Trans cinayetlerinin politik olduğunu belirten İstanbul LGBTİ Derneği’nden Kıvılcım Arat, ‘Yasa yapıcılar ve uygulayıcılar, transfobik açıklamalarla katillerin sırtını sıvazlıyor’ dedi
Hükümetin kadın düşmanı politikaları ve yasal düzenlemelerinin yanı sıra nefret söylemleriyle paralel olarak LGBTİ bireylere dönük saldırılar da hız kazandı. Son zamanlarda nefret saldırıları ve cinayetlerde yaşanan artış, trans kadın cinayetlerinin yaşanmasında da etkili oluyor. Yaşanan trans cinayetlerinin politik olduğunun altını çizen İstanbul LGBTİ Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Arat, bu durumu ortaya çıkaran nedenlere ilişkin konuştu. Cinayetlerin politik olduğunu söyleyen Arat, “Sistematik olarak işlenen bir cinayetler serisi mevcut. Ve bu cinayetlerin işlendiği, hedef aldığı grup transeksüel kadınlar. Eceli gelip de ölen trans sayısı sadece iki kişi. Düşünün ki, ortak bir kimliğe sahip bir topluluğun tüm mensupları ya öldürülüyor ya da intihara zorlanıyor. Hal böyle olunca bu cinayetleri politikleştiren durumlara bakmak gerekiyor. Cinayetin işlendiği andan itibaren kolluk, delilleri ya toplamıyor ya karartıyor. Üstüne bütün katillerin karakol ifadeleri de aynı. Örneğin cinnet geçiren katillerin, cinnet varsayımı mahkeme heyetince kabul edilir. Ama bir tanesi cinnet geçiren biri maktulün kıymetli eşyalarını neden yağmalar diye sormaz” dedi. Arat, yasa yapıcıları ve uygulayıcılarının eşitlik taleplerini görmezden gelmesi ve homo/transfobik açıklamalarla cinayetlere yol vermesinin katillerin sırtının sıvazlanması anlamına geldiğini belirtti. Arat, yaşananlara şu sözlerle tepki gösterdi: “Kamusal yaşamın bu derece kapatıldığı, devlet aygıtının katillere dönük desteği, kurumların sistemli birlikteliği bu cinayetleri politik hale getiriyor. Zaten kabul görmeyen, kamusal alandan yalıtılan translar, toplumun yarısının terörist olarak nitelendirildiği, güvensizliğin, korkunun günlük bir yaşam pratiği haline getirildiği dönemlerde şiddetin en direkt hedefi olarak yine trans kadınları hedefine alıyor. Toplum pompalanan bu nefreti kendine benzemeyenin üstünde patlatıyor. Cezasızlık durumu cinayetlerin önünü açarak sınırlı olan yaşam alanlarımızı daha sınırlıyor. Bugün yaşanan bütün şiddet vakalarının beslendiği kaynak muktedir olanın bilinçli olarak yarattığı korku iklimine dayanıyor.”
İSTANBUL