Erdoğan ve Trump, Beyaz Saray’da görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Hilal Kaplan, Mazlum Ebdi’nin davet edilmesini sorunca Trump, önce ‘Gazeteci olduğunuza emin misiniz’ dedi sonrasında ise Ebdi ile yakından çalıştıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştirdi.
Trump’ın açıklaması şöyle:
Sözlerime başlarken hanımefendiye hoş geldiniz diyorum. Türkiye’nin first ladysi hanımefendiye. Çok harika verimli toplantı geçirdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Serkan Gölge’yi bıraktığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Kendisi gözaltındaydı. Bu güzel jestti. Teşekkür ederek başlamak istiyorum. Bu ABD için ve Türkiye için iyi haber. Türkiye herkesin bildiği gibi NATO müttefiki aynı zamanda ABD’nin çok önemli müttefiki. İki ülke arasında diplomasi, barış ve refahın olduğu gelecek için çok önemli. Gün içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ben samimi ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Suriye’deki durum, geçen ay Pence ve Pompeo’yu göndermiştim. Görüşmeler gerçekleştirmişti. O’Brien de aynı şekilde sayın Erdoğan’la görüştüler. Buradaki görüşmeler çok başarılı oldu. O günkü görüşmelerde çok şey başardılar. Bu karmaşık durumun iyileştirilmesi adına gelişme kaydettiler. Ateşkes devam ediyor. Cumhurbaşkanına işbirliği için teşekkür ediyorum.
S-400 zorluğu
Türkiye yapması gerekenleri yapmaya devam edecek. Ben Cumhurbaşkanını çok destekliyorum. Ateşkes her ne kadar karmaşık da olsa ileriye doğru gidiyor. ABD ve Türkiye başka güvenlik konularında da birlikte çalışıyorlar. Türkiye, ABD’den sonra NATO’da en büyük ikinci ordu. Türkiye savunma harcamasını düzenli olarak arttırmaya devam ettirdi. 29 ülke arasında NATO’ya karşı yükümlülüklerini yerine getiren ülkelerden. Afganistan’daki misyona kararlı destek verdi. Buradaki ortaklık, IŞİD’in yıkılması için çok önemli oldu. Yakın zamanda El Bağdadi öldürüldü. Türkiye belli alanlarda çok yardımcı oldu. Bunu takdirle karşılıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türk halkına müteşekkiriz. İşbirliği, ticaret, savunma, askeri ekipman programlarımız devam ediyor. Milyarlarca dolar değerinde satış söz konusu Türkiye’de. F-35 için parçalar üretiyorlar. Türkiye’nin S-400 alımı bizim için ciddi zorluklar ortaya çıkarıyor. Bugün de üzerinde konuştuk, gelecekte de konuşacağız. Umuyorum çözmeyi başaracağız. Dışişleri Bakanları ve güvenlik danışmanları S-400 için görüşme yapmaya devam edecekler.
Yaklaşık 100 milyar dolar civarına ticaretimizi getirmek istiyoruz. O da şu andaki dört katı olur. Hedefimiz ticareti arttırmak ve ikili ilişkilerimizi devam ettirmek. Çin’le yapılan ticaret anlaşması da hızlı şekilde ilerlemeye devam ediyor. Ne olup bittiğini göreceğiz. Çin bir anlaşma yapmak istiyor. ABD ticaret ve yatırımların önündeki engelleri kaldırmak bizim amacımız. Türkiye’nin de pazarını açmasını istiyoruz. Bunu yapıyorlar zaten. ABD ürünlerine pazarlarını açıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı, ABD Türkiye ittifakı çok güçlü olabilir. Sadece Ortadoğu için değil dünyanın bütün yerlerinde işbirliği olabilir. Siz Türk halkı için işbirliği yapıyorsunuz. Halklarımız çıkarları için birlikte çalışıyor olacağız. Hem kişisel hem de Türkiye ile çok olumlu, dostane ilişkilerimiz var. Bunları daha iyi ilişkilere dönüştürmek istiyoruz. Teşekkür ederim.
