TJA’nın ‘Bi jin jiyan azadiyê, ber bi azadiyê ve’ kampanyasının sonuç raporunda, kampanyaların kadın özgürlük mücadelesine ivme kazandırmasının en öncelikli hedef olduğu, kadın mücadelesinin her koşul ve şartta süreceğini vurguladı
“Bi Jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” pankartının açıldığı açıklamaya TJA aktivistlerinin yanı sıra Barış Anneleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, partilerin Kadın Meclisi sözcüleri, belediye eşbaşkanları, partilerin il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda kadın katıldı. Kadınların ulusal kıyafetleriyle katıldığı program, çalınan şarkılar eşliğinde halay ve zılgıtlarla başladı.
Çekilen halaylar sonrası açıklama metnini TJA aktivisti Eylem Saruca okudu.
Dünya mücadelesinde bir deneyim
Yüzyılı aşan Kürt kadın mücadele tarihinin son 40 yıllık Kurdistan deneyiminin, dünya kadın mücadele tarihi içinde önemli bir yerde durduğunu belirten Saruca, Kürt kadınların mücadelesinde kampanyaların önemli araçlar olduğunu kaydetti. Kampanyaların Kürt kadınların kimliğini görünür kılmanın yanında kimliğe saldırılara karşı çözüm geliştirmek açısından da önemli olduğunu dile getiren Saruca, 15 Eylül’de duyurulan “Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru” kampanyasını hatırlattı.
Kampanyanın tarihsel bir süreçte başlatıldığını söyleyen Saruca, “Bir taraftan Kürdistan’ı bölen, parçalayan ve aynı zamanda bir erkek egemen sistem olan Cumhuriyet’in kurucu belgesi olan Lozan’ın 100’üncü yılındayız. Bir taraftan da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan insanlık dışı ve ağır bir işkence modeli olan tecrit rejimi de çeyrek yüzyılı aşmış bulunmakta Fakat aynı yüzyıla, Kürt kadınların kimliğini, mücadele biçimini ve rengini tanımlayan ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganının damga vurduğuna da tanıklık ediyoruz. 21’inci yüzyılın böylesi bir kesitinde toplumsal özgürlüğümüzü ve kurtuluşumuzu sağlamaya olan inancımız, kampanyamızı başlatan en büyük etken oldu” dedi.
Tüm dünyaya yayılan Jin jiyan azadî felsefesi
Saruca, kampanyanın İran’da katledilen Jîna Emînî’nin direnişi temelinde başlatıldığına işaret ederken, “Jin jiyan azadî felsefesi temelinde Rojhilat’ta başlayan ve oradan bütün dünyaya yayılan serhildan ve toplumsal devrim, dünya kadınlarına bir mücadele azmi ve motivasyon sağladı. Dolayısıyla kampanya şiarımızın, 21’inci yüzyılın kadın yüzyılı olacağına dair tarihsel tespit ekseninde çağın kadın karakterinden ilham aldığı kuşkusuzdur” ifadelerini kullandı.
Saruca TJA’nın kampanya süresince gerçekleştirdiği etkinlikler şu şekilde sıraladı:
“* Ekim-2023 ayı boyunca Kürdistan ve Türkiye’nin 24 farklı merkezinde, kimi zaman farklı tarihlerde kimi zaman da eş zamanlı olarak ‘Tecrit ve Özel Savaş Politikaları ile Mücadele’ başlığıyla bir gün özgün kadın, bir gün karma olacak şekilde toplam 48 günlük interaktif eğitim çalışması yapıldı. Özgün eğitimlerde cins bilinci, cins sevgisi, kadın kurtuluş ideolojisi tartışılırken karma eğitimlerde cinsiyetçilik ve erkeklik konuları tartışıldı. Bu eğitimlerde Sayın Öcalan’a uygulanan İmralı Tecrit Rejimi’nin toplumsal alanlara yansımaları derinlemesine açılarak tecrit rejimini kırmanın ve Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamanın en büyük hedefimiz olduğu ve bu bunun da toplumsal kurtuluşumuzu sağlayacak en büyük adım olduğu vurgulandı. Ayrıca bu eğitimlerde özel savaş politikaları ve özel savaş politikaları ile mücadele yöntemleri de açıldı.
