Geçtiğimiz Kasım ayında gözaltına alınıp tutuklanan TJA üyeleri hakkında hazırlanan iddianamede kadınların aileleri ile yaptıkları bankacılık işlemleri dahi suç sayıldı
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) aktivistlerine yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “örgüt yöneticiliği” ve “örgüt üyeliği” iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında 50 kadın hakkında 29 Kasım 2022’de gözaltı kararı verildi. Soruşturma kapsamında Ankara, Mûş, Mêrdîn, İstanbul, Amed, Adana, Sêrt (Siir), Wan, Agirî (Ağrı), İzmir, Riha (Urfa), Mersin, Dîlok (Antep) ve Şirnex’te( Şırnak) 57 adrese baskın yapıldı ve 22 kadın gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra getirildikleri Ankara’da adliyeye çıkarılan kadınlardan Aysel Ceylan, Bedia Akkaya, Hülya Kınağu, Gülistan Dehşet, Amine Demir Çoban, Mekiye Ormancı, Figen Aras Kaplan, Figen Ekti, Didar Çeşme ve Hatice Güngör tutuklanırken, diğer kadınlar ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
Her çalışma suçlama konusu yapıldı
Kadınların TJA üyesi olmakla suçlandığı iddianamede, TJA’nın kadın katliamına, kadın mücadelesine, ekolojiye dair açıklamaları, özsavunmaya ilişkin düzenlediği panellere ilişkin haberlere yer verildi. TJA’nın düzenlediği tüm eylem ve etkinliklerin suçlama konusu yapıldığı iddianamede, “Kadın Ekonomi Danışma Kurulu”nun kurulması da suç sayıldı.
Gizli tanık ifadeleri esas alındı
DAİŞ’in Kobanê’ye saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014’te yapılan eylemlere de yer verilen iddianamede, TJA’nın “Kobanê’nin yanında durmalıyız”, “DAİŞ çeteleri eliyle yürütülen kadın kırımına karşı, kadın özgürlüğünü savunmanın yolunun da şu an itibariyle Kobanê’yi savunmaktan geçtiği” şeklindeki açıklamaları, suçlamaya konu edildi. Kobanê Davası ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’na (SES) yönelik açılan davalarda yer alan gizli tanık “ULAŞ” ve Kerem Gökalp’in beyanlarına bu dosyada da yer verildi. “Tanıkların” tüm kadınlar için benzer ifadeler kullanmaları dikkat çekerken, ifadeleri suçlamalara gerekçe yapıldı.
MASAK raporlarına geniş yer verilen iddianamede, yapılan para transferleri suçlama konusu yapıldı. Mülk satın alan kadınlar için “nakit ve gayrimenkul edinimine kaynağı ne şekilde temin ettiğinin anlaşılamadığı” ifade edildi. Bu durum, kadınların “örgüt yöneticisi” olduğuna gerekçe olarak gösterildi.
Kardeşleriyle para transferi suç sayıldı
Aile arasında yapılan para transferlerinin de yer verildiği iddianamede, kadınların aile üyelerinin hepsiyle para alışverişinde bulunmaması dahi “şüpheli” bir durum olarak gösterildi. Tutuklanan Bedia Akkaya’nın “örgütsel adli kaydı” bulunduğu belirtilen kardeşiyle bankacılılık işleminin bulunduğu ancak diğer aile fertleriyle bankacılık işlemine rastlanmadığı kaydedildi. Adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Hatice Yaman’ın da kardeşleriyle para alışverişi suçlama konusu yapıldı. Kardeşleri için “sözde değer ailesi” şeklinde söz edilen iddianamede, “Adli işlem kaydı olan ayrıca sözde ‘değer ailesi’ olan 2 kardeşi ile işlem açıklamaları olmayan bankacılık işlemleri gerçekleştirdiği” ifadelerine yer verildi.
Para transferlerine ilişkin çelişkili değerlendirmelerin yer aldığı iddianamede, bankacılık işleminin bulunmaması da şüpheli bulunarak suçlama konusu yapıldı.
Hatice Güngör’ün yaptığı kim para transferlerinin açıklamalarında, “bal, tulum, borç, diğer” gibi ifadelere yer vermesi “şüpheli” sayıldı. İddianamede, “Bal, tulum ve benzeri ürünlerin satımı ile ilgili işlem açıklamalı HAVALE/EFT gönderen şahısların sözde değer ailesi veya örgütten adli kaydı bulunan şahıslar olmasının dikkat çekici bir husus olduğu” ifadelerine yer verildi. Söz konusu bankacılık işlemi, “örgütün kadın yapılanması adına faaliyet yürüten şahıs” suçlamasına gerekçe gösterildi.
Eski dosyalar eklendi
İddianamede, kişilerin farklı zamanlarda gözaltına alındıklarına ya da yargılandıkları davalarla ilgili yapılan haberlere de geniş yer verilerek, kadınların yaptıkları açıklamalar ve verdikleri röportajların yanı sıra sadece isminin geçtiği haberler de eklendi. Hakkında iddianame hazırlanan kadınlardan Amine Demir Çoban’ın FETÖ ile irtibatlı olduğu iddia edilerek, PKK’ye üye olmakla suçlandı.
Telefonun kapanması suç sayıldı
HTS kayıtlarına da geniş yer verilen iddianamede, kadınların kimi dönemlerde GSM hattının kapalı olması suçlama konusu yapıldı. GSM hattının sinyal vermemesi, “Kandil bölgesinde Zindan Konferansı’na katılım sağladığı” şeklinde yorumlandı.
21 yıldan 42 yıla hapis istemi
TJA’lı 22 kadın hakkında, “örgüt üyeliği”, “örgüt yöneticiliği” ve “örgüt propagandası” iddialarından ayrı ayrı 21 yıl 6 aydan, 42 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi. İddianameyi değerlendiren Ankara 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi, yetkisizlik kararı vererek dosyayı Amed’e gönderdi.
Haber: Zemo Ağgöz / MA