Şirnex’te zırhlı araç sayısının insan sayısından daha fazla olduğunu belirten İHD Şube Eşbaşkanı Haşim Toğurlu, ‘Karşımızda AKP devleti var. Valiler kentleri yasaklarla yönetiyor’ dedi
Ülkede 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen askeri kalkışmanın ardından ilan edilen ve 3’er ay aralıklarla 7 kez uzatılan Olağanüstü Hal (OHAL), her ne kadar 17 Temmuz 2018’de kaldırılsa da uygulamaları özellikle Kurdistan kentlerinde etkisini sürdürmeye devam ediyor. Sokağa çıkma yasakları döneminde yüzlerce kişinin katledildiği ve binlerce evin yerle bir edildiği Şirnex (Şırnak) ile ilçeleri yoğun hak ihlallerinin yaşandığı kentlerin başında geliyor.
Ağır hak ihlallerin yaşandığı kentte, ev baskınları, gözaltı, tutuklama, yasak ve ablukalara ise her gün bir yenisi ekleniyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Şirnex Şubesi Eşbaşkanı Haşim Toğurlu, kentteki uygulamalara dair Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuştu.
‘Hesap verme mekanizması yok’
AKP’nin, iktidarı bir baskı aracı olarak kullandığını belirten Toğurlu, “Şirnex’te gözle görülür hak ihlalleri var. Cezasızlık politikası bu ihlallerin artmasına neden oluyor. Demokratik ülkelerde, devlet memurlarının yaptıkları her ihlal için hesap vermeleri gerekiyor. Ancak burada bir denetim, hesap sorma mekanizması yok. Caydırıcı politikalarla bu ihlallerin önüne geçilebilir” dedi.
‘Zırhlı araç sayısı insan sayısından fazla’
İktidarın bu uygulama ve politikalarla tüm muhalifleri cezalandırdığına dikkat çeken Toğurlu, “Şirnex ve ilçelerinde zırhlı araç sayısı insan sayısından fazla. Bu araçların sokaklarda kontrolsüz hareketleri halkı rahatsız etmektedir. Bu araçlar nedeniyle son 15 yılda 21’i çocuk olmak üzere 44 kişi yaşamını yitirdi. Bu ciddi bir rakamdır. Bu rakam sadece Kurdistan’da hak ihlallerinin yüzde 90 arttığının göstergesidir” diye belirtti.
Kurdistan’da halkın yaşam standartlarının ikinci plana atıldığını dile getiren Toğurlu, “İstanbul veya Ankara’da ki yurttaşın yaşam standardı ile buradaki yaşam standardı aynı değil. Yaşam alanlarına çok yönlü bir müdahale var. Kasti bir şekilde ayrımcılık politikaları dayatılıyor. 40 yıldır devam eden çatışmalı bir süreç söz konusu. Kürt sorunu, barışçıl yolla çözülmesi gerekirken ‘güvenlikçi’ politikalara kurban edildi. En ufak bir sorun veya herhangi bir protestoda zora dayalı silah kullanırsanız tabi ki ülkede hak ihlalleri çığ gibi büyür. Halkın beklentilerinin karşılanmaması toplumun tümünde mutsuzluğa neden oluyor. Çözüm sürecinde hak ihlallerinin azaldığını ve insanların psikolojik olarak da iyi olduğunu gördük. Şu an da Kurdistan ve Türkiye en çetin süreçlerini yaşıyor” dedi
‘Valiler yasaklarla kentleri yönetiyor’
Valilerin yasaklarla kentleri yönettiğini söyleyen Toğurlu, bu yönetim şeklinin ise demokratik kanalları kapattığını belirtti. Toğurlu, “Hiç bir demokratik ülkede, ‘toplantı ve gösteri hakkı’nın engellendiğini göremezseniz. Ancak ne yazık ki bu, ülkemizde rutin bir hal aldı. Son aylarda Şırnak Valisi belirli aralıklarla etkinlik yasağı getiriyor ve bu kararın hiçbir hukuki dayanağı yok. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), ‘hukuka aykırı’ kararlarına rağmen izin verilmeyerek, şiddet uygulanıyor ve dava açılıyor. Bu da devletin, demokratik devlet olma işlevini yitirdiğini gösteriyor. Her ne kadar bu ülkede ‘Anayasa var’ denilse de aslında uygulanmıyor” dedi.
‘Diyalog yolunun açılması gerekiyor’
“Şu an da AKP devleti var karşımızda” diyen Toğurlu, “Kurdistan’da yaşanan sorunların tamamı çözümsüzlüğün yansımasıdır. Artık halkın barış umuduna karşılık verilmesi gerekiyor. Ortadoğu’da yükselen savaşa karşı en acil ihtiyaç barıştır. Barışı daha yüksek bir sesle dile getirmemiz gerekir. 2013’teki çözüm sürecinde olduğu gibi demokratik ve diyalog yolunun tekrardan önünün açılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ŞIRNEX