavilerini aksattığını bunun da beraberinde hastalığın ilerlemesi riskini taşıdığına dikkati çekerek, buna acil bir çözümün bulunması gerektiğini kaydetti. Yerlikaya, rahatsızlığı bulunan yurttaşların hastanedeki tedavilerine devam etmelerini istedi.
HABER MERKEZİ