Türk Toraks Derneği’nin yöneticileri, İngilizce yayın yapan saygın tıp dergisi Lancet’a yazarak, Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye’deki ‘corona’ çalışmalarını engellediğini belirtti
Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı ‘corona’ kaynaklı ölüm istatistiklerinin ‘şüpheli olduğu’ savunulan yazıda, verilern doğru paylaşılmadığı ve şeffaf olunmadığı üzerinde duruldu. İstanbul özelinde, ‘corona’ dönemindeki ölüm istatistiklerinin önceki senelerdeki ortalamanın çok üstünde olduğu, ancak bakanlığın bildirdiği ‘corona’ ölümlerinin aradaki farkı kapatmadığı belirtildi
En az 1952 ölüm açıklanmadı
Dernek üyeleri, Türkiye’de ilk vakanın açıklandığı 11 Mart’tan 5 Temmuz tarihine kadarki dönemde İstanbul’da son dört seneki ortalamanın 4723 üstünde ölüm rakamına ulaşıldığını, bunun 2771’inin ‘corona’ kaynaklı olduğunu, bu dönemde en az 1952 ölümün kaynağının açıklanmadığını ifade etti.
Doktorlar, bu durumun Sağlık Bakanlığı’nın Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlama usullerine uymamasından kaynaklandığını belirtti.
Sağlık Bakanlığı şeffaf değil
Sağlık Bakanlığı’nın pandeminin başlangıcında kurulların oluşturulmasından tedavinin ele alınışına ve araştırmaların teşvik edilmesine kadar bir dizi adım attığını, ancak bakanlığın sürece ilişkin şeffaf olmamasından dolayı bu tablonun kısa sürede sağlık örgütleri ile kamu kurumları arasında gerilime dönüştüğü kaydedildi.
Bakanlığın en basit verileri paylaşmaktan imtina ettiği, işbirliğine yanaşmadığı ifade edildi. Son darbenin ise Covid-19’a yönelik araştırmaların Sağlık Bakanlığı’nın kontrolüne geçmesiyle yaşandığı dile getirildi. Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen yapılması planlanan her türlü ‘corona’ araştırmasının bakanlığa bildirilmesi gerektiği, ancak etik komitesince değerlendirildikten sonra buna izin verildiği belirtildi.
Çalışmalarımıza açıklama getirilmeden ret veriliyor
Türk Toraks Derneği’nin bazı çalışmaları da dahil olmak üzere, bazı geniş çaplı, çok katılımcılı çalışmaların hiçbir açıklama getirilmeden reddedildiği ifade edildi. Yasalarda ise bu durumun aksinin yazıldığı, araştırma önerilerinin bağımsız etik kurullarca değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
Yazıda son olarak, göğüs hastalıkları alanında çalışan tıp doktorları ve bilim insanları olarak Sağlık Bakanlığı’nın kısıtlamalarından duyulan endişeler dile getirilirken, yetkililerin bu uygulamalardan geri adım atması istendi.
Açıklamanın tamamı için tıklayınız
HABER MERKEZİ