Erol Katırcıoğlu
AKP iktidarının sona ermesini isteyenler, ülkenin İslami kurallara göre yönetilmesi düşüncesinden korkanlar, Tayyip Erdoğan’dan hoşlanmayanlar, Millet İttifakı’na oy vermeyi düşünüyor olabilirler ama bilmekte yarar var ki iktidar değişimi o kadar da kolay olmayacaktır.
Kolay olmayacaktır çünkü Millet İttifakı, devlet gücünü de arkasına almış bir iktidarı değiştirebilecek bir güçte değildir. Söz konusu ittifakın 6 liderinin şu ana kadar üzerinde anlaştıkları iki konudan biri “bu iktidar gitmelidir” düşüncesi, ikincisi de “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” adı verdikleri bir uzlaşı metnidir. O kadar! Oysa bu iktidarı değiştirmek için çok daha ileri işler yapmaları gerekmektedir.
Bir kere bilinmesi gereken temel konu, ne olursa olsun “Tayyip gitsin!” demek memleketin temel sorununun AKP+MHP iktidarı olduğunu söylemek demektir. Oysa bu tam olarak doğru bir cümle değildir. Çünkü AKP+MHP iktidarının ülkeyi yönetmekte acze uğruyor olması, yalnızca kadrolarının yetersiz olmasından değil, aynı zamanda memleketin sorunlarını çözmeye yönelik politikalar üretememesindendir. Yani kötü yönetimin ardında memleketin iç bünyesindeki yapısallaşmış sorunlar vardır ve bu hükümetin başarısızlığı bu sorunlarla ilgili çözüm üretememesinden kaynaklanmaktadır.
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde iktidar olmak bu sorunlar konusunda hemfikir olmayı gerektirir. Oysa 6’lı masa şimdiye dek bu sorunların neler olduğu konusunda bir uzlaşı üretebilmiş değildir. Hiçbir önyargı olmaksızın Türkiye’ye belirli bir mesafeden bakanlar görüyorlar ki, bu ülkede ciddi bir demokrasi açığı var. Bu açığın içinde Kürt sorunu, Alevi sorunu, İslam’ın toplumdaki konumu sorunu ve tabii ekonomik sorun gibi sorunlar var. Dolayısıyla gelecek herhangi bir iktidarın bu sorunlarla ilgili ne düşündüğü toplum tarafından bilinmeli ki şu anki iktidarın düşürülmesi için gerekli çoğunluk yakalanabilsin. Aksi durumda, AKP+MHP iktidarının elindeki devlet gücü karşısında arzulanan başarının elde edilmesi mümkün değildir.
Bu düşünce çerçevesinden baktığımızda görülür ki 6’lı masa çok “titrek” bir masadır. Titrek olmasının nedeni ise İYİ Parti’nin ittifak içinde olmasındandır. Çünkü İYİ Parti yukarıda ifade ettiğim gibi ülkenin temel sorunları konusunda diğer üyelerden farklı düşüncelere sahiptir. Gerçi diğer üyelerin de düşüncelerini tam olarak bilmiyoruz ama en azından İYİ Parti’ninkini biliyoruz. İYİP’in milliyetçi söylemi ve Kürt sorunu konusundaki uzlaşmaz tutumu bu konuda Millet İttifakı’nı da titrek hale getirmektedir. Örneğin Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’ı ziyaret edip Kürt sorunu konusunda değil de “enerji panellerinden” söz etmesi ya da Kürtlere, “bize katılın!” gibi saçma bir öneride bulunması ya da geçenlerde Azeri-Ermeni çatışmasıyla ilgili sorgusuz sualsiz Azerilerin yanında yer alan bir açıklama yapması gibi birçok tutumun İYİP’in, 6’lı masanın en büyük partisi olan CHP’yi kendi çizdiği sınırlar içinde kalmak zorunda bıraktığının en son örneklerindendir.
Dolayısıyla 6’lı masanın başarısı nasıl bir Türkiye hayalinde uzlaştıklarını Türkiye halkına anlatabilmelerinden geçiyor. Yani halkın şu andaki desteğinin ötesinde bir destek verebilmesi ancak böyle bir gelecek vizyonunun paylaşılmasından geçiyor, yoksa “Aman masadaki partilerin liderleri dışında kimse bir şey konuşmasın!” yasakçı bir zihniyetinden değil.