TMMOB Amed İl Koordinasyon Kurulu Deprem Kriz Masası, Amed, Semsûr, Elbistan ve Bazarcix’a dair hazırladığı ‘Deprem Ön İnceleme ve Değerlendirme Raporu’nu açıkladı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Amed İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Deprem Kriz Masası, Amed, Semsûr (Adıyaman), Elbistan ve Bazarcix deprem alanlarında yürüttüğü faaliyetlere ilişkin hazırladığı “Deprem Ön İnceleme ve Değerlendirme Raporu “nu açıkladı.
Örnek bir seferberlik yapıldı
Şehir Planlayıcıları Odası (ŞPO) Şubesi binasında yapılan toplantıda konuşan TMMOB İKK Eşsözcüsü Alican Çetinkaya, “Arama kurtarma çalışmaları, jilet gibi giyilen takım elbiseler ve televizyona çıkmakla olmuyor. Öldüren afet değil, öldüren makyajlandırılarak sunulan AFAD’tır” derken raporu ise TMMOB İKK Eşsözcüsü Songül Aytek açıkladı. 84 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu Amed Kent Koruma ve Dayanışma Platformu’nun hızlıca bir araya geldiğini ve depremin ilk gününden itibaren Koordinasyon Merkezi ve Kriz Masasıyla çalışmalar yürüttüklerini belirten Aytek, “Resmi, özel her türlü iletişim kanallarıyla koordinasyon sağlanarak bütün imkanları seferber edilmiştir” dedi.
Tespitler sıralandı
Amed kent merkezinin önemli ölçüde kontrol altına alınması ile birlikte diğer kentler için acil koordinasyonunun kurulduğunu ve dayanışmanın o bölgelere kaydırıldığını ifade eden Aytek, devamında gözlemde bulundukları yerlerin kent, ilçe ve kırsal yerleşimlerdeki faaliyet ve tespitlerin sonuçlarını şu şekilde sıraladı:
* Delil niteliğinde belge toplanması, savcılık ve yargı süreçlerine güvensizliğin ortadan kaldırılması için süreçler şeffaf ve denetlenebilir şekilde kamuoyuna açık yürütülmelidir. Kişi, ilişki ve konum fark etmeksizin her bireye eşit mesafede durulmalı ve sorumluların hakkettiği cezayı almaları sağlanmalıdır. Toplumun yeniden inşası için en temel gereklilik olan adalet ve güven oluşumu sağlanmalıdır.
* Kentimiz başta olmak üzere inceleme yapılan alanların tamamında yeterli, nitelikli ve liyakat esaslı görevlendirme ve idareciliğin olmayışı, bunun beraberinde acil ve ilk yardım hizmetlerini aksatması, birimlerin görev gereği ivedilikle müdahale etmeye girişmesi yerine siyasi iktidar ve temsilcilerinin emir ve talimatlarını beklemesi, can kayıpları başta olmak üzere yaralanma ve mal kayıplarının artmasına sebebiyet vermiştir.
* Ruhsatsız, kaçak ve denetim dışı yapılaşmaya kayyımlar başta olmak üzere birçok belediye tarafından göz yumulması, hükümetlerin siyasi çıkarlar uğruna toplu imar afları getirmesi yıkımların artmasına sebep olmuştur.
* Birçok kentin İl Afet Risk Azaltma Planı olmasına ve daha önce benzer afetlerin öngörülmüş olmasına rağmen, azaltmaya veya ortadan kaldırmaya yönelik somut eylemler gerçekleştirilmemiştir.
* Acil durumu fırsata çevirmek isteyenlerin konut satış ve kira fiyatları, nakliye ve ev boşaltma ücretleri, gıda ve barınma ihtiyaçları gibi acil ihtiyaçların oluşması karşısında fahiş ücretler talep etmesi, kurumlarca bunun kontrol altına alınamaması, daha önce yaşanmış birçok tecrübeye karşı yasal düzenlemelerin yetersizliği ve denetimsizliği sonucu halka tekrar mağduriyet yaşatılmıştır.
* TMMOB olarak defalarca uyarmamıza rağmen yapılarda gerekli ve yeterli kontrol ve denetimlerin yapılmamış, rant odaklı kentleşme, yapılaşma ve imar düzenlemeleri yapılmıştır.
