Ralph Nader
Trump’ın seçmenleri fikirlerini değiştirmeye meyilli değil. Bu seçmenlerin bazıları ebediyen Cumhuriyetçidir ve yalnızca GOP’a (Grand Old Parti’nin kısaltması olan GOP, Amerika Birleşik Devletleri Cumhuriyetçi Partisi’nin takma adıdır) oy verecektir; onlara kalıtsal seçmen denir. Diğer bir kısmı Demokrat Parti adaylarına katlanamazlar, Liberter adaylara oy vermeyip, sadece Trump’a oy vereceklerdir. Bazıları da Trump’ı göçmen karşıtı duruşu, işletmeler üzerindeki kanuni kısıtlama ve yaptırımların kaldırılmasını sağlaması ve seçim karşıtı ve sağcı korporatist federal yargıçları aday göstermesi nedeniyle sevmektedir.
Yine de anketler, 2016 kampanyasında geçim kaynaklarını iyileştirmek için verdiği sözleri gerçekleştirmemesinin Trump’ın (zengin olmayan) seçmenlerinin büyük bir kesiminde hayal kırıklığı yarattığını gösteriyor. Pek çok Trump seçmeni, Trump’ın tehlikeli yalanlarını, örtbas etmelerini, kendini zenginleştirmesini, Washington’un Wall Street yolsuzluğuna teslim olmasını, öldürücü yetersizliğini, yani COVID-19 salgını konusundaki beceriksizliğini ve kişisel ahlaksızlığını (On Emir’den yedisini ihlal etti) görmezden gelmeye hazır. Ancak Trump seçmenleri, Trump’ın Main Street’teki [finans sermayesinin toplandığı Wall Street’e göndermeyle sokaktaki halkı tarif etmek için yapılan bir söz oyunu; ç.n.] ailelerin meşru çıkarları için biraz daha fazlasını yapmasını bekliyordu.
Simdi Pulitzer ödüllü iki ünlü muhabir, reclaimtheamericandream.org’un yönetici editörü Hedrick Smith ve New York Times’dtan Nicholas Kristoff, Trump’ın yerine getirmediği vaatlerinin listesiyle karşımıza çıkıyor. (Smith ayrıca, Trump’ın yerine getirmeye çalıştığı, büyük ölçüde zengin ve büyük işletmeleri destekleyen bazı vaatlerden de bahsediyor.)
Bunlar arasında Paris İklim Anlaşması’ndan çıkmak ve kendisi ve diğer zengin Amerikalılar için büyük vergi indirimi uygulanması bulunuyor. Ancak Trump, 2016’da emekçi halka yönelik 200’den fazla kampanya vaadinin çoğunda fena halde başarısız oldu. Trump, 10 yılda 25 milyon iş, yılda 2,5 milyon iş, yaratma sözü verdi. Trump COVID-19’dan önce de böyle bir şeye yanaşmamıştı, çünkü geniş anlamıyla, Amerikan toplumundaki kamu işlerini düzenlemek ve geliştirmek için altyapı işleri alanında bir kanun tasarısı için Kongre’de ısrarcı olduğuna tanık olmadık.
Trump’ın, kaybedilen 7,7 milyon imalat işini geri getirme sözünü hatırlıyor musunuz? Geçtiğimiz şubat ayında dahi Trump’ın ekonomi ve ticaret politikalarından bir geri dönüş başlamamıştı. Tam tersine Trump, Apple CEO’su Tim Cook’u Çin’den ithal edilen yüz milyarlarca dolarlık Apple telefonlarının ve bilgisayarlarının gümrük tarifelerini dalgalandırarak şirketin Çin’deki fabrikalarını açık tutması için teşvik etti.
Trump, ücretleri artırma sözü verdi, fakat federal asgari ücreti saat başına 7,25 dolarda tutmaya devam etti. Trump’ın gözetiminde, enflasyonu ve fayda kaybını hesaba katan Smith, “işçilerin net kaybedenler olduğu” sonucuna varıyor. Ancak Walmart’ın yöneticisi gibi saatte yaklaşık 12 bin dolar kazanan ve Trump’ın zenginlere uyguladığı vergi indiriminden yararlanan CEO’lar kaybeden kesim arasında değil!
Trump sayesinde
Smith, akademik araştırmalara işaret eden Princeton ekonomisti Alan Blinder’a atıfta bulunuyor, Trump sayesinde “Son yüz yılda ilk kez, işçi sınıfı bugün milyarderlerden daha yüksek oranlarla vergi ödüyor.” Kristoff’a göre Trump, Meksika’nın duvar için tek bir peso ödenmemesinden, kendisinin sebep olduğu kışkırtılan şiddet, çiğnenen yasalar ve sokaklarımıza gelen kargaşaya, “öğrenci kredisi geri ödemelerinin koşullarının” değiştirilip üzerine on yılda 200 milyar dolar eklenmesine (“Borç içinde boğulan öğrencilerimize” tersini vaat etmisti), “feci Obamacare”i yürürlükten kaldırıp yerine daha iyisini getireceğine dair sözlerine, birçok alanda sefil bir şekilde başarısız oldu.
27 Temmuz 2018’de Trump, “Çok daha düşük bir fiyata harika bir sağlık hizmetine sahip olacaksınız. Bunun ABD’ye hiçbir maliyeti olmayacak” dedi. Tabii ki, bunu bir de test edildiğinde kazıklanan ve Trumpizm yönetimi altında hala yeterli koruyucu ekipmana sahip olmadan ön cephelerde COVID-19 ile savaşan çalışanlara söyleyin. Birçoğunun sağlık sigortası yok veya eksik.
Trump, 2016 seçimlerinden iki hafta önce, “hükümetimizi bir kez daha dürüst hale getirmek için bir etik reform paketi önerdiğini” söyledi. Bunun yerine Trump, Amerikan halkına Amerikan tarihindeki en acımasızca yozlaşmış rejimi yaşattı. Beyaz Saray’dan önemli devlet kurumlarına, Trump ve yandaşları her gün kanunları büküyor ve çiğniyor.
Tutulmayan sözlerin listesi ciltleri doldurabilir. Trump’ın sözlerini, yaptıklarını ve kötülüklerini karşılaştırın. “Amerikan halkını hakikatle onurlandıracağız, başka hiçbir şeyle değil.” (Washington Post’un güvenilir sayımına göre şimdiye kadar 20 binin üzerinde yanlış veya yanıltıcı beyanda bulunuldu.) “Kronik ticaret açıklarımızı sona erdireceğiz.” (Ticaret açığı şu anda Obama’nın görevdeki son yılına göre daha büyük.) Bu, ABD’nin iş ihraç ettiği anlamına gelir.
Trump, 19 trilyon dolarlık ulusal borçtan “oldukça hızlı” kurtulma taahhüdünün aksine, zenginlere uygulanan muazzam vergi indirimini kaldırmak ve büyük tüzel refah bildirilerini ve mali yardımları durdurmak zorunda kalmamak için Amerika’nın çocuklarına ve torunlarına büyük borçlar yüklenmesini hiç umursamıyor. Smith’in web sitesini ziyaret ederken, ekibinin en önemli hedeflerinden birinin “sizi kendi topluluğunuzda bir reform hareketi başlatmanıza veya başkalarıyla güçlerinizi birleştirmenize yardımcı olabilecek birden çok konuyu, birden çok stratejiyi, birden çok kuruluşu tanıtmak” olduğunu unutmayın.
SendikaOrg’dan alınan bu yazı Müge Ertürk tarafından çevrilmiştir.