TTB Aile Hekimliği Kolu ve TTB Merkez Konseyi, deprem bölgelerinde birinci basamak sağlık hizmetleriyle ilgili yaptığı ikinci hafta değerlendirmesinde, sağlık hizmetlerinin halen tam olarak devreye girmediğine dikkat çekti
Türk Tabipler Birliği (TTB) Aile Hekimliği Kolu ve TTB Merkez Konseyi deprem bölgelerinde birinci basamak sağlık hizmetleriyle ilgili ikinci hafta değerlendirmesini yayımladı.
Değerlendirmede, depremin 15’inci gününde birinci basamak sağlık hizmetlerinin halen tam olarak devreye girmediği belirtildi ve “Bölgede aile sağlığı merkezleri Hatay’da hala hizmet vermiyor, Maraş ve Adıyaman’da birinci basamak hizmetleri çok sınırlı düzeyde” denildi.
Depremzede sağlık çalışanlarının göreve dönmeye zorlandığı ifade edilen değerlendirmede, deprem bölgesine dair şu bilgiler paylaşıldı:
“Geçici barınma alanlarında revirler kısmen kurulmuş ancak aşılama, topuk kanı taramaları, gebe ve bebek izlemleri belirli yerlerde ve kısmen yapılıyor. Aşılama yapılan kurumlarda USS kayıt sistemine gönderimler düzensiz olduğundan aşı takipleri yeterince yapılamıyor. Başta köylerde olmak üzere yaşam alanlarından ayrılmayan depremzedeler düzenli sağlık hizmeti alamıyor. Bölgede yapılan saha ziyaretlerimizde eksik aşılı çocuklar, yeni gebeler, devam eden riskli gebelikler tespit edilmiş ilk müdahale ve öneriler sonrası sevkleri yapılmıştır.
Depremzedeler toplu yaşam alanlarında, soğuk koşullarda, kalabalık ve yakın temas içinde barınmak zorundadır. Barınma alanlarında güvenli içme suyu, tuvalet ve hijyen imkanları halen tam olarak sağlanamamıştır. Bu durum toplum sağlığı bakımından risk oluşturmaktadır.
Enkaz kaldırma ve yıkım çalışmaları nedeniyle ortaya çıkan toz solunum yolu hastalıkları için ayrıca bir risk oluşturmaya devam etmektedir. Olası asbest solunumu akciğer kanseri ve asbestoz riskini de beraberinde getirmektedir. Bölgede kalanların bu açıdan da değerlendirilmesi ve takibi gerekmektedir.
Bölgede depremzedelerin yoğun bir sağlık hizmeti ihtiyacı vardır. Hava şartları, barınma koşulları, temiz suya erişimin olmaması, hijyen ve tuvalet imkanlarının halen yetersiz olması nedeniyle üst solunum yolu hastalıkları, gastrointestinal sistem hastalıkları, uyuz ve uriner sistem enfeksiyonları sık olarak görülmektedir. Çalışır durumda olan sağlık hizmet birimleri aşırı yük altındadır.”
Çağrılar ve öneriler
Değerlendirmede, hükümetin ve Sağlık Bakanlığı’nın başta TTB ve ilgili meslek odaları, sendikalar ve dernekler ile işbirliği içinde yapması gerekenler ve talepler şöyle sıralandı:
“*Deprem bölgelerinde yaşayan halkın barınma, ısınma, temiz içme ve kullanma suyu, gıda, tuvalet, yıkanma gibi temel hijyen şartlarının henüz ölümcül salgınlar ve hastalıklar olmadan tam olarak sağlanmasını,
*Deprem bölgelerinin tamamında eksiksiz yeterli düzeyde birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmesi için çabaların artırılmasını, hızlı davranılmasını; geçici barınma alanları, kırsal bölgeler dahil halkımızın yaşadığı her yere bebek, çocuk, gebe aşılma, izlemlerinin yapılması, topuk kanı alınması, bulaşıcı hastalıklardan korunması, kronik hastalıkların devam eden tedavilerinin karşılanması dahil her türlü birinci basamak sağlık hizmetlerinin verilmesini,
*Depremi yaşamış ve deprem bölgesinde çalışan aynı zamanda depremzede olan sağlık çalışanları göreve başlamaya zorlanmamalıdır. Deprem bölgesine diğer illerden rotasyonla sağlık çalışanlarının görevlendirilmesi için çabaların artırılmasını,
*Deprem bölgesinde çalışan sağlık çalışanlarının hak kaybına uğramaması kendilerine ve yakınlarına, ailelerine gerekli yardımların tam olarak yapılmasını istiyoruz.”
Kaynak: JinNews