* Deprem sonrası çok katlı konut yaşamının sorgulanacağı ve deprem ile birlikte kırsal yerleşkelerde birçok yapının yıkıldığı da göz önünde bulundurulduğunda, kırsalda gerçekleşecek plansız, ruhsatsız yapılaşmaya karşı önlem alınmalı, denetim dışı ve teknik yeterlilikten yoksun üretilecek barınma alanlarına müsaade edilmemelidir. Bu talep beraberinde yeni yerleşim alanlarının kurulmasını, tarım alanlarının parçalanmasını ve alt yapı ihtiyaçları doğuracağından, oluşacak duruma karşı planlı strateji ve çok yönlü bir değerlendirme ile uzun vadeli kararlar alınmalıdır.
* Çarpık, plansız ve kaçak yapılaşma sebebiyle bazı bölgelerde nüfus yoğununun artmış olmasından kaynaklı bu bölgelerde Güvenli Acil Toplanma Alanları hiç olmamış veya yetersiz kalmıştır.
* İmar izni verme, yapı ruhsatı düzenleme, yapı kontrolü sağlama, iskan izni verme görevleri bulunan birçok belediyenin bünyesinde yeterli sayıda teknik personel bulunmaması, teknik personelin yeterli deneyime sahip olmaması denetlemede eksiklik yaratmıştır.
* Özel veya belediyelerce yeni inşa edilmiş, yapı denetim kanununa tabi olan ve sözde denetim görmüş birçok yapının da yıkıldığı göz önüne bulundurulduğunda toplumun denetimli olduğu düşüncesiyle aldığı ancak yıkımını gördüğü duruma karşı önyargılı olması anlayışla karşılanmalıdır. Ön hasar tespit çalışmaları özenle yapılmalı, idarelerin sorumlulukları gereğini yerine getirmemiş olması sebebiyle ileri süreçte yeterli güveni verecek teknik donanımla daha kapsamlı hasar tespit çalışmalarını ücretsiz olarak halka sunulmalıdır.
* Yapı denetim sisteminin yeniden ele alınarak kontrol ve denetleme görevlilerinin diploma, belge kiralama yerine her zaman şantiyede iş başında olacak şekilde düzenlenmesi ve denetlenmesi gerekmektedir.
* Mevcut konut alanlarındaki yangın, acil kaçış merdiven ve yolları başta olmak üzere, kat merdivenleri ve hollerdeki kaçışı engelleyecek eşyaların kaldırılması için denetim yapılmalıdır. Varsa iskan sonrası yapılmış mevzuata aykırı düzenlemeler için cezai işlemler uygulanmalı ve düzeltilmesi için denetimlerin yapılması gerekmektedir. Bu konudaki denetimler amacı dışında kullanılan sığınaklar başta olmak üzere diğer mahaller içinde yapılmalı, apartman ve site yönetimlerine görev ve sorumlulukları hatırlatılmalı ve denetimler sürekli sürdürülebilir şekilde planlanmalıdır.
* Binaların zemin ve bodrum katlarında faaliyet gösteren otoparklar başta olmak üzere, zemin kattan bodrum kata veya birinci kata geçiş sağlayan ve proje dışı müdahalede bulunanlar, mekanı ruhsata aykırı amaç üzere kurarak yapısal zararlara sebep olanlar denetlenerek belirlenmeli, cezai işlemler ile birlikte gerekli düzeltme tedbirler tekrar sağlanmalıdır.
* Zemin etütlerinin birebir denetlenmesi ve sonuç raporlarının gerçek veriler üzerinden hazırlanması, kontrollerinin mutlaka yapılması gerekmektedir.
* Yaşanan ölümlerin birçoğu afet nedeniyle değil zamanında müdahale etmeyen ve makyajlanarak her türlü afete hazır olduğu belirtilen AFAD ve bağlı olduğu yetkililer sebebiyle gerçekleşmiştir.
* Ulaşım sağlanmaması ve yetersiz ekip sebebiyle bazı yerlere hala erişimin sağlanmadığı ve yardımların ulaştırılmadığı görülmüştür.
