AKP iktidarı ekolojik yıkımlara yol açan kaya gazı ve kaya petrolü sondajlarını yabancı şirketler eliyle sürdürüyor. Bu şirketlerden biri olan Transatlantic şirketine Amed’den sonra Trakya’dan 145 milyon m2 tarım arazisi bahşedildi
Yusuf Gürsucu
Transatlantic Petroleum ve onun alt şirketleri Trakya’da 350’yi aşan sayıda kaya gazı sondaj kuyusu açıldı. Şirket, Amed coğrafyasında kaya gazı kuyularına kaya petrolü kuyuları da eklerken, bu kez Trakya’da kaya gazı ardından kaya petrolü için ruhsat aldı. ABD’nin başını çektiği ve içinde Türkiye’nin bulunduğu birçok ülkede gerçekleştirilen kaya petrolü ve kaya gazı sondaj ve üretim süreçleri su ve çevre kirliliğini çok yüksek boyutlara taşırken, ABD merkezli Transatlantic Petroleum şirketi, yok oluşa sürüklenen Trakya’nın Tekirdağ ve Kırklareli’nde ortaya çıktı.
Trakya’dan 145 milyon m2 arazi
Transatlantic Petroleum şirketi, Kırklareli’nin Babaeski ve Pehlivanköy ilçeleri ile Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesi sınırları içinde 145 milyon 350 bin metrekare tarım alanı üzerinde petrol işletme sahası için işletme ruhsatı almak amacıyla Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğüne (MAPEG) başvuru yapmıştı. MAPEG, başvuruyu iki yıl içinde söz konusu sahada bir adet yeni petrol kuyusu açılması şartıyla ruhsat talebini onayladı. MAPEG Transatlantic Petroleum’a şimdilik 6 yıl geçerli olmak üzere yeni petrol işletme ruhsatı verdi.
Sondaj yapma şartı
Şirket ruhsat aldığı sahada söz verdiği kuyuları zamanında açmazsa, işletme ruhsatı iptal edileceğini belirten MAPEG, daha sonra talep edilmesi ve Transatlantic Petroleum’un taahhütleri doğrultusunda şirketin sahada yapacağı üretim ve geliştirme faaliyetlerine göre; işletme ruhsatı için öngörülen 20 yıllık kanuni sürenin kalan kısmını da kullandırabileceğini belirtti. MAPEG’in bu yaklaşımı petrol sondajlarını Trakya’ya taşımak istemesinden kaynaklı olduğu anlaşılmakta.
Amed’de 146 milyon m2 arazi
ABD merkezli çok uluslu şirket olan Transatlantic Petroleum’un Türkiye’de kurduğu şirket olan ‘Transatlantic Petroleum Ham Petrol ve Doğal Gaz Arama ve Üretim AŞ, Amed (Diyarbakır) coğrafyasında daha önce verilen 118 milyon 700 bin metrekarelik petrol işletme ruhsat sahasına, 27 milyon 860 bin metrekare genişliğindeki sahanın ilavesi için başvuru yaptı. İlave arazi talebi Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından onaylandı. MAPEG’in onayının ardından şirketin Amed’de petrol işletme ruhsat sahasının yüz ölçümü 146 milyon 560 bin metrekareye çıktı.
Transatlantic’in alt şirketleri
TransAtlantic Petroleum ve alt şirketi olan Kanadalı Valeura Energy’nin bağlı ortaklığı olan Thrace Basin Natural Gas (Türkiye) Co. Trakya’da sayısı 350’lere varan kaya gazı sondaj ve üretim noktalarını genişleterek bölgeyi adeta istila etmiş durumda. ABD Texsas merkezli çok uluslu bir şirket olan Transatlantic Petroleum şirketi, Türkiye’ye Avustralya merkezli Pet Exploration Mediterranean International’ın (PEMI) adlı şirketin Türkiye’de elde ettiği ruhsatları satın alarak girdi. Daha sonra Trans Atlantic Exploration Mediterranean International adını alan şirket Energy Operations Turkey (EOT) adlı firmanın lisanslarını ve operasyonlarını da devraldı.
