Doğal yaşamın her noktasını sermaye çıkarlarına bağlayan AKP iktidarı, Toroslarda mutlak korunması gereken ardıç ormanlarını, yakılması için biyokütle santraline kurban ediyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Mersin’in Toros Dağı eteklerinde Erdemli Orman İşletme Müdürlüğü’nce temmuzda başlatılan ardıç kesimi hızla devam ediyor. Toroslarda 70-500 yıllık 700 bin ardıç ağaçlarının 40 bininin kesilmek istenmesine karşı Erdemli’de kesimi önlemek için girişimde bulunan yurttaşların çabaları sonuç getirmezken, biyokütle enerji santrali için kesim yapıldığı belirtiliyor. Görüşüne başvurduğumuz Ali Topal adlı yurttaş, kesilen ardıç ağaçlarının Toroslarda kurulmuş olan biyokütle enerji santraline taşındığını tespit ettiklerini belirtti. Ayrıca Toroslarda açılan mermer madenlerine yenileri ekleniyor. Mersin Erdemli’de 96.25 hektar ve 28.43 hektar yani toplam 1247 dönüm ormanlık alan maden şirketlerinin talebi ile mermer madeni için 1 Kasım 2021 günü MAPEG’de ihale edilecek olması, orman katliamlarının her geçen gün genişleyeceğini gösteriyor.
İşletmenin tutarsız iddiaları
Erdemli Orman İşletme Müdürlüğü geçmişte alana sedir ekimi yapıldığı ve bu nedenle sedir koruluğunun da ortaya çıkması ve sedirlerin güneşlenmesi gerekçesiyle ardıç ormanı kesiminin yapıldığını iddia ederken, aynı iddia içinde gençleştirme çalışmasının yapıldığının da belirtilmesi gerçek nedeni örtmeye dönük çaba olduğuna işaret ediyor. Ardıçlar iklim koşullarına dayanaklı olmalarının yanında, besin değeri yüksek tohumları ile yabanıl hayvanlara iyi bir sığınak ve besin maddesi sağlarken, yaygın kök sistemleri sayesinde erozyonla mücadelede son derece önemli bir tür olması sebebiyle mutlak korunması gereken ağaç türü olması yetkilileri ilgilendirmiyor.
Ormanlara büyük tehdit!
Biyokütle santrallerinin kurulduğu veya kurulmak istendiği alanlar ormanların ve göllerin hemen kıyısında yer alıyor. Bu santraller bugüne kadar orman köylülerinin yararlandığı ve bugün elinden alındığı ağaçlarla besleniyor. Bitki sapları, göllerdeki kamışlar ve benzeri maddelerin yakılması yoluyla enerji üretilirken yıl boyu santrali çalıştırabilecek kadar ‘yakıt’ toplanamıyor. Bu nedenle de orman kıyılarına kurulmuş bu santraller, orman işletmelerinin de desteği ile ağaçlar kesilerek bu santrallere taşınıyor. Bu da yetmiyor ve bu şirketler her türden atığı yani tehlikeli veya tehlikesiz atıkları da yakıyor. Bursa’nın Büyükorhan ilçesine bağlı Karayağız köyünde kurulmak istenen biyokütle enerji santrali için köylüler bölgede toplayabilecekleri bitkisel atık olmadığını bunların amacının hem ormanı yakmak olduğunu ve diğer yandan da sanayi çöplerini buraya taşıyarak yakmak istediklerini belirtiyorlardı.
Afyon Eber Gölü kurudu
Toroslara kurulmuş olan biyokütle enerji santralinin sahibi olan Oltan Köleoğlu Enerji; Afyon’un Çay ilçesinde bulunan santrallerinde, Eber Gölü’ndeki saz kamışları ve hasat sonrasında tarım arazisi üzerinde kalan tarımsal atıklar ile orman ürünlerinin toplanıp yakılarak elektrik üretileceğini söylemişti. Türkiye’nin en büyük 11. tatlı su kaynağı olan Afyon’daki Eber Gölü kendisini besleyen su kaynaklarının barajlar nedeniyle azalması ve beraberinde kurulan biyokütle santralinin su ihtiyacının Eber’i besleyen kaynaklardan ve Eber Gölü’nden karşılaması, ayrıca Eber Gölü’nü göl yapan sazlıkların kesilip yakılması sonucunda göl geçtiğimiz yıllarda tamamen kurumuştu. Gölde, 146 kuş türünün yanında su yılanı, domuz, saz vaşağı, kurbağa ve balık türleri yaşıyordu. Sazlardan ve kamışlardan oluşan gölden geçimini sağlayan civar köy halkı ise yaşanan olumsuz durum karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda.
Her türden atık yakılabilir
Türkiye’de aşırı arz fazlasının oluşmasına karşın enerji santrallerinin her türünü destekleyen iktidarın son yıllarda biyokütle enerji santrallerine de yol verdiği görülüyor. İktidar bitkisel atıklardan enerji üretileceği iddiasını yaparken, bu santrallerde dünyanın ve Türkiye’nin her türden zehirli-zehirsiz ve lastik atıklarının yakılmasının önü yasal düzenlemelerle sağlandı. 2016 yılında alınan kararla, “İthal edilmemek kaydıyla; kentsel atıkların yanı sıra bitkisel yağ atıkları, tarımsal hasat atıkları dâhil olmak üzere tarım ve orman ürünlerinden ve bu ürünler ile atık lastiklerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan yan ürünlerden elde edilen kaynakları ve sanayi atık çamurları ile arıtma çamurlarının” yakılabilmesinin önü açıldı.
Ardıç ağacı!
Ardıç ağacı son derece faydalı birçok özelliğe sahip olan bir ağaçtır. Servigiller familyasından gelen bu ağaç, üremek için başka bir türün desteğine ihtiyaç duyar. Ardıç ağacının üreyebilmesi için ise ardıç kuşuna ihtiyacı vardır. Ardıç meyvesi ise bazı dönemlerde ürer. Hem meyvesi hem de yağı insan için oldukça faydalıdır. Hastalıkların tedavisinde kullanılan meyvesi ile özel bir yere sahip olan bu ağaç, kutsal kabul edilir. Ülkemizde ve dünyada pek çok yerde görülen ardıç ağacı aynı zamanda huzur ve bereket getirdiğine inanılan bir ağaç türüdür. Keresteciliğe uygun olmayan ardıcın bu özelliği nedeniyle sermaye çıkarlarını temel alan ülkelerde ortadan kaldırılmasında bir sakınca görmezler. Çünkü onlar için ormanlar kereste deposundan başkaca bir şey değildir.