TTB, Merkez Konseyi Başkanları Şebnem Korur Fincancı’nın tutukluluk süresinin birinci ayına ilişkin açıklama yaptı; TTB’ye ‘ceza’ verilmek istenmiştir
Türk Tabipler Birliği (TTB), Türkiye’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı bilimsel açıklamalar nedeniyle 27 Ekim’de tutuklanan Merkez Konseyi Başkanları Şebnem Korur Fincancı’ya tutukluluk süresinin birinci ayına ilişkin Amed’de bulunan bir otelde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda Amed Tabip Odası Başkanı Elif Turan, konuştu.
Yalan haberler
TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı katıldığı Medya Haber televizyonda uzmanlık alanına dair bir ön değerlendirmede bulunduğunu, kimyasal silah kullanımıyla ilgili “iddianın etkili bir şekilde soruşturulması gerektiği” sözünün ardından iktidar ve yandaş medya tarafından başlatılan linç kampanyası sonrasında hakkında soruşturma açılıp tutuklandığını hatırlatan Turan, “21 Ekim 2022 tarihinde TTB Hukuk Bürosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile görüşme yapılmış, savcılığa medyadan soruşturma başlatıldığının öğrenildiği belirtilerek, talep halinde Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın uygun bir zamanda ifade için gelebileceği bildirilmiştir. Buna rağmen adresi belli olan hocamızın hukuka uygun olarak Savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecek iken; çok sayıda kolluk kuvveti ile evi basılarak gözaltına alınması, kriminal unsur üretmek için yalan haberlerle gündem yapılması, gözaltında tutulması ve daha sonra tutuksuz yargılanabilecek iken tam bir aydır haksız-hukuksuz bir şekilde özgürlüğünden alıkonularak tutuklanması hukuken ve insan hakları açısından kabul edilemez” dedi.
TTB cezalandırılmak istendi
Fincancı’nın insan hakları mücadelesi veren onurlu bir hekimlik geçmişine sahip olduğunu dile getiren Turan, “Şebnem Korur Fincancı bu ülkenin aydınlık yüzüdür. İktidar çevrelerinin yargıya müdahale niteliğindeki açıklamaların ardından gelen tutuklama kararı, bu çevrelerin uzun zamandır TTB’ye ve tüm emek-meslek örgütlerine yönelik artırdığı baskının ve şiddetin dozunun nasıl bir aşamaya geldiğini göstermektedir. Defalarca hedef haline getirilen TTB’ye ‘ceza’ verilmek istenmiştir” diye konuştu.
‘Umutla mücadeleye devam’
Fincancı’nın tüm yaşamını bilime, işkencenin önlenmesine ve insan hakları ihlallerinin son bulmasına adadığını sözlerine ekleyen Turan, şunları söyledi:
“Fincancı’ya yapılanlar sadece düşünce ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlali değil, aynı zamanda insan hakları savunuculuğuna yönelik bir saldırıdır. Yaşamı boyunca hakikati dile getiren, uluslararası savaş suçlarını, gittiği ülkelerde hapishanelerdeki cinayet ve işkence vakalarını tıbbi değerlendirmelerle açıklığa kavuşturan en yetkin, saygın ve cesur seslerden birinin, Şebnem Korur Fincancı’nın hedef alınması ve tutuklanmasının, şiddet dilinin egemen olduğu bir süreçte ülkedeki eleştirel sesleri susturmaya yönelik genel bir politikanın parçası olduğu açıktır. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın muktedirler tarafından uğradığı siyasi linç sonucu maruz kaldığı hukuksuzluğun yasal bir zeminin olmadığını biliyor, TTB olarak bu uygulamaları kabul etmediğimizi bir kez daha belirtiyoruz. İktidarın uygulamalarına karşı, emeği, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının ifade özgürlüğünü ve bunlarla yakından ilişkili halk sağlığını koruma mücadelesini Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya ve TTB’ye sahip çıkarak sürdüreceğiz. Dr. Şebnem Korur Fincancı onurumuzdur! Hocamızın da dediği gibi; ‘aynı umutla ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam edeceğiz.’’’
AMED