TJA, ‘Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve’ şiarıyla başlattığı kampanyasını 3 ayak üzerinden yürütecek. Eğitim devresi, ev ev çalışma ve halk buluşmaları yapacaklarını söyleyen Ayşe Bozan, kampanyaya çağırdı
Güçlü ve farkındalık yaratan kampanyalarıyla dikkat çeken Tevgera Jinên Azad (TJA), bu yönde yeni bir adım attı. “Bi jin jiyan azadiyê ber bi azadiyê ve” (Jin, jiyan, azadî ile özgürlüğe doğru) şiarıyla yeni bir kampanyanın startını veren TJA, kadınların uğradıkları saldırılara, özel savaş politikalarına ve tecridin kadınlar üzerindeki etkisine yönelik çalışmalar yürütecek. TJA’dan Ayşe Bozan, başlattıkları yeni kampanyanın içeriği ve amacına ilişkin konuştu.
Eril zihniyetin zulmü
Riha (Urfa), Şirnex (Şırnak) ve İstanbul olmak üzere üç bölgeden startını verdikleri kampanyanın 8 Mart’a kadar süreceğini aktaran Bozan, bu kampanyanın ciddi bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Toplumun “hak mezarlığına” dönüştüğünü belirten Bozan kadın hakları, hukuk, kültür, doğa, dil başta olmak üzere birçok alanda eril zihniyetin asimilasyon ve yok etme politikalarının arttığına dikkat çekti.
Tecridin sonuçları ağır
Bozan, şunları söyledi: “Toplumun böyle bir kampanyaya ihtiyacı var. Topraklarımızda göç politikaları o kadar arttı ki, kimse bu topraklarda kalmak istemiyor. İmralı’da başlayan tecrit tüm halkı ciddi düzeyde etkiliyor. Halklar ve Kürtler üzerinde kırım politikaları uygulanıyor, insan hakları ayaklar altına alınıyor. Kadınlar üniformalı failler, devletin memurları, korucular tarafından katlediliyor, tecavüz ediliyor. Bunlar sistemin politikaları. Tecridin derinleşmesi tüm bu sonuçları doğuruyor.”
Çocuklara evlilik fetvası
Cezaevlerinden başlayarak tüm toplumu saran tecrit politikalarıyla her yerin açık bir cezaevine dönüştüğünü dile getiren Bozan, “Deprem gibi büyük bir olayı bile araç olarak kullandılar. Öyle ki depremde kimsesiz kalan çocukların büyütülüp onlarla evlendirilmesinin meşru olduğunun fetvası verildi. Emekçilerin, işçilerin hakları gasp ediliyor. Çok büyük bir zulüm politikası halklar üzerinde farz kılınıyor. Böyle bir zihniyetle karşı karşıyayız. Mücadelemiz her yönüyle devam etmeli” dedi.
Sokaklarda olmalıyız
Örgütlenmeye ve eğitime ihtiyaç olduğunu, alanlarda eylemler yapılması gerektiğini söyleyen Bozan, “Uyuşturucuya, fuhşa, itibarsızlaştıran politikalara, tecavüzlere, katliamlara karşı örgütlenmeliyiz, sokaklarda olmalıyız ve eylemler yapmalıyız” diye konuştu.
Her eve her kadına ulaşacağız
Kampanyanın 3 ayak üzerinden ilerleyeceğini, ilk 2 ayı eğitimlerle geçireceklerini ve isteyen tüm kadınların eğitim devrelerine katılabileceğinin altını çizen Ayşe Bozan, şu bilgileri verdi: “Toplumsal cinsiyet, taciz, tecavüz politikalarına, özel savaş politikalarına dair eğitimler vereceğiz. Amacımız her eve, her kadına ulaşarak onlara yardımcı olmak. Eğitimin ardından halk toplantıları yapacağız. Toplumun ihtiyaçlarına kulak vererek bunları gidermeye çalışacağız.”
Kazanımlarımıza sahip çıkalım
21. yüzyılı kadının özgürlük ve başarı yılı yapmaları gerektiğinin altını çizen Ayşe Bozan, “O nedenle tüm dünya kadınlarına, Türkiye’deki kadınlara ve Mardin kadınlarına kampanyaya destek olma çağrısında bulunuyoruz. Herkes kampanyaya dahil olmalı ve hep birlikte kadın katliamlara, özel savaş politikalarına ses çıkarmalıyız. Kazanımlarımıza sahip çıkmalıyız. El ele vererek bu süreci başarıya taşımalıyız” dedi.
Haber: Öznur Değer/Jinnews