Erdoğan’ın konuşması şöyle:
Öncelikle değerli dostum Başkan Trump’a ve kıymetli eşlerine misafirperverlikleri için teşekkür ediyorum. Bugün sayın başkanla gündemimizde yer alan konularda samimi görüşmeler kaydettik. Türk-Amerikan ilişkilerinin güçlü ve sağlıklı zeminlerde ilerletilmesi konusunda hemfikiriz. İlişkilerimizde yeni bir sayfa açmakta kararlıyız. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör oluşumları konusunda sayın Başkanla karşılıklı irademizi teyit ettik. DEAŞ’a karşı mücadelenin sürdürülmesinin önemine değindik. Özellikle Bağdadi’nin ölümünün sonra süreçte cezaevinden kaçmaya çalışan gerek ülkemizde şu anda 2 bin 200 civarında DEAŞ’lı tutuklu veya mahkumdur. Barış Pınarı Harekatında terörle mücadelede yeni ve önemli adım atmıştır. PKK/YPG’nin Suriye’deki ayrılıkçılığına ağır darbe vurmuştur. 17 Ekim mutabakatımızla Suriye’de iş birliğimizin geliştirilmesi için önemli bir fırsat yakaladığımızı düşünüyoruz.
PKK/YPG bu mutabakatı bozmak için askerlerimizi sivilleri hedef alan provokatif saldırılar düzenliyor. Son 24 saat içinde terör örgütü tarafından tam 19 saldırı ve taciz gerçekleştirildi. Tel Abyad’da patlamada 13 sivil hayatını kaybetti. Suriye’de kalıcı çözüm bulabilmek için ABD ile mutabakatımıza bağlılığımızı sürdürüyoruz. Önümüze ikili münasebetleri dinamitleyecek yeni sorunlar koymaya gayret ediyorlar. Temsilciler Meclisi’nde alınan kararların milletimizi incittiğini sayın başkanla görüştüm. 104 yıl önce savaş şartlarında yaşanmış meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Bu konuda başımız dik, alnımız aktır. Türkiye bu konudaki diyalogdan ve özgür tartışma ortamından yanadır. Bütün arşivlerimizi açmış durumundayız. Silahlı kuvvetlerimizin 1 milyona aşkın belgesi mevcuttur. Her an bunları görebilirler, araştırmalarını yapabilirler.
‘Güvenilir ortak biziz’ dedi
Türkiye ve ABD DEAŞ’ı tamamen bitirmek ve Suriye’ye barış ve istikrar getirmek için birlikte çalışabilir. Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgedeki bu amacı gerçekleştirebileceği en güvenilir ortağı Türkiye’dir, öyle olmalıdır. Ülkemiz DEAŞ’la göğüs göğüse mücadele eden ve bu uğurda şehitler veren tek NATO müttefikidir. Bugüne kadar 7 bin 680 yabancı terörist savaşçı yakaladık ve ülkelerine geri gönderdik. DEAŞ’la bağlantılı olabileceğini değerlendirdiğimiz yaklaşık 77 bin kişiye de ülkemize giriş yasağı koyduk. Şu an hapishanelerimizde 40 farklı ülke vatandaşı 1216 DEAŞ mensubu var. PKK/YPG’nin elindeki kamplardan kaçarak Türkiye’nin kontrolündeki bölgeye geçen aralarında kadınların ve çocukların da bulunduğu 287 kişiyi yakaladık. Şahsımı yayınlarında manşet yaparak hedef gösteren sadece Türkiye’de 304 vatandaşımızın ölümüne yol açan bu terör örgütüyle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Yabancı terörist savaşçıların kaynak ülkelerce alınması da büyük önem arz ediyor. Avrupa’dakiler başta olmak üzere kaynak ülkelerini geri kabule ikna etme konusunda sayın Başkan’la ortak anlayışa sahibiz.
Sonrasında tekrardan söz alan Trump sözlerine şöyle devam etti:
Bazı senatörlerle de görüştüm. 5 tanesi katıldı. Başka katılmak isteyenler de oldu. Onlarla da iletişime devam edeceğiz. Bizlere katıldıkları için teşekkür ediyoruz. Gelip Cumhurbaşkanıyla görüştükleri için de, sıcak tartışmalar, görüşmeler için teşekkür ederim.
Sonrasında soru-cevap kısmına geçildi.
Trump’a şu anda karşılaşmakta olduğunuz azil konusuyla ilgili görüşlerinizi sormak istiyorum.
