ATK raporuna rağmen tahliye edilmeyerek hastaneye kaldırılan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek için hastane önünde eylem
Adalet İçin Dayanışma Platformu, ölüm orucunda bulunan ve İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) raporuna rağmen tahliye edilmeyerek hastaneye kaldırılan avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın durumuna dikkat çekmek için açıklama yaptı. Timtik’in kaldırıldığı hastane olan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirilen açıklamaya platform üyelerinin yanı sıra Timtik ve Ünsal’ın yakınları, ölüm orucunda yaşamını yitiren Mustafa Koçak’ın babası Hasan Koçak, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar, Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Dayanışma Derneği (TAYAD) üyeleriyle çok sayıda kişi katıldı.
“Ebru ve Aytaç’ın hayatları yüksek risk altında, talepleri karşılansın, Ebru ve Aytaç tahliye edilsin” pankartı ve “Halkın avukatları tahliye edilsin”, “Ebru ve Aytaç’a özgürlük” dövizleri açan kitle, sık sık “Adil yargılanma haktır”, “Zorla müdahale cinayettir” sloganları attı.
Zorla müdahale tehditi
Platform adına söz alan TAYAD üyesi Nesimi Özcan, Timtik ve Ünsal’ın adil yargılanma hakkı talebiyle ölüm orucunda olduğuna dikkat çekerek, avukatların dünyanın gözü önünde gerçekleşen hukuksuz bir yargılama sonucunda onlarca yıl hapis cezalarına çarptırıldıklarını ifade etti. Timtik ve Ünsal’ın bu adaletsizliği sineye çekmediklerini dile getiren Özcan, “Hukuk yoksa sözü direnişe bırakırız dediler ve canlarını bize emanet ettiler” dedi. Özcan, “Geçtiğimiz hafta Adli Tıp Kurumu tarafından ikisi için de hapishanede kalamayacaklarına dair rapor verildi. Bu raporun ardından tahliye edilmeleri gerekirken İstanbul 37’nci Ağır Ce<a Mahkemesi kararıyla hastaneye kaçırıldılar. Bu durum onları zorla müdahale tehdidi altında tutmaktır. Zorla müdahalenin sakat kalmalarına, hatta ölmelerine neden olabileceğini biliyoruz. Zorla müdahaleye maruz kalan Mustafa Koçak’ın bedenindeki 73 serum yarasından biliyoruz” diye anlattı.
Adalet isteği
Timtik ve Ünsal’ın iradeleri dışında hastanede tutulduklarına işaret eden Özcan, “İki avukat incelmiş bedenleriyle hapishane hücrelerinden kaçırılarak hastane hücrelerine getirildiler. 2 gün boyunca ne durumda olduklarını öğrenemedik” diye konuştu. Gerçekleştirilen mücadele neticesinde refakatçi taleplerinin kabul edildiğini söyleyen Özcan, “Onlar Ebru ve Aytaç’ı bizden uzak tutmak istedikçe biz sesimizi, soluğumuzu onlara ulaştırmaya çalışacağız. Onlar Ebru ve Aytaç’ı yalnız bırakmak istiyorlar. İşte biz hem Bakırköy Sadi Konuk Hastanesinde hem de Kanuni Sultan Süleyman Hastanesinde Ebru ve Aytaç’ın yanındayız. Onlar adalet talebini yok saymaya çalıştıkça biz daha çok adalet diye haykıracağız. Ebru ve Aytaç’ı yaşatacağız” ifadelerini kullandı.
Yaşamalarını istiyoruz
Ardından söz alan Timtik’in dayısı Yıldırım Tenis, yetkililerin adalet talebine kayıtsız kalmalarına tepki göstererek, “Yargıtay süreci derhal açılsın. Neyi bekletiyorlar artık. Ebru 35 kilonun altına düştü. Günden güne eriyor, ölmek üzere, biz yaşamasını istiyoruz. Ne zorluklarla büyüttük, ne zorluklarla yetiştirdik. Tek isteğimiz yaşamları” diye konuştu.
Ölüm orucunda yaşamını yitiren Mustafa Koçak’ın babası Hasan Koçak da, zorla müdahalenin Timtik ve Ünsal’ın ölümüne yol açabileceğini dile getirdi. Koçak, oğlunun da tek talebinin adalet olduğunu hatırlatarak, zorla müdahalenin oğlunun ölümüne yol açtığını, bu nedenle Timtik ve Ünsal’ın taleplerinin bir an önce kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
Açıklama, sloganlar eşliğinde son buldu.