Koronavirüs ile mücadele eden Kuzey ve Doğu Suriye Sağlık Komitesi yetkilisi Dr. Ciwan Mustafa, sağlık ekipmanlarının yetersiz olduğunu, Til Koçer kapısının açılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini söyledi
Elif Aydoğmuş/İstanbul
Kuzey ve Doğu Suriye’de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakaları, özerk yönetimin titiz kararları ile en az görülen bölgelerden biri. Ancak savaşın izlerini taşıyan bölgede sağlık ekipmanı ile ilgili sıkıntı yaşanıyor. Kuzey ve Doğu Suriye Sağlık Komitesi’nin paylaştığı verilere göre şimdiye kadar 40 kişi yaşamını yitirdi, vaka sayısı ise 609’a çıktı. Gazetemize konuşan Kuzey ve Doğu Suriye Sağlık Komitesi yetkililerinden Dr. Ciwan Mustafa, virüsün uzun süre bölgede görülmemesinin nedeninin Özerk Yönetim tarafından alınan sıkı tedbirler olduğunu söyledi.
Hastane eksik
Son bir ayda vaka sayılarının artmasına ilişkin konuşan Dr. Mustafa, “Sıkı denetimler alınmış olsa da Qamışlo havaalanı Suriye rejiminin elinde ve Özerk Yönetim orayı kontrol edemiyor. Kaçak geçişler oluyordu. İlk iki vaka da Şam’dan gelmişti” dedi. Sağlık çalışanları sayısının ve ekipmanlarının kısıtlı olduğuna dikkat çeken Dr. Mustafa, “Rojava’nın toplamında yoğun bakım yatağı 50’yi bulmaz. Qamışlo gibi bir yerde hastanemiz yok. Bir tane kalp göz hastanesi var, o da ihtisas hastanesi. Ciddi sıkıntı yaşıyoruz” diye kaydetti.
Kısıtlı imkanlara rağmen…
Hastane eksikliği nedeniyle pozitif vakaların çoğunu evlerinde karantina altında tuttuklarını söyleyen Dr. Mustafa, şöyle devam etti: “Karantina yerlerimiz var. Ancak buralarda daha çok dışardan gelenleri tutuyoruz. Buranın yerleşik halkı ise 14 günlük süreyi evlerinde geçiriyor. Evde ya da karantina merkezinde olanların her türlü ihtiyacı karşılanıyor. Evlerdeki karantina takibini Heyva Sor a Kurd yapıyor. Testleri 5 günde bir yapılıyor. Virüsün etkisi açıkçası burada çok yüksek değil. Hastalar süreci çok ağır geçirmiyor.”
‘Kit üretiyoruz’
Test kitler konusunda sıkıntı yaşamadıklarını belirten Dr. Mustafa, “Kendi ürettiğimiz antibody gibi testler var. Bir İsveç firmasıyla birlikte üretiyoruz. Koronavirüsten önce bakteriler üzerinde çalışıyorduk zaten. Korona başladığında bunun geliştirilebileceğini fark ettik ve geliştirdik. Çin’de 3 hastanede kullanıldı ve yüzde 85 oranında virüs tespit ediyor. Üstelik 30-60 saniye arasında kısa bir sürede sonucu çıkıyor. Tabii virüsün cinsini tespit etmiyor. Sadece sonuç pozitif çıktığı durumda biz 5 gün hastayı gözetim altında tutuyoruz. 5. günde koronavirüs belirtilerinden herhangi biri görüldüğünde ise tüm dünyanın kullandığı PCR testini kullanıyoruz. Qamışlo’ya bağlı bir beldede küçük bir laboratuvar oluşturduk. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) laboratuvardaki çalışmayı inceledikten sonra rejimden ziyade bizi esas alıyor. Biri yurtdışına çıkacaksa bize gönderiyor testini yapmamız için” diye konuştu.
Suyun kesilmesi sorun
Yine salgınla mücadelede hijyenin önemi büyük. Buna rağmen Türkiye tarafından Hesekê’nin sularının kesildiği sık sık basına yansıyor. “Hesekê’de çok ciddi su sıkıntısı yaşanıyor” diyen Dr. Mustafa, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Vaka sayısının en fazla olduğu yer Hesekê. Su yok, dezenfektan yok, dolayısıyla salgınla mücadelede önemli olan hijyen faktörü sağlanamıyor. Özerk Yönetim ve Suriye rejiminin su sorununu çözme çabası var. Özerk yönetim kuyu çalışmalarını sürdürüyor. Aldığımız bilgilere göre Özerk Yönetimin çalışmaları sonucu kısa bir süre sonra su sorunu kısmen de olsa çözülmüş olacak. Rejim de 17 su kuyusu açarak suyu vereceğini söyledi. Onların çalışmasının ne aşamada olduğunu bilmiyorum.”
Rejim engel oluyor
En büyük sıkıntılarının Til Koçer sınır kapısının kapalı olmasından kaynaklandığını belirten Dr. Mustafa, “Til Koçer’in kapalı olması başta WHO olmak üzere birçok yardım kuruluşunun getireceği malzemelerin bize ulaşmamasına neden oluyor. WHO’nun Suriye’deki ağı Şam rejimi ile çalışıyor. Şam rejimi de istediğimiz malzemeleri yeteri kadar almamızın önüne geçiyor. Hiçbir kuruluştan korona ile ilgili yeteri kadar destek alamıyoruz” diye vurguladı.
Uluslararası çağrı
Uluslararası kurumlara çağrıda bulunan Dr. Mustafa, sözlerini şöyle noktaladı: “Rojava açısından en önemli şey WHO ve diğer kuruluşların korona ile ilgili gerekli girişimleri yapıp malzeme ve ilaç konusunda destek sağlamaları. En büyük sıkıntımız tıbbi cihazları ilaçları alamıyoruz. Sorun sadece ekonomik değil bunları alacak para var ancak sınır kapısı yok. Dünya kamuoyuna çağrımız koalisyon güçlerine baskı yaparak Til Koçer kapısını açmalarını sağlamak. Bakın yoğun bakım üniteleri için cihazlar almamız gerekiyor, alamıyoruz. Suriye rejimi de sorun yaratıyor, oradan da getirtemiyoruz. Türkiye tarafı zaten kapalı. Sadece Til Koçer kapısı var ve eğer o açılırsa buradaki salgınla mücadelemiz daha güçlü şekilde ilerleyecektir.”