‘Yenidoğan Çetesi’ne dair açıklama yapan TJA, kapitalist sistemin kadın bedenini sömürü nesnesi haline getirdiği belirterek, ‘Yenidoğan çetesi ve benzer diğer yapılara karşı toplumu duyarlı olmaya davet ediyoruz’ denildi
Tevgera Jinên Azad (TJA), mevcut sağlık sisteminde yaşanan sorunlar, kamuoyunun gündeminde olan “Yenidoğan çetesi” ve hastanelerdeki bebek ölümleri üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada kadın bedeninin kapitalist sistemlerin ve erkek egemen zihniyetin hedefi haline getirildiği belirtildi.
Erkek egemen kapitalist sistem tarihinin kadının varoluşunu denetim altına almaya çalıştığı belirtilen açıklamada, “Kadınların özgür düşünceleri ve iradeleri yerine kendi sistemlerinin kurallarını, makbul kadınlığın inşasını ve kadın varoluşuna dair yarattıkları krizle kendi sistemlerini yürütmeyi esas alırlar. Binlerce yıldır isimleri değişse de pratikleri değişmemiştir” denildi.
‘Kadınlar şahsında topluma savaş açıyorlar’
Kadınların kaç çocuk doğuracağına, çocukların nasıl yetiştirileceğini belirleyenlerin kadınlar şahsında toplumsal yaşama savaş açtığı ifade edilen açıklamada, “Doğan her bir çocuğu milliyetçiliğin, dinciliğin ve cinsiyetçiliğin tedrisatından geçirerek savaşın sermayesine dönüştürmeyi hedeflerler. Buda yetmezmiş gibi, doğumdan önceki süreçlerde de Kapitalist Modernitenin ulus devletleri çoklu kazanç elde edebilsinler diye çeşitli yöntemleri devreye sokarlar” diye belirtildi.
‘Çürümüş zihniyet yaşamın her alanında’
‘Yeni doğan çetesinin’ çürümüş zihniyetin yaşamın her alanına sirayet ettiğini gösterdiği ifade edilen açıklamada, “En temel yaşam hakkını bile ranta kurban eden ve buna karşı adeta Toplumu refleksiz bırakan, yaşanan her cinayeti, istismarı, yozlaşmayı sıradanlaştıran, çete devlet anlayışı hala iktidarda kalmaya devam etmektedir. Yaşanan bu olayın hakkaniyetle araştırılsa arkasında bu anlayışın koruduğu çeteler çıkacaktır. Onlar için kadın da bebek de bu mekanizmaların hammaddeleridir. Diğer taraftan eğitime, sağlığa, barış içinde huzurla yaşamaya dair temel haklar erişilemez hale getirilmiştir” denildi.
‘Kadınlar sömürülüyor’
Kadınlar için çocuk doğurmanın toplumsal kabul ölçüsüne dönüştürüldüğü vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı. “Çocuk doğurmayanın ya da doğuramayanın eksik, yetersiz olduğu, yaygın bir algı haline getirilmiştir. Bu algının bir başka sonucu da kadınların fahiş fiyatlı hastanelerin tüp bebek merkezlerine sürüklenmesi olur. Sınıfsal ayrım, yoksulluk sorunu, kültürel özellikler fark etmeksizin bütün kadınlar bu öğretilmişlikler içinde sömürülür. Pahalı olanın iyi olduğu kapitalizm kurmacası; reklamlar, sanal medya paylaşımları ve söylentilerle yaygınlaştırılırken, toplum bu kurmacanın içine çekilir, kadın bedeni artık bu alanların da satılabilir metası haline getirilir. Bütün bu öğretiler ve inşayla yaratılan yaşam açısından Yenidoğan çetesi olayı, sağlık sisteminin çarpıklığının geldiği noktayı göstermiş olup şimdiye kadarki çözümlemelerimizin ve yürüttüğümüz mücadele zemininin haklılığını bir kere daha ortaya koymuştur”
‘Suçlu devlet erki’
Sağlığın piyasalaşmasının toplum sağlığını hedef almayarak, sınıf çıkarı endeksli çetelerin oluşumna fırsat verdiği kaydedilen açıklamada, “Çarpıklaşmış sağlık sisteminde, hastalık yaratan nedenlere dönük korunmadan ziyade, sonuç endeksli tedaviye sıkıştırılmış sağlık hizmeti sunulmaktadır. Sağlık hizmeti artık üniversitelerde özel muayeneler dışında mümkün olmayan seviyeye gelmiştir. Bu krizli ortam içerisinde sağlıkçı ile toplumu karşıt konuma koyup; meselenin özüne, nedenlerine ilişkin kafa karışıklığı yaratılarak hedef şaşırtma istenmektedir. Bu konuda suçlu ilan edilmesi gereken neoliberal kapitalist sağlık anlayışını bizlere dayatan devlet erkidir” diye belirtildi.
‘Kadın bedeni çetelere teslim edilemez’
TJA’nın eşit, ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli ve anadilinde bir sağlık sisteminin inşası temel mücadele alanı olduğu ifade edilen açıklamada, “Mevcut sağlık sistemi değil kadının toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak bilakis tersine işletilmektedir. Bu sebeple kadın bedeni, doğurma-doğurmama iradesi ve doğanın yaşayacakları erkek egemenliğinin çetelerine, mafyalarına ya da merkezi kararlarına teslim edilemez. Demokratik siyaset içerisinde kadın öznelliğinin sağlanabilmesi, kadınların bedensel, ruhsal, düşünsel sağlığıyla mümkündür” diye belirtildi.
‘Yenidoğan çetesine karşı mücadeleye’
Açıklama şu ifadelerle son buldu: “Yenidoğan çetesi gibi yapılara karşı sürdüreceğimiz mücadele de ahlaki ölçülere dayanan sağlık anlayışının ve bu değerleri taşıyan toplumun örgütlendirilmesi iddiamızın bir parçası olarak görülmelidir. Bu kapsamda Kapitalist Modernitenin kadın bedenine ve varoluşuna karşı sürdürdüğü kadın kırımının, toplum kırımı olarak işletildiğini gören bir yerden, Yenidoğan çetesi ve benzer diğer yapılara karşı bütün bileşenlerimizi ve toplumu duyarlı olmaya ve karşı durmaya davet ediyoruz.”
HABER MERKEZİ