* Kasım-2023 ayı boyunca sokak sokak, kapı kapı gezilerek yüzlerce evde kadın eğitim buluşmaları yapıldı. Bahçelerde, tarlalarda, tekstillerde, sokaklarda kadınlarla bir araya gelinerek ‘Tecrit ve Özel Savaş’ başlıklı eğitim atölyeleri, halk eğitimleri ve mahalle eğitimleri yapıldı.
* 22 Ekim 2023 tarihinde Batman’da ‘Özgür Kadın Özgür Sanat’ şiarıyla düzenlenen ‘Kadın Kültür ve Sanat Festivalinin’ ikinci gününde kampanyamız kapsamında ‘Tecrit ve Asimilasyon’ konulu panel düzenlendi. Panelde, tecrit politikalarının dil ve kültür kırımı ile bağı bir kez daha ortaya konuldu. Panelin sonuç kısmında dil üzerindeki yasaklamaların İmralı tecrit rejiminin bir devamı olduğu vurgusu yapılarak başta Kürtçe olmak üzere bütün dillerin eğitim dili olması için mücadeleyi yükseltme sözü verildi.
* 2023 yılının ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ çalışmaları, kampanya kapsamında örgütlendi. 25 Kasım’ın startı 17 Kasım’da Kızıltepe ve İzmir’de eş zamanlı verilerek hafta boyunca ‘Jin Jiyan Azadi ile 25 Kasım’a Doğru’ şiarı kapsamında Kürdistan ve Türkiye’nin birçok yerinde yürüyüşler, paneller, seminerler, kadın buluşmaları, kadın toplantıları yapıldı. 25 Kasım etkinliklerinde; Rojava’ya yönelik operasyonlar ve cezaevlerindeki siyasi tutuklulara uygulanan tecrit öncelikli gündemlerimiz arasında yer aldı. Ayrıca erkekler tarafından katledilen kadınlar ve suikastlar sonucunda katledilen Kürt kadınlar anıldı, mücadeleleri sahiplenildi.
* 18 Kasım 2023 tarihinde, TJA’nın da öncülük ettiği Gemlik yürüyüşü yapıldı. Kürtlerin 100 yıllık özgürlük yürüyüşü ve aynı zamanda 25 yıllık tecride karşı direnişi yükseltme yürüyüşü olarak tanımlanan yürüyüşte, başta kadınlar olmak üzere Kürdistan ve Türkiye’nin birçok yerinden yürüyüşe katılan, destek veren ve sahiplenen halkla birlikte tecridi kırma ve özgürlüğümüzü sağlama mesajları verildi.
* TJA aktivistlerinin 7, 8, 9 Kasım 2023 tarihinde Ankara mahkemelerinde görülen duruşması ve Kobanê Kumpas Davası kapsamında yargılanan kadınların duruşması başta olmak üzere; bütün kampanya sürecinde yargılanan Kürt kadınların duruşmalarına ‘Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru’ şiarıyla kitlesel katılım sağlandı ve Türkiyeli kadınlara dayanışma çağrısı yapıldı. Kürt Kadın Hareketini kriminalize etme politikalarına karşı kimliğimize daha güçlü sahip çıkacağımızın sözü verildi.
* 30 Ocak 2024 tarihinde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılarak fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle TJA ve Adalet Nöbetindeki anneler öncülüğünde DEM Parti Kadın Meclisi’nin toplantısına katılım sağlanarak Adalet Bakanlığı ve CPT başta olmak üzere sorumlu bütün kurumlara gerekli adımları atmaları için çağrıda bulunuldu. Bu kapsamda da açlık grevleri, hasta tutsaklar, adalet nöbetleri ve İmralı Hapishanesi’ndeki tecride ilişkin TBMM bahçesinde basın açıklaması yapıldı ve konuya ilişkin raporlar dosya halinde Adalet Bakanlığı’na sunuldu.