Yağma süreci ortada
Ayrıca TPAO ile Transatlantic arasında Amed ve Trakya’da ortak çalışma için bir mutabakat imzalanmıştı. TransAtlantic Petroleum WEB Sitesinde, “Kaynak kullanım potansiyelini kanıtlamak, tanımlamak ve geliştirmek ve hissedarlarına büyüme sağlamak için Kuzey Amerika teknolojisini (hidrolik kırma) kullanmaya kararlıdır” denilmekte. Yine şirketin sitesinde yer alan bilgiler arasında, Türkiye’ye yüzde 12,5 telif hakkı ödendiği ancak üretim vergisinin olmadığı, arama ruhsatlarında KDV muafiyeti, üretim kiralamalarında iade gibi destekler aldıklarını açıklaması, nasıl bir yağma sürecinin işlediğini ortaya çıkarmakta.
100 milyon m3 su TransAtlantic’e
Trakya’da akarsular kurumaya, Ergene Nehri’nde ise zehir akmaya devam ederken, yeraltı suları 600 metre derinlere inmiş durumda. Kadim tarım topraklarından oluşan Trakya’da tarımsal üretim her yıl küçülmeye devam ediyor. Bunun başlıca nedenleri ise tarım arazilerinin; sanayi, maden ve enerji şirketleriyle kentsel imar rantına bağlanması ile birlikte susuzluk olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunlar yaşanırken, Tekirdağ sanayisi tükettiği ve kirletip zehirlediği sular nedeniyle susuzluk çekmeye başlaması üzerine Tunca Nehri’nin bölgedeki sanayiye bağlanması için adımlar atmakta. Diğer yandan yeraltını kurutup zehirleyen kaya gazı sondajlarına kaya petrolünün de eklenmesiyle iktidarın Trakya’ya biçtiği ‘enerji merkezi’ rolü hızla ilerliyor.
Trakya 3 maymunu oynuyor
Trakya’da 350 civarındaki kaya gazı sondajı sayısı artarken, bir adet sondaj kuyusuna 15-18 kez basılan su miktarı her seferinde ortalama 18 bin m3. Kuyulara nitelikli su basılmakta ve bir kuyuda tüketilen su miktarı 300 bin m3’e ulaşmakta. Sayısı 350 civarı olan sondaj sayısı ile bu sondajlarda toplamda 105 milyon m3 su tüketilmekte. Sondaj kuyuları arttıkça yer üstü ve yer altı suları tükenip kirlenirken, yeraltı sularını depolayan akiferle de yok edilmekte. Türkiye’nin kişi başı yıllık su miktarı 1.400-1.500 metreküp civarındayken TESKi verilerine göre Trakya’da bu miktarın yalnızca 150-200 metreküpe gerilemesinin nedenleri bilinirken, bölge belediyelerinin gündemine bu gerçekler her nedense bir türlü girebilmiş olmaması bölgede 3 maymunun oynandığını ortaya koyuyor.
ABD’de 636 milyon m3 su zehirlendi
31 Ekim 2023 günü Texas Tribune gazetesinde Climate News’un hazırladığı bir rapor yer aldı. Raporda, petrol ve gaz şirketlerinin, sadece ABD’nin Permiyen havzasında yürüttükleri kaya gazı ve kaya petrolü çıkarma işlemi nedeniyle yılda 168 milyar galon suyu kirlettiği belirlendi. Bölgedeki kirliliğin, atık suların doğrudan akarsulara, nehirlere veya göllere dökülmesiyle ortaya çıktığı belirtildi. 636 milyar litre, yani 636 milyon m3 su enerji üretmek adına geri kazanılamaz durumda kirletilirken yer altı suları yani akiferler tüketildi, diğer yandan yer altındaki temiz su, yerini kirli suyla karışık zehirli akışkana bıraktı.