Yeryüzünü betona boğanların, kirletip yaşanmaz hale getirenlerin, yerin altını oyduğu yani arza doğru yolculuk yaptıkları bir dönemin içindeyiz. Diyarbakır ve Trakya ise bu saldırılar altında şirket istilasına uğramış durumda
Yusuf Gürsucu/İstanbul
Kayagazı ve kayapetrolü üretimlerinin sulara ve tarım arazilerine verdiği zararlar ABD ve Kanada’da ortaya çıkmasından sonra dünyanın Fransa, İngiltere gibi birçok ülkede bu üretimlere izin verilmiyor. Türkiye coğrafyasında, Diyarbakır ve Trakya bölgesinde ise zengin rezerv alanları olduğu iddialarıyla her yer delik deşik edilmiş durumda. Trakya’da kayagazı ve kayapetrolü arama çalışmalarını sürdüren Kanadalı Valeura Energy’nin, Devepınar-1 sahasındaki sondaj sonuçlarının bölgede yüksek basınçlı doğalgaz bulunduğuna dair tahminleri desteklediği belirtilirken Londra’da fon arayışına başladı.
Valeura fon arıyor
Şirketten yapılan yazılı açıklamada, Devepınar-1 sahasında planlanandan (5 bin metre) 500 metre daha derin sondaj yapıldığı ve “ciddi gaz bulgularına” rastlandığı belirtildi. Valeura Energy, Türkiye’deki doğalgaz arama çalışmalarını finanse etmek için Londra’da borsaya açıldığı geçtiğimiz günlerde duyurulmuştu. Şirket Türkiye’de ‘büyük bir projeye’ fon sağlamak için Londra Menkul Kıymetler Borsası’nda kote planlarını açıklayacağı bildirildi. Valeura’nın 2020’ye kadar Trakya Havzası’ndaki işi yürütmek için yeterli fonu bulduğunu, ancak daha fazla çalışmayı finanse etmek için koteye girdiği belirtiliyor. Valeura’nın CEO’su Sean Guest, yatırımcılara şirket için “heyecan verici bir zaman” olduğunu söyledi. Şirket halihazırda Toronto borsasında işlem görüyor.
Bu sene hız verecekler
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yaptığı açıklamalarda, “Trakya’da klasik olmayan yani unkonvansiyonel yöntemle (unkonvansiyonel: hidrolik kırma yönetimiyle kayagazı ve petrolü çıkarma) arama çalışmalarına bu sene hız vereceğiz. Benzer şekilde Güneydoğu’da da ‘unkonvansiyonel’ usullerle petrol üretimiyle ilgili çalışmalarımız da var. Gerek TPAO’nun gerekse faaliyet gösteren diğer özel sektör şirketlerinin çalışmalarındaki temel amacımız klasik olmayan yöntemle üretimi gerçekleştirerek bunu ticari hale getirmek ve yurt dışındaki bilgi ve tecrübeyi buraya taşımaktır” ifadeleri ile Trakya ve Diyarbakır’ın yeraltı sularının, tarım arazilerininin zehirlenmesinden rahatsız olmadığını ortaya koymuştu.
Şirket istilası yaşanıyor
Diyarbakır’da Schell firması ve TransAtlantic Petroleum sondaj çalışmaları ve gaz üretimine başlarken, TransAtlantic Petroleum ve alt şirketi olan Kanadalı Valeura Energy uzun süredir Trakya’da sondajlarını gerçekleştirmekte. Ayrıca Çin Devlet Petrol Şirketi CNPC’nin iştiraki Greatwall Drilling Company ile birlikte İhlas Holding AŞ, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) aynı amaçla Diyarbakır’da üretime başlamak için hazırlık yapıyor. Diyarbakır’da bu amaçla Silvan Barajı inşa edilirken, Trakya’nın suları da tarım yok edilerek enerji şirketlerine verilme çalışmaları sürdürülmekte. Son dönem petrol fiyatlarındaki artışla birlikte bu üretimlerin büyüdüğü izleniyor.
Kayagazı ve petrolü
Kayagazı veya kayapetrolü sondajında birçok kimyasal ve kum eklenen su, yerin 2 ila 5 bin metre altına ortalama her sondaj kuyusuna 15-20 kez basılır. Bir basımda ortalama 18 bin metreküp su kullanılmaktadır. Bir kuyu için toplamda yaklaşık 300 bin metreküp su kirletilerek yerin altına basılır ve bu yolla yeraltında bullunan ağır metallerle birlikte yüzeye çekilen sular akiferleri de tamamen kirletirken çevresindeki yaşamı da yok eder. Yeraltına basılan, zehir halini almış su ile karbon kayaçlar yatay sondajlarla patlatılır ve açığa çıkan gaz veya petrol yukarıya alınır. ABD’de kayagazı şirketleri ile çiftçiler arasında ‘su savaşları’na neden olan bu süreçlerde birçok bölgede yeraltı suları kullanılamaz hale geldiği bilinmekte ve bu bağlamda ABD’li belgeselci Jose Fox’un hazırladığı ‘Gasland’ belgeseli tüm bu süreçleri çıplak gözle görünür hale sokmuştur.