Kaşıkçı için İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu’nda dün arama yapıldı. Dışişleri kaynakları 2 Ekim’de Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’na girişinin ardından haber alınamayan Washington Post yazarı gazeteci Cemal Kaşıkçı için başkonsoloslukta dün inceleme yapıldı. 2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na girişinin ardından kendisinden bir daha haber alınamayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ile ilgili olarak henüz netleşmiş bir bilgi yok. Kaşıkçı’nın konsoloslukta öldürüldüğü ihtimali üzerinde duruluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz önceki gün bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, olayın soruşturulması çerçevesinde ortak çalışma grubu oluşturulmasının önemini vurgulamışlardı.
Öte yandan İngiliz Times gazetesi Cemal Kaşıkçı’nın kayıp olmasının ışığında ABD Başkanı Donald Trump’ın durumunu değerlendirdi. Türkiye ve Suudi Arabistan’ı “sorunlu müttefikler” olarak nitelendiren gazete, Trump’ın “ip üstünde yürüdüğü” yorumunda bulundu. Times’taki analiz, Hannah Lucinda Smith’in imzasını taşıyor. Yazıda öncelikle ikinci haftasını doldurmak üzere olan gizemli olayla ilgili olarak Türkiye ve Suudi Arabistan’ın birbirleriyle çelişen açıklamalar yaptıkları hatırlatılıyor. Trump, Kaşıkçı’nın öldürülmesi emrini verdiğinin kanıtlanması halinde, Riyad yönetimini “sert şekilde cezalandırma” sözü vermişti. Smith’e göre Trump bu sözüyle, Suudi Arabistan silah satışını önlemeye çalışan Kongre üyelerini sakinleştirebilir. Bununla birlikte Trump’ın Suudi Arabistan’a silah satışını durdurmadığını, ortada toplam değeri 83,5 milyar dolar olan anlaşmalar olduğunu ve savunma sanayinin devlerinin geçen hafta boyunca bu anlaşmaların iptal edilmemeleri için lobi faaliyetleri yürüttüklerini ekliyor Smith. Times’taki analiz şu satırlarla sürüyor: “Sayın Trump, Türkiye’yi çok iyi idare etmek zorunda. Washington ve Ankara’nın ilişkilerinin yeniden rayına oturduğu bir dönemde, ABD’nin Riyad’ı affettiği yönünde herhanig bir ima, Türkleri öfkelendirecektir. Sayın Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’yi hala iğneleyici sözlerle eleştirmesine karşın, Türkiye’nin Andrew Brunson’ı serbest bırakmasını göklere çıkarması çarpıcı. ABD’nin halen Ankara ve Riyad’da büyükelçilerinin olmaması ise tüm bu hassas diplomatik dansı çok daha karmaşık hale getiriyor.”
DIŞ HABERLER