Trump: Cadı avından mı bahsediyorsunuz, şaka gibi. 1 dakikasını bile izlemedim. Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştüm, bu azil duruşmalarından çok daha önemli konu. Başlatan kişi çok yanlış bilgiler vererek başlattı. Benim Ukrayna Cumhurbaşkanı ile telefonla görüşmem başta konu olmak üzerine. Zaten onun yazıya dökümüne bile baksanız, ki önemli hukukçular bunu incelediler. Benim yaptığım açıklamalar, telefon görüşmesinin sorunsuz olduğunu belirttiler. Ülkenin böyle şeyler yaşamış olması, bu beyefendinin vaktini harcamış olmamız, Ortadoğu’yu konuşmayı tercih ederim.
Soru: Suriyelilerin vatanlarına konusunu Avrupalı liderlerle görüşme şansını buldunuz mu?
Trump: Türkiye bunun mali yükünü çekti. 40 milyardan fazla harcama yapmak zorunda kaldılar. Yani çok yüksek miktarda para harcandı. 40 milyar dolar harcandı. Avrupa şu ana kadar 3 milyar katkıda bulundu. Bu insanlar bırakılsa Avrupa’nın içinden geçerek ilerlerler. Bu da Avrupa’ya hasar verir. Avrupa’yla görüştüm. Fransa, İngiltere ve Almanya’dan IŞİD’liler çıktı. Sordum onlara ‘bu kişileri geri almak ister misiniz’ diye. Onlar da ‘hayır teşekkürler’ dediler. Adil değil tabii. Türkiye kaçmış olan herkesi tekrar yakaladı. Ben Ortadoğu konusuna eğildim, 1 ay öncesi itibarıyla yüzde 100 oranında IŞİD’i etkisiz hale getirebildik. Bağdadi konusunda attığımız adım, kendisi lideriydi. İki numaralı kişiyi de aynı şekilde, şu anda üçüncünün peşindeyiz, Türkiye bu mücadelede bize çok yardımcı oldu. AB ülkeleri Suriyeli göçmenler konusunda para ödemeli.
Soru: Hristiyan azınlıklar kendilerini zor durumda hissediyorlar. Türkiye’nin hristiyan azınlıkları koruyacağını garanti edebiliyor musunuz Suriye’de?
Erdoğan: Keldani, Ezidi, Hristiyanlar noktasında da bizim özel gayretimiz, çalışmamız var. Gerek Suriye tarafında kalan ve ibadethaneleri bile yıkılmış durumda olanların biz ibadethanelerini de yeniden restore etmek suretiyle ibadetlerini yapma fırsatını da onlara hazırlamış vaziyettedir. Gerek Keldani, Ezidi, Arami, hristiyan bütün bunlardan bizim tarafımıza geçmiş olanlar bir sıkıntı yaşamıyor. Suriye tarafında kalanlarla ilgili onların imkanları mümkün oldukça özel şartta hallediyoruz. Yiyecek, giyecek ilaç götürüyoruz.
Mazlum Ebdi sorusu
Bu sırada Trump, Erdoğan’a soru sorması için “Dost canlısı bir Türk gazeteci”den söz almasını istedi. Sözü Hilal Kaplan aldı ve şunu sordu: Obama’nın kusurlu dış politikasının enkazını devraldınız. Bu politikaların bir tanesi de YPG-PKK ile ABD politikasının hizalanması olmuştu. YPG’nin liderini de Mazlum Kobani’yi Beyaz Saray’a davet ettiniz. Bu kişi Türkiye içerisinde 164 askerimiz, 40 sivilin ölümünden sorumlu. Bu kişiyi tekrar davet etmeyi düşünüyor musunuz?
Trump bu soru üzerine “Siz gazeteci olduğunuza emin misiniz? Türk hükümeti için çalışıyor olmaysanız?” şeklinde karşılı vererek şöyle devam etti: (DSG Genel Komutanı Mazlum Ebdi ile) Çok yakından çalışıyoruz, aynı zamanda sizin Cumhurbaşkanınızla da yakın çalışıyoruz. Gelişmeler kaydediliyor. Grupların nasıl tanımlandığıyla ilgili. Bazıları sevmeyebilir. İvme kazanıldı. Çok ciddi bilgi birikimi elde edildi. Gelişmeleri izleyeceğiz.
Beyaz Saray’dan S-400 açıklaması
Basın açıklamasından sonra Beyaz Saray’dan açıklama geldi. Beyaz Saray açıklamada, “Diğer alanlarda ilerleme sağlamak için, savunma alanındaki ortaklığımızı güçlendirerek, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasına ilişkin konuların çözülmesi hayati önem taşımaktadır” denildi.