* 13-14 Ocak 2024 tarihinde Filipinler, Filistin, Kolombiya, İspanya, Katalonya, İran ve Güney Kürdistanlı kadınların da katkılarıyla ‘Sessizlik Zinciri: Kadın Siyasi Mahpusların Etrafındaki Duvarları Yıkmak’ başlığıyla Amed’de iki günlük konferans düzenlendi. İlk gün sunum, ikinci gün eş zamanlı atölyelerin yapıldığı konferansta; tahliye olan siyasi tutsaklar, akademisyenler, hukukçular, gazeteciler, siyasetçiler, insan hakları savunucuları, sivil toplum temsilcileri, sanat ve kültür toplulukları bir araya geldi. Kadın siyasi mahpusların deneyimleri, mücadeleleri ve direnişleri uluslararası ve yerel düzeyde paylaşıldı. Konferansın forum kısmında da kadın siyasi mahpuslar için iş birliği stratejileri geliştirmek için tartışmalar yapıldı.
* 14 Ocak 2024’te Mor Dayanışma’nın ‘Enternasyonal Feminist Mücadele Deneyimleri’ başlığıyla düzenlediği sempozyum kapsamında ‘Kürt Kadın Hareketinin Dünü ve Bugünü’ başlıklı sunum yapıldı. Türkiyeli kadınlarla buluşarak karşılıklı tartışma ve deneyim paylaşma zeminlerimiz; birbirini büyüten, birbirini besleyen, dolayısıyla birbirini dönüştüren ve şekillendiren, mücadeleyi güçlendiren bir etkiye sahip oldu.
* 27 Ocak 2024’te İzmir ve Mersin’de ‘İmralı Tecrit Rejimi ve Demokratik Hukuk Sistemi’ başlığıyla Özgürlük Panelleri düzenlendi. Bu panellerde örgütlü kadın gücünün tecridi kıracak en büyük güç olduğu ve tecride karşı mücadeleyi yükseltmenin bir yöntemi olarak kadın özgürlük çizgisini büyütmenin önemi tartışıldı.
* 1-15 Şubat 2024 tarihleri arasında ‘Öcalan’ın Özgürlüğü ve Kürt Sorununun Demokratik Çözümü’ kampanyası kapsamında yapılan Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ne TJA’lı kadınlar olarak hem öncülük edildi hem de kitlesel katılım sağlandı. Van ve Kars’tan başlanan iki yürüyüş kolunun güzergahları boyunca kadınlarla, halkla, emekçilerle, esnaflarla bir araya gelindi. Bu buluşmalarda Sayın Öcalan’ın İmralı Adasında sergilediği direnişe denk bir sahiplenmenin tecridi kıracak en büyük direniş biçimi olacağı sonucu açığa çıktı.
* 15 Şubat 2024’te, uluslararası komplonun 25’inci yıldönümünde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü sağlamayı, Jin Jiyan Azadî temelinde sürdürdüğümüz direnişimizin en temel parçası olarak gördüğümüzü yeniden ifade ettik. Uluslararası komploya dikkat çekmek ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlama kapsamında kadın buluşmaları, paneller, atölyeler, sticker çalışmaları yapıldı. Kadınlarla birlikte Öcalan’ın savunmalarında geçen değerlendirmeler üzerine ortak tartışmalar yapıldı. Tecridin kırılması amacıyla kadınlar, anneler ve çocuklar tarafından hazırlanan mektup, resim ve çeşitli hediyeler İmralı Ada Hapishanesi’ne gönderildi.
* 17 Şubat 2024 tarihinde kadınların öncülük ettiği Kürt Siyasi Hareketinin en geniş, örgütlü, toplumsal bileşenle gerçekleştirdiği ‘31 Mart Yerel Yönetim Seçimlerine’ ilişkin ‘TJA Tutum Belgesi’ büyük bir şölenle kamuoyu ile paylaşıldı. Özgürlükçü ve demokratik yerel yönetimler seçimleri sürecinde Jin jiyan azadî’ felsefesinin bütün toplumun kurtuluşu olduğu ifade edilerek, inşa ettiğimiz sistemin bir kadın sistemi ve eşbaşkanlık sistemi olduğu vurgulandı. Kayyum politikalarına karşı kadınlar ve halklar olarak irademizi daha güçlü yapılandırmanın en temel ihtiyacımız olduğu belirtildi.
