TİP Genel Başkanı Erkan Baş, kendilerine yönelik eleştirilere yanıt verdi: HDP’nin kazanımlarını koruyacağımız yerlerde seçime gireceğiz
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Emek Partisi (EMEP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) listesinden gireceği Yeşil Sol Parti ile ittifak çatısı altında kendi logosuyla seçimlere girecek olan Türkiye İşçi Partisi (TİP) arasında “Daha çok kazanma” üzerine yürütülen seçim stratejisi şekilleniyor. Seçimlere tek listeyle girilmesi önerilerini özenle ele alan TİP, kendi logosuyla seçimlere girmeyi tercih etti ancak ittifakın zarar görmeyeceği stratejiyi formüle ediyor.
MA’dan Özgür Paksoy’un sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Rakip değiliz yoldaşız” diyerek, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın güçlendirilmesi ve en iyi sonucu alması için yoğun bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi.
Eleştirileri dikkate alıyoruz
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın tüm toplumsal tabanı son derece politik, duyarlı, dikkatli, özenli bir topluluk olduğunu ifade eden Erkan Baş, yapılan eleştirileri kıymetli bulduklarını ifade etti.
Baş Türk ve Kürt halklarının mücadele birliğini zedeleyemeye, bu birlikteliği bozmaya dönük yapılan girişimleri eleştiri kapsamına almadıklarını ifade ederken “Biz Kürt ve Türk halklarının mücadele birliğini en güçlü biçimde hayata geçirmek üzere tartışıyoruz” dedi.
Önemli olan Emek ve Özgürlük İttifakı
Ne TİP’in ne de ittifak bileşeni başka bir partinin kendi çıkarını ittifakın önüne koymadığını söyleyen Erkan Baş, “Bu seçim aslında ikinci yüzyıla ilk adım seçimi ve bizim tartışmamız şu; Türkiye ikinci yüzyıla iki düzlem siyasetinin preslendiği, iki düzlem siyasetinin arasına sıkışmış bir ülke olarak mı girecek? Ya da Emek ve Özgürlük İttifakı eliyle Üçüncü Yol’u, Türkiye’de üçüncü bir seçeneği, halktan, emekten, demokrasiden, özgürlükten, barıştan yana bir seçeneği en güçlü biçimde nasıl taşıyacağız? Temel tartışma budur ve bakın bu seçimin en önemli sorunu budur” ifadelerini kullandı.
Faşist bloka karşı zafer
Kamuoyu önünde yapılan tartışmaların sevildiğini söyleyen Baş, “Bu süreçte basın önünde yapılacak herhangi bir konuşma, herhangi bir tartışma, başka yerlere çekilebiliyor, manipüle edilebiliyor. O yüzden yurttaşlarımız, halklarımız şunu bilsinler, biz birlikte bir değerlendirme süreci içerisindeyiz. Bizim siyaset tarzımız açısından da zaten halktan gizli, halka sorulmadan, tartışılmadan, müzakere edilmeden bir karar almak söz konusu değildir. Herkes kurullarını ve mekanizmalarını bu kapsamda işletiyor. Bizim esas hedefimiz, AKP-MHP iktidarına karşı, Cumhur İttifakı denilen faşist bloka karşı 20 yıldır hep birlikte sürdürdüğümüz o mücadeleyi şimdi zafere taşımak” şeklinde konuştu.
Seçimlerde TİP’in kararına ilişkin endişeler
Kaybetmeme üzerine bir taktik geliştirdiklerini söyleyen TİP Genel Başkanı Erkan Baş, “Bakın emin olsun herkes, hem bugün HDP yönetimi hem ittifaktaki diğer güçler hem Türkiye İşçi Partisi yönetimi yapılan araştırmaları, saha araştırmaları, örgütlerimizden gelen verileri, halkla kurduğumuz temasları hep birer veri olarak önümüze koymuş durumdayız” dedi.
Kocaeli örneği veren Baş, bizim açımızdan son derece önemli bir ildir ama Kocaeli’nde HDP’nin geçen seçimde kazandığı bir milletvekilliği var. Bunu büyütmek mümkün. Ama örneğin Kocaeli’nde Türkiye İşçi Partisi’nin seçime girdiğinde, bakın “kaybedilir” demiyorum, riske girme olasılığı bile olduğunda burada yeni bir düzenleme yapıyoruz. Kocaeli’nde hep beraber gideceğiz, Yeşil Sol Parti’ye oy isteyeceğiz” dedi.
