Dünyayı yaşanmaz hale getiren kapitalizmin yaşama son darbesi olan kaya gazı ve kaya petrolü üretimleri,yer üstü ve yeraltı sularını hem kirletiyor hem de tüketiyor. Bu yolla yok edilecek coğrafyalar Diyarbakır ve Trakya olacak
Türkiye coğrafyasında ilk kaya gazı kuyuları Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Sarıbuğday ve Bağdere köylerinde açılmıştı. Diyarbakır’dan sonra Trakya’da başlayan kaya gazı sondajları ise hızla büyümeye devam ediyor. TransAtlantic Petroleum ve alt şirketi olan Kanadalı Valeura Energy’nin bağlı ortaklığı olan Thrace Basin Natural Gas (Türkiye) Co. Trakya’da uzun süredir bu işlemi gerçekleştirmekte. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Trakya Bölge Müdürlüğü tarafından Çeşmekolu-2 kaya gazı sondaj projesi ile ilgili Kırklareli Valiliğince ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir’ (ÇED) kararı verdiği sondaj çalışmasının geçtiğimiz gün başladığı duyuruldu.
Trakya suyu nerden bulacak?
Kaya gazı sondajı ve üretimi amaçlı olarak Diyarbakır’da Silvan Barajı inşa edilirken, Trakya’da kaya gazı üretimleri için hangi barajların bu üretimlere bağlanacağı henüz belirsizliğini koruyor. Trakya’da sanayileşme nedeniyle tüm akarsular zehirlenmiş durumda. Tarımsal üretimler için yegane kaynak yeraltı sularıyken kayagaz üretimleri ile bu kaynaktan da yoksun kalınacak. Ayrıca kaya gazı üretimlerinde büyük miktarlarda suya duyulan ihtiyaç ise kurulan ve yeni kurulma planları yapılan barajlardaki sular bu üretime bağlanacak. Çeşmekolu-2 kaya gazı sondaj projesi ile ilgili konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Hidrolik çatlatma (su ile) dediğimiz, vatandaşın kaya gazı, kaya petrolü olarak bildiği kayaçların arasına sıkışmış vaziyette duran petrol ve gazı yüksek basınçlı hidrolik (su) çatlatma yöntemiyle çıkarmaya bu adı veriyoruz. Ağırlıklı olarak Amerika’da bu teknoloji ilk olarak kullanıldı. Şimdi Türkiye’de de kullanmaya başladık” diye konuştu. Bakan Dönmez, “Bu havzada 5 bin metre derinliğe ilk defa iniyoruz, hayırlı neticeler ile arkadaşların bize müjdeli haberler vermesini de canı gönülden bekliyoruz” dedi.
Kaya gazı ve petrolü
Bir kaya gazı veya kaya petrolü sondajında birçok kimyasal ve kum eklenen su, yerin 2 ila 5 bin metre altına ortalama 15-20 kez basılır. Bir basımda ortalama 18 bin metreküp su kullanılmaktadır. Bir kuyu için toplamda yaklaşık 300 bin metreküp su kirletilerek yerin altına basılır ve bu yolla yeraltı suları yani akiferler tamamen kirlenirken çevresindeki yaşam da yok olur. Yeraltına basılan, zehir halini almış su ile karbon kayaçlar yatay sondajlarla patlatılır ve açığa çıkan gaz veya petrol yukarıya alınır. ABD’de kaya gazı şirketleri ile çiftçiler arasında ‘su savaşları’na neden olan bu süreçlerde birçok bölgede yeraltı suları kullanılamaz hale geldiği bilinmekte. Bakan Dönmez’in teknolojiyi taşıdıklarını belirttiği ABD’de, belgeselci Jose Fox tarafından hazırlanan ‘Gasland’ belgeseli tüm bu süreçleri çıplak gözle görünür kılmıştır. Yerin altına basılan zehirlenmiş su, yeraltında bulunan ağır metallerle birleşip akiferlere sızar ve yeraltı sularını geri kazanılamaz biçimde zehirler.
Tarıma en büyük tehdit
Ekosistemin yok edilmesi pahasına yürütülen bu süreçte, kaya gazı ve petrolü üretimi, temiz su kaynaklarını hem tüketip hem de son damlasına kadar kirletecek. Kaya gazı üretimi tarım topraklarını en ileri düzeyde tehdit edip, bulunduğu bölgede tarım üretimini yapılamaz hale getirecek. Yeraltından su yerine gaz ve kimyasala bulanmış zehirli akışkanla yaşamımız zehirlenecek. Tarımsal üretim bölgesi olan Trakya ve Diyarbakır’ın bu özelliğinden vazgeçildiği hem tarım politikalarından hem de enerji politikalarından ortaya çıkıyor. Bu bölgeler yaşanmaz hale gelince tek çare göç etmek olacak ve bu alanlar bir avuç şirketin ekolojik yıkım üzerinden ceplerini doldurduğu alanlar halini alacak. Gaz ve petrol bittiğinde ise bu bölgelerde insan ve diğer canlı yaşam da bundan en ağır biçimde etkilenecek.
EKOLOJİ SERVİSİ