* Sivil toplum örgütleri, gönüllüler ve halk tarafından hızlı olarak gidilmesine rağmen yetkililer tarafından bu yerlere ulaşılamaması/ulaşılmaması düşündürücüdür. Gönüllülerin enkaz kaldırma ve arama kurtarma faaliyetlerine katılım sağlaması yetersiz iletişim sebebiyle gerçekleşmemiş, yardım çığlıkları karşısında sessiz kalamayıp bireysel inisiyatif alan gönüllüler engellenmiş, göz altına alınmış ve darp edilmiştir.
* Birçok yapıda taşıyıcı sisteme inşaat halinde veya sonrasında zarar verildiği bunun yeterince denetlenmediği tespit edilmiştir.
* Birçok yapıda yapısal hasarın da olduğu değerlendirildiğinde, denetleme yetkisine sahip birimlerin görevlerini yapmadığı ortaya çıkmaktadır.
* İmalat hatalarından kaynaklı yapısal hasarların ortadan kaldırılması için nitelikli-bilinçli kalifiye eleman yetiştirilmesi gerekmektedir. Meslek edindirme kursları ve mesleki yeterlilik sertifikalandırma merkezlerinin işleyiş ve yapısı yeniden değerlendirilmeli, eğitim ve yeterlilik sınavları ciddi denetimlerden geçirilerek yeterliliklerini ispat edenler belgelendirilmelidir. Belge sahibi olmadan imalatlarda çalışmaya izin verilmemelidir.
* Yapılacak kentsel dönüşümlerde halk odaklı ve zemin vb. uygunsa yerinde dönüşüme öncelik verilmelidir.
*Fay hattına yakın olmasından kaynaklı taşınacak yerleşim yerleri var olan yerlerden çok uzak olmayan uygun zeminli yerlerde yapılmalıdır.
*Depremde etkilenen yerlerde demografi korunmalıdır.
* Arama kurtarma ve enkaz toplamada asbest tehlikesinin dikkate alınmalıdır.
* Depremden en çok etkilenen yerler başta olmak üzere birçok yerleşim yerinde günlerce elektrik, su ve gaz verilmediği, yolların kapalı olduğu, bu da ilgili Bakanlıkların ve peşkeş çekerek özelleştirmeler ile satılan yerlerdeki dağıtım şirketlerinin yetersiz olduğu, AFAD başta olmak üzere kamu kurumlarının da afete herhangi bir hazırlığının olmadığı görülmüştür.
* Asırlarca unutulmayacak acılar yaşanmış olmasına rağmen hala aynı liyakatsizlik ve ilkesizliğin sürdürülmesi, sorumlu hiçbir yetkilinin kusur kabul etmemesi, istifa etmemesi ve aynı koltuklarda oturarak aynı yetersizlikle süreci yönetmeye devam etmesi, bilimden ve uzman görüşlerinden uzak, yanlış kararlarda ısrar ederek yeni yıkımlara sebep olmalarını kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz!”
İhtiyaç listesi paylaşıldı
Ardından inceledikleri kentlere dair ihtiyaçları paylaşan Aytek şu bilgileri verdi:
Besni
Çadır
Kuru bakliyat
İlaç
Sergolan (Gölbaşı)
Alternatif yardım depolarının oluşturulması,
Çadır,
Kadın, çocuk, erkek iç giyim,
Isıtma cihazları, soba, odun sobası vs.
Bazarcıx (Pazarcık)
Çadır
Kuru gıda (bakliyat)
Temel gıdalar (un, şeker vb.)
İç çamaşırları
Seyyar wc, lavabo, duş, sıcak su ihtiyacı
Elbistan
İlçeye dair ihtiyaç listesi
Çadır ve Barınma
Isınma için odun sobası, ısıtıcılar, odun ve kömür
Kuru gıda (bakliyat)
Temel gıdalar (un, şeker)
İç çamaşır ( çocuk, kadın, erkek)
Seyyar lavabo
Temizlik malzemeleri (sıvı deterjanlar, sıvı ve kalıp sabun)
Köylere ve yardım dağıtımı için özel ve arazi araçları
İlaç
HABER MERKEZİ