* 21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında başta Kürtçe olmak üzere konuşulan bütün dillerin anayasal bir güvenceye alınması için yürüyüşler, şölenler, müzik dinletileri, erbaneli şölenler yapıldı. Bu kapsamda da 21 Şubat 2024 tarihinde ‘Kadın ve Dil’ başlıklı panel düzenlendi.
* 25 Şubat 2024 tarihinde Amed’de ‘Barış Sürecinde Kadın Hakikati ve Tecrit Sorunsalı’ başlıklı panel düzenlendi. Panelde Türkiyeli kadınlarla bir araya gelinerek barış süreçlerinde kadının rolü ve tecridin kadınlara yansımaları konuşuldu.
* Kampanya süreci boyunca, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit rejimi ve kadın kırımı başta olmak üzere kadınlar ve bütün toplum olarak içine sürüklendiğimiz toplumsal krizlere dikkat çekmek amacıyla uluslararası düzeyde dijital medyada hastag çalışmaları yapıldı.
* 2024 yılının ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ çalışmaları, kampanya kapsamında örgütlendi. 8 Mart’ın startı 24 Şubat’ta Batman ve İzmir’de eş zamanlı verilerek hafta boyunca ‘Jin Jiyan Azadî ile 8 Mart’a Doğru’ şiarı kapsamında, faşizme ve erkek egemenliğine karşı Kürdistan ve Türkiye’nin onlarca şehrinde mitingler, meşaleli yürüyüşler, paneller, kadın toplantıları, müzik ve dengbêj dinletileri, konserler düzenlendi. Sokaklarda, evlerde, fabrikalarda kadın buluşmaları yapıldı. Katledilen bütün kadınların bir direniş gerekçemiz olduğu belirtilerek kadın kırımına karşı küresel mücadeleyi büyütme hedeflendi. Kadın platformları, kadın dayanışma ağları ve şiddetle mücadele ağlarıyla ortak çalışmalar yapılarak Türkiyeli kadınlarla birlikte mücadeleyi büyütme hedeflendi. 8 Mart haftası boyunca broşür çalışması yapıldı ve hapishanelerdeki siyasi tutsaklarla dayanışma kapsamında hapishanelere kart gönderildi, Adalet Nöbeti’ndeki tutsak yakınlarının eylemleri ziyaret edildi.
* TJA’lı kadınlar olarak 8 Mart çalışmalarının açığa çıkardığı inançla; Kürt halkının özgürlük ve demokrasi taleplerinin damga vurduğu 2024 yılının Newroz’u ‘Jin Jiyan Azadî ile Newroza Doğru’ şiarıyla karşılandı. Kadınlar 2024 yılında bir kez daha, Newrozu sadece bir bayram havasında değil direnişin açığa çıkardığı özgürlük ruhuyla karşıladı ve zılgıtlarını faşizme karşı isyan haykırışı olarak çekti. ‘Jin Jiyan Azadî’ felsefesi 10 Mart’ta Amed’de, 11 Mart’ta İstanbul’da deklarasyonu verilen Newroz’a mührünü vurdu. Bu kapsamda da Kürdistan ve Türkiye’nin birçok merkezinde Newroz hazırlıkları yapıldı, Newroz ateşi etrafında bir araya gelme, direnişi yükseltme, meşaleli etkinlikler, halk buluşmaları, kadın buluşmaları, şölenler, halaylar, yürüyüşler, mahalle ve ev toplantıları, çalıştaylar, broşür çalışmaları düzenlendi. Bu çalışmalardan aldığımız kararlılıkla kadınlar olarak Newroza en yüksek ve en güçlü katılımı sağladık. Amed ve İstanbul başta olmak üzere Kürdistan ve Türkiye’nin birçok merkezinde yapılan Newroz mitingleri, Kürtler başta olmak üzere Newroz halklarının faşizm karşısındaki özgürlük ve demokrasi mücadelelerinin sembolü ve zaferi haline geldi.
