Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun üç yıldır 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde gerçekleştirdiği yürüyüş yasaklandı. Platform sözcüsü Süs, ‘Her şeyi tüm çıplaklığıyla söylüyoruz. İktidarlar da bununla barışmıyor’ dedi
Neğşirvan Güner/İstanbul
Kadıköy Tiyatroları Platforumu ile Kadıköy Belediyesi’nin üç yıldır birlikte düzenlediği 27 Mart Dünya Tiyatro Günü Yürüyüşü, bu yıl İstanbul Valiliği tarafından yasaklandı. Platformun talebi üzerine Kaymakamlıkla yapılan görüşmede ise sözlü olarak “Seçim arifesinde güvenlik sorunu yaratabileceği” söylendi. Kaymakamlığa göre yasağın gerekçesi şöyle: “Etkinlik alanının İstanbul Valiliği tarafından belirlenen toplantı ve gösteri yürüyüşleri alanı içerisinde olmadığı, yaya trafiğini olumsuz yönde etkileyebileceği ve ticaret hayatının olağan akışını engelleyebileceği.” Kadıköy Tiyatroları Platformu sözcülerinden Nevzat Süs ile Valiliğin yasak kararını ve gerekçesini konuştuk.
‘Asıl neden bu değil’
Kadıköy’de üç yıldır geleneksel olarak konserlerle, oyuncuların kostümleriyle, maskeleriyle Bahariye Caddesi’nde Kadıköy halkının yaptığı bir yürüyüş olduğunu belirtiyor Süs. Valiliğin gerekçe olarak sunduğu kararın abes olduğunun da altını çizen Süs, sözlerine şöyle devam etti: “Siyasi parti yürüyüşleri gibi bir yürüyüş olmuyor. Tam bir karnaval havasında kutluyorduk. Gerekçe olarak da ‘oradanın bir yürüyüş alanı’ olmadığını söylüyorlar. Onların kafasında yürüyüş kavramı ile bizim yaptığımız yürüyüş zaten bir değil. Ama gerekçenin arkasındaki asıl neden bu değil. Yasal olarak böyle birşey söylemek zorunda olabilirler. Temel nedeni seçim öncesi iktidar partisine herhangi bir söylem gelişmemesi yürüyüş esnasında. Sonuçta biliyorlar ki bu tiyatroların büyük bir bölümü hayata farklı bir yerden bakan, ortaya bir tavır koyan, düşüncesi olan oluşumlar. Netice de buradan iktidara bir zarar gelebileceğini düşünüyorlar” dedi.
Sanatın tavrından korkuyorlar
Valiliğin kararı verme nedenini “Aman başımıza birşey gelmesin de biz baştan yasaklayalım bitsin” şeklinde olduğunu söyleyen Süs, bunun asıl nedeninin ortaya çıkacak tavırdan ve yerel seçimlerden korktuğunun göstergesi olarak görüyor. İktidarların tarih boyunca tiyatroyu “zararlı bir sanat dalı” olarak gördüğünü belirten Süs, “Sadece Türkiye topraklarında değil, tarih boyunca bütün Avrupa’da, dünyanın her tarafında tiyatroyu ‘zararlı bir sanat dalı’ olarak görmüşler. İktidarların bununla barışmamasının gerekçesi de bu. Çünkü tiyatro William Shakespeare’nin dediği gibi: ‘Oyuncular sır saklayamaz, her şeyi olduğu gibi söylerler.’ Olduğu gibi her şeyi söylememiz onlar için uygun olmuyor. Bütün her şeyi, tüm çıplaklığla sahnede ya da dışarıda söylüyoruz. İktidarlar da bununla barışmıyor” dedi.
‘Düşünen birey istemiyorlar’
İktidarın sert ve otoriter yapılarından kaynaklı neşeden uzak olduğunun altını çizen Süs,”iktidarlar neşeden uzaklar. Neşenin ,sevincin, mutluluğun ne demek olduğunu bilmiyorlar. Hatta bunu topluma da bulaştırmaya çalışıp, yasaklıyorlar gördüğünüz gibi. Toplumun neşeli, mutlu olması çokta işlerine gelmiyor. Mutlu insan hareketlidir, bedensel ve zihinsel olarakta. Hareketli insan düşünmeye başlar, dolasıyla da düşünen bir birey istemiyorlar” diye ekledi.
‘Yasaklayamadığı yasak’
Süs, son olarak yapacakları basın açıklamasına sanatçıların ve tiyatro takipçilerinin kendilerini yalnız bırakmaması çağrısı yaprak sözlerini şöyle bittirdi: “‘Yasaklayamadığı yasak’ olarak bu yürüyüşe bütün sanat çevrelerini davet etmiştik. Malesef onu gerçekleştiremeyeceğiz. Bunun yerine saat 12.00’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde buluşup, Sürreya Operası önünde Enis Fosforoğlu basın açıklamamızı okuyacak. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü bildirilerimiz var, onu okuyacağız. Oyuncular Sendikası ile ilgili bir konuşmada olacak. Oradan dönüp tekrar Valiliğin, Kaymakamlığın karışamayacağı bir alanda mini bir konserimiz olacak sembolik olarak. Bütün tiyatrocuları, zaten onlar meslektaşlarımız, onların sorumluluğundadır destek vermek. Sonuçta 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutluyoruz. Tiyatro adına yapılan her girişim desteklenmelidir hem meslektaşlarımız hem de halkımız tarafından. Gerek İstanbul’dan gerekse şehir dışından gelmek isteyen dostlarımızı bekliyoruz.”
Kadıköy Tiyatroları Platformu’ndan yapılan açıklama
Yasak kararına tepki gösteren Kadıköy Tiyatroları Platformu’ndan yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Bir yasağın söz konusu olmadığını ileten Kadıköy Kaymakamlığı, bize Salı Pazarı’nı uygun görmüş. Trafiğe engel teşkil etmemek kaydıyla! E-5 kenarındaki insansız ve trafiğe kapalı bir alanda, trafiğe nasıl engel teşkil edileceğini anlamak mümkün değil. Futbol maçlarının olduğu gün tüm yolları kapatıp Kadıköy halkını, biz Kadıköy tiyatrolarını ve esnafını canından bezdirirken gıklarının çıkmadığı malumumuz. Ayrıca hoparlör, megafon, mikrofon kullanmadan kutlamalıymışız Tiyatro Günü’nü. Toplumdan uzak ve sessizce, seçim gürültüsünü engellemeden kutlayın diye anlıyoruz. Son yıllarda Kadıköy’ü, bir tiyatro vahası haline getiren, onlarca salon, yüzlerce oyun ile tiyatronun şenliğini seyircilerimizle buluşturan bizler, her koşulda sözümüzü nasıl söylediysek, 27 Mart günü de öyle söyleyeceğiz. Seyircilerimizi, diğer sanat alanlarından sanatçı dostlarımızı, Kadıköy halkını ve de esnafını bizim için özel olan bu günü birlikte kutlamaya, sözümüzü paylaşmaya davet ediyoruz.”
Mini bir konser
Platform yasağa karşı, 27 Mart Çarşamba Saat 12.00’da Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde toplanıp, 12.30’da basın açıklamasını yapmak üzere Süreyya Operası’na geçecek. Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun ve Oyuncular Sendikası’nın açıklamalarının ardından Kadıköy Tiyatroları Platformu’nun 27 Mart Tiyatro Bildirisi okunacak. Daha sonra ise saat 14.30’da yine Kadıköy Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nin bahçesinde Kolektif İstanbul Grubu’nun vereceği konserle kutlama sona erecek.