Tekirdağ coğrafyasında bir yandan kaya gazı sondajlarıyla su tüketilip kirletildi; diğer yandan sanayi yeraltı sularını kontrolsüzce tüketti. Çerkezköy Sanayi Odası Meriç Nehri suyunun bölgeye taşınmasını istedi
Yusuf Gürsucu/İstanbul
Trakya coğrafyası hazırlanan planlarla tarım bölgesi olmaktan çıkarılıp bir sanayi havzası ve enerji merkezi haline getirildi.Ve bu durum büyüyerek devam ediyor. Trakya ve Mezopotamya topraklarında ezelden bu yana tarım yapılırken, her iki bölge sermayenin üretim süreçleri ve birikim yolları için feda edilebiliyor. 2009 yılından bu yana Amed ve Trakya coğrafyasında yaşananlar bize gösteriyor ki, her şey planlı ve programlı olarak devam ediyor. Trakya’da 300’ü aşan sayıda kaya gazı sondaj kuyusu açılırken, bölgede kurulan sanayi bölgeleri Ergene Nehri’ni katlederken, sanayici susuzluktan şikayet edip Meriç Nehri’nden su taşınmasını istiyor.
‘Meriç Nehri bölgeye aktarılmalı’
Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin’in, “Yaklaşık 30 yıl önce 80 metreden çıkan su, bugün 500-550 metre seviyelerinden çıkıyor. Yönetim olarak göreve geldiğimizde konu hakkında görüştük. Meriç Nehri’nin bize ait olan kısmından suların bölgemize aktarılması lazım” sözleri dikkat çekti. Bölgenin en önemli sorununun susuzluk olduğunu ifade eden Çetin, “Göreve başladığımız ilk günden itibaren bölgemizdeki en büyük sorunlardan bir tanesinin su sorunu olduğunu, oldukça yaşlı bir suyu kullandığımızı ifade ettik. Meriç Nehri’nin bize ait olan kısmından suların bölgemize aktarılması lazım. Ayvacık Barajı’nın bir an önce faaliyete geçmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Tekirdağ’da 14 OSB
Trakya’da 300’ün üzerinde açılan kaya gazı sondajlarında ortalama kullandığı su miktarı 3 milyar metreküp civarı. Diğer yandan yok oluşa bağlanan Ergene Nehri’nin tarımda asla kullanılmaması gerektiği belirtiliyor. Trakya’yı Trakya yapan Ergene havzasında 2037 adet sanayi tesisi bulunuyor. Sanayi tesislerinin yüzde 82’si Tekirdağ’da, yüzde 10’u Kırklareli’nde, yüzde 8’i ise Edirne’de. Sadece Tekirdağ il genelinde 14 adet OSB bulunması ise susuzluğun temel nedenlerinden birisi.
Trakya’nın idam fermanı!
Trakya için 2005 yılında Trakya ve Namık Kemal üniversiteleri tarafından hazırlanan ve bakanlıkça kabul edilen çevre düzeni planının CHP’li belediyelerce yok sayılması sonrası Trakya’da sanayi havzaları ortaya çıkarılmış ve Tekirdağ ile Edirne coğrafyası özellikle tekstil işletmeleriyle adeta işgale uğramıştı. O günden bu yana süren işgal sonucu Ergene Nehri zehirli atık taşıyan bir nehre dönüşürken, tarım arazileri katledilip nitelikli sular sanayiye bağlandı. Son 15 yıl içinde ise kaya gazı sondajları ve üretimleriyle birlikte yeraltı suları tükenip zehirlendi. Yeraltı suları bazı bölgelerde 600 metre derinlere kadar gerilerken, daha önce son yıllarda görüldüğü boyutuyla yaşanmamış olan kuraklık ve susuzluk baş gösterdi.
Trakya 2006’la planlandı
İstanbul Metropolitan Planlarında (İMP), tüm Marmara bölgesini içeren bir yaklaşımla Kocaeli, Yalova, Bursa, Çanakkale ve özellikle Trakya’ya yeni bir rol biçildi. Trakya ve Namık Kemal Üniversitelerince hazırlanan ve AKP hükümetince 2005 yılında kabul edilen Trakya’nın çevre düzeni planının, Trakya Kalkınma Ajansı tarafından revize edilmesine karar verildi. Ve bu iş İMP’yi hazırlayan şirkete ihale edilerek üniversitelerce planda yer verilen koruma bölgeleri kaldırıldı. Üniversitelerce hazırlanan ve bakanlıkça kabul edilen 1/100.000 çevre düzeni planlarına uygun 1/25.000’lik planlar Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ belediyelerince yıllarca gündemlerine alınmadı. İMP’nin planları iğdiş etmesi beklendi ve iğdiş edilen 1/100.000’lik planlara uygun 1/25.000’lik planlar CHP’li belediyelerce yapıldı. CHP ve AKP meclis üyeleri bu planları el birliği ile onaylandı.