* Kadınların öncülük ettiği Kürt Siyasi Hareketinin inançla ve kararlılıkla yürüttüğü 31 Mart Yerel Yönetimler Seçimleri çalışmaları kapsamında Kürdistan ve Türkiye’nin birçok yerinde yerel, bölgesel ve merkezi kadın çalıştayları, konferanslar, mahalle atölyeleri, ev ve aile ziyaretleri, kadın toplantıları, halk toplantıları, broşür çalışmaları, kadın büro açılışları, yürüyüşler, şölenler, mitingler düzenlenerek seçim süreçlerinin aynı zamanda mücadeleyi toplumsallaştırabilmenin önemli araçlarından biri olduğu bir kez daha belirtildi. 31 Mart günü iradesini seçim sandıklarına da yansıtan Van, Batman ve Amed şehirleri başta olmak üzere bütün Kürdistan’da ve Türkiye’nin birçok yerinde eşbaşkanlık, kadın sistemi ve güçlü bir demokrasi modeline olan inançla; faşizme, cinsiyetçiliğe, dinciliğe, kadın ve Kürt düşmanlığına karşı en büyük cevap verildi. Kürt kadınlar ve halklar olarak, özel savaş politikalarına, kayyum rejimine, talana, gaspa, yargı darbelerine karşı ‘Jin jiyan Azadî felsefesiyle kendimizi de kentimizi de biz yöneteceğiz’ iddiasının zaferi ilan edildi.
* 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, 8 Mart Dünya Kadınlar günü, Nevroz ve Yerel Yönetimler Seçim sürecini kapsayan Kampanyamız kapsamında yürütülen bütün çalışmaların verdiği inanç ve motivasyonla, içinde doğuşumuzu ve özgürlüğümüzü gördüğümüz ve Kürt halkının yeniden doğuşunun sembolü olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 75’inci doğum günü olan 4 Nisan, büyük bir coşkuya kutlandı.”
‘Mücadeleyi sürdüreceğiz’
Kadın mücadelesinin her koşulda ve şartta sürdürüleceğinin altını çizen Saruca, açıklamayı şöyle sonlandırdı: “Bu uzun soluklu ve bir o kadar da heyecan verici yolda her bir mücadele deneyimimiz, kadın özgürlüğüne giden yolda aynı zincirin birbiri ardına gelen ve birbirini tamamlayan, güçlendiren birer halkadır. Her bir mücadele deneyimi, bütünün bir parçası ve olmazsa olmazıdır. Bu inançla da ‘Jin Jiyan Azadî ile Özgürlüğe Doğru’ başlıklı kampanyamız başta olmak üzere, Kürt Kadın Hareketi olarak bugüne kadar yürüttüğümüz bütün kampanyaların kadın özgürlük mücadelesine ivme kazandırmasının en öncelikli hedefimiz olduğunu yeniden ifade ediyoruz. Kampanyamız ile birlikte yeniden örgütlenmenin, dayanışmanın, ortak mücadele etmenin açığa çıkardığı sonuçlar, mücadele tarihimizde etkili ve belirleyici yerini almaya devam edecektir. Çalışmalarını demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigma temelinde siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik alanlar başta olmak üzere birçok farklı alanda yürüten TJA olarak kampanyalarını başlayan ama son bulmayan mücadele programları olarak okuduğumuzu bu vesileyle ifade ediyoruz. Bu kapsamda da kampanyamız sürecinde açığa çıkan bütün değerlerin mücadelemize güç katacağını, mücadelemizi güçlendireceğini yeniden belirtiyoruz.”
Sık sık “Jin jiyan azadî”, “Bijî Serok Apo” sloganlarıyla ve zılgıtlarla kesilen açıklamanın ardından kadınlar, kampanya etkinliklerine dair hazırlanan sinevizyonu izledi.
Kaynak: JINNEWS