HDP’nin kazanımlarını koruyacağımız yerlerde seçime gireceğiz
Baş daha sonra sözlerine devam etti:
“Ama nerelerde seçime giriyoruz, HDP’nin kazanımlarını koruyacağımız, onları güvence altına alacağımız ama bunun üstüne Türkiye İşçi Partisi aracılığıyla yeni birtakım kazanımlar ekleyebileceğimiz illeri ve seçim bölgelerini tayin etmeye çalışıyoruz. Biz halkımızın, halklarımızın nasıl bedeller ödediğini biliyoruz. Bu bedellerin sonucunda elde edilmiş kazanımları göz bebeğimiz gibi korumak konusunda da kararlıyız. Daha ileriye taşımanın arayışı içerisindeyiz. Bunun bilinmesini isterim. Daha ileriye taşımak mümkündür, biz bunu hep birlikte yapabileceğimizi düşünüyoruz. Bunu tartışıyoruz. En sonunda da bütün bu değerlendirmeler ışında en doğru kararları alıp, yolumuza devam edeceğiz. Herkesin gönlü ferah olsun demiştim. Herkesin gönlü ferah olsun. “
Erkan Baş kendisine sorulan sorulara şöyle cevap verdi:
- “Tek sosyalist parti biziz” açıklamanıza da eleştiriler geldi. Oysa HDP ve Kürt hareketi de kendisini sosyalist bir hareket olarak tanımlıyor. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan diğer partiler de sosyalizmi savunuyorlar. 1980 darbesinde ve AKP’nin son 7 yıllık politikalarının siyasal bedellerini bugün tutuklu olarak ödeyen sosyalist bir kadın olan Gültan Kışanak’ın da eleştirileri oldu. Bu açıklamanız Emek ve Özgürlük İttifakı’na zarar vermez mi?
Bizim siyasal kültürümüzde basın üzerinden yoldaşlarımızla tartışmak yoktur. İkincisi tümüyle haksız, hukuksuz bir biçimde cezaevinde olan çok kıymetli bir yoldaşımızın yaptığı bir değerlendirmeye benim basın üzerinden cevap vermem söz konusu olamaz. Bizim orada bir tek sorumluluğumuz var. Arkadaşlarımızın yeniden özgürlüklerini sağlamaktır. Bunu yapana kadar o arkadaşlarımızla, Gültan hanımla, Selahattin Demirtaş’la, onların nezdinde siyasi tutsakların tümünü kast ediyorum, biz tartışma yapmayacağız. Bizim onlara karşı bir sorumluluğumuz var. En kısa sürede arkadaşlarımızın haksız, hukuksuz tutuklamalarını bitirilmesini sağlamamız gerekiyor. Şimdi o açıklamalar kamuoyunda, bizle kamuoyunda belki de çok açık ayrıntılı bir biçimde bilgileri paylaşmadığımız için, birtakım kaygıların, birtakım merakların doğmasına neden oldu. Ben yaptığım açıklamalarda esas olarak buna ilişkin yaklaşımımızı paylaşmaya çalıştım. Arkadaşlarımıza cevap olarak değil, kamuoyunda oluşan algıyı kendi cephemizden değerlendirmeye çalıştım.
Kendimiz dışındaki sosyalistleri görmeme gibi yaklaşımımız yok
‘Tek sosyalist biziz’ ya da benzeri açıklamalar için… Şimdi şöyle bir şey olabilir mi? Sosyalistler herhangi bir şeyin özel mülkiyetine karşılar. Dolayısıyla bu ülkedeki, bu coğrafyadaki sosyalistleri sadece Türkiye İşçi Partisi temsil ediyor gibi bir yaklaşım olamaz. Bu belki canlı yayın sırasında söylenmiş bir laftır. Asla kendimiz dışındaki sosyalistleri görmeme, kabul etmeme gibi bir yaklaşım olamaz. Ama gündelik siyaset içerisinde zaman zaman dilimiz, üslubumuz, tarzımız, belki yanlış yerlere çekilebilecek açıklamalar olur ancak kastımız asla böyle bir şey olamaz. Türkiye’de hem bugün HDP içerisinde mücadele eden hem ittifak güçlerimiz arasında olan, hatta “keşke ittifakımızda olsalar ama değiller” dediğimiz başka sosyalist güçler de elbette var. Bunların mücadelesine dönük de bir saygısızlığımız olamaz.
- Bütün bu konulara ilişkin ilgili partilerle, ittifakınızla görüşmeleriniz sürüyor bildiğim kadarıyla. Nasıl bir sonuç beklemeliyiz?
Emek ve Özgürlük İttifakı bir bütün olarak bu seçimlerin gerçekten an itibariyle herkesin kabul ettiği anahtar gücüdür. Ama daha önemlisi Emek ve Özgürlük İttifakı bu sürecin sürpriz güçlerinden biri olacaktır. Beklenmedik bir başarı elde edecektir. Bizim alandan aldığımız veriler budur, artık bu görevimizi seçime kadar hiç ihmal etmeden, seçimlerden en büyük başarıyı elde etmeye odaklanacağız. En küçük bir gevşeme olmayacak. Son gün, son saate kadar bu ülkede yaşayan herkesi Emek ve Özgürlük İttifakı’nın parçası haline getirmeye, bu mücadeleye dahil etmeye çalışacağız.
Çok net söyleyeyim, bizim düşmanlarımız var, siyasi düşmanlarımız var. Büyük kararlılıkla mücadele edeceğiz. Rakiplerimiz var, Millet İttifakı’nı kast ediyorum. Rakiplerimize karşı daha büyük başarılar elde etmeye çalışacağız. Esas olan bizim dostlarımız, yoldaşlarımız var. Hep birlikte zafer kazanmaya odaklanacağız. Bakış açımız budur. Bunu geliştirmeye çalışacağız. Son derece önemli, bakın 90’lı yıllardan bu yana gittikçe gelişen bir mücadele birliğinin şu anda ulaştığı en ileri aşamadayız. Bunu geliştirerek, güçlendirerek, kalıcılaştırarak geleceğe taşımak istiyoruz. Bu seçimler bunun için bir sıçrama tahtası görevi görecektir.
ANKARA