Êlih’te 4 kişinin yaşamını yitirdiği seldeki ihmalleri sıralayan TMMOB, sorumluları istifaya davet edip selden etkilenen yerlerin ‘Afet Bölgesi’ olarak ilan edilmesi çağrısında bulundu
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Êlih (Batman) İl Koordinasyon Kurulu (İKK), kentte üçü çocuk 4 kişinin sel yaşamını yitirdiği sel felaketinde karşılaşılan ihmallere ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.
İnşaat Mühendisleri Odası’nda yapılan toplantıda açıklamayı okuyan TMMOB Êlih İKK Sekreteri Vahdettin Tüzün, günler öncesinden yapılan uyarılara rağmen yeterli önlemlerin alınmayışının felaketi beraberinde getirdiğini söyledi.
2006’dan ders çıkarılmadı
Kent genelinde etkili olan yağıştan kent merkezinin neredeyse tamamının etkilendiğini kaydeden Tüzün, “2006 yılında yaşanan sel felaketinden dersler çıkartılmadığı ve teknik olarak kentin altyapısının güçlendirilmediği üzücü bir şekilde ortaya çıktı. Yaşanan selden sonra kent merkezinde ciddi hasarlar oluştu, ev ve iş yerleri kullanılamaz hale geldi” dedi.
Tehlike hala sürüyor
Tüzün, aradan günler geçmesine rağmen yurttaşların kendi imkânlarıyla ev ve iş yerlerindeki su ve çamur tabakalarını tahliye etmeye devam ettiğini belirtti. Tüzün, “Doğa bir kez daha kendi gerçekliğini bizlere göstermiş oldu. Grê Savaro deresi uzun yıllardır kendi yatağını korumuş ve yağan yağmur sularını İluh Deresi üzerinden Batman çayına aktarmıştı. Çarpık kentleşme ve yanlış imar planları doğanın kendi akışını bozmuş ve bugün yaşanan faciaya sebep olmuştur. Grê Savaro deresinin yatağında yapılan menfez, yağmur sularını taşımada yetersiz kalmış ve selde insanlarımızın canına neden olmuştur” diye konuştu.
90’lı yıllardan göç edenler yoğunlukta
Kent merkezi ve çevresinin yerleşim yerinden kaynaklı yüksek taşkın riski sınıfında bulunduğunu dile getiren Tüzün, “Kent merkezinin yerleşim alanının düzlük olması ve içinden geçen derelerin yapılaşma yoluyla kapatılması ne yazık ki felaketlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Kent merkezi etrafında bulunan Kıra Dağı ve Batı Raman eteklerinden akan sular, kent merkezinin içindeki dere yataklarından geçerek Batman Çayı’na ulaşmaktadır. 90’lı yılarda köylerin yakılması ve boşaltılması yüzünden kentte göç eden vatandaşlarımız İluh Deresinin etrafına yerleşmiş ve barınma ihtiyacını buralarda karşılamak zorunda kalmıştır. Kent geçmişine bakıldığında genel olarak bu bölgelerde sele bağlı maddi zararların ve can kayıplarının yaşandığı görülmektedir” diyerek gerekli önlemleri alınmadığını vurguladı.
Kente harcanması gereken milyonlar boşa akıtıldı
Kentte sağlıklı ve düzenli şehirciliğin önünü açmak için hizmet üretecek bir politikaya ihtiyaç olduğunun bir kez daha ortaya çıktığını kaydeden Tüzün, “Kentin temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekirken israf projelerine milyonlar aktarılmıştır. Kent merkezindeki çalışmaların yetersiz kaldığı belediye yönetimi ilçe belediyelerine hizmet vererek, bugünkü tablonun ortaya çıkmasına sebebiyet vermiştir. Belediye yönetimi imkânlarını ve bütçesini kentte yaşayan insanların sağlıklı ve güvenilir bir kentte yaşaması için kullanmalıdır. Yaşanan felaketten sonra yetkililerin tüm uyarıları dikkate almaması kamuoyu vicdanında ağır yaralar bırakmıştır. Yetkili kişilerin yetmezliklerini kent kamuoyuna mal etmeyerek istifa etmesi gerektiğini buradan hatırlatmak isteriz. Kayyum yönetimlerinin kentlerimize hizmet vermediğini bir kez daha belirtmek isteriz” diye ifade etti.
Tüzün, selin vurduğu yerlerin “Afet Bölgesi” olarak ilan edilmesi gerektiğini de söyledi. Tüzün, “Yaşanan selden sonra yaraların sarılması ve halkın günlük yaşamına dönebilmesi adına halkın ihtiyaçlarının karşılanması gerekmektedir. Selden sonra DSİ tarafından taşkın risk haritalarının güncellenmesi gerektiği ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
Doğaya uygun projeler üretilmeli
TMMOB olarak halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atacak adımlardan, doğayı tahakküm altına alma anlayışından vazgeçilmesi çağrısında bulunduklarını dile getiren Tüzün, önerilerini ise “Doğa ile bütünleşik, bilim ve tekniği ön plana çıkaran uygulamalar yapın. Ayrıca hazırlanacak raporların kent kamuoyu ile meslek odalarının görüşlerinin de alınması, imar planlarında rantçı politikaların terkedilerek insan sağlığını önceleyen, bilimsel verilerin sağlıklı bir şekilde değerlendirildiği, mühendislik ve planlama ilkelerini esas alan planların yapılması gerekmektedir” diyerek sıraladı.
İçişleri Bakanı Yerlikaya da fırtına, heyelan ve selden etkilenen Karadeniz Ereğli ilçesinin Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edildiğini açıklamıştı.
ÊLIH