Hükümet yurttaşlara ‘Evde kal’ diyor ancak işçiler koronavirüs tehdidine rağmen çalışmak zorunda kalıyor. Gazetemize konuşan Limter-İş Genel Sekreteri Hakkı Demiral, “İnsanları eve kapattınız ama tersanelerdeki emekçiler virüs ile koyun koyuna. Eğer işçiler bu virüsü kaparsa patır patır ölür” dedi
Yadigar Aygün/İstanbul
Yoğun ve kalabalık ortamda çalışmak zorunda kalan tersane işçilerinin bazılarında koronovirüs tespit edildi. Gemi Yapımı ve Deniz Taşımacılığı, Ardiyecilik ve Antrepoculuk İşçileri Sendikası (Limter-İş) Genel Sekreteri ve tersane işçisi Hakkı Demiral, tersane işçilerinin ağır ve kötü çalışma koşullarından kaynaklı olarak meslek hastalıkları olduğuna dikkat çekerek, işçilerin koronovirüse yakalanırsa kurtulma şansının olmadığını söyledi.
‘İşçilere koronovirüs bulaştı’
Yoğun ve kalabalık ortamda çalışmak zorunda kalan tersane işçilerinde koronovirüs tespit edildiğini söyleyen Demiral, tersane işçilerinin risk altında olduğunun altını çizdi. Demiral, “Tuzla Tersanesi’nde on işçi arkadaşımızda virüs tespit edildi. Arkadaşlarımız çeşitli hastanelerde. Tuzla ve Yalova tersane bölgesi çoğunlukla tamir yoğunluklu çalışan ve sürekli yabancı gemilerin geldiği bölge. Yabancı ülkelerden gelen gemilerde çalışanlar ne kadar kontrolden geçiyor, ne kadar sağlık testi yapılıp yapılmadığı belirgin değil. Tersane ortamında kalabalık ve dip dibe çalışıyoruz. Tersanelerdeki işlere ara verilmelidir. Bu salgının önünü kesin. Bu salgın, tatil ettiğiniz okullardaki çocuklarımıza, 65 yaş üzerindeki yaşlılarımıza bizlerden bulaşacak. İnsanları eve kapattınız ama biz tersanelerdeki emekçiler virüs ile koyun koyuna yaşıyoruz. Akşama virüsü eve götürüyoruz. Çocuklarımız, ailelerimiz, sevdiklerimiz, semtlerimiz risk altında. Tersane işçilerinin yüzde 98’i taşeron işçi, yüzde 2’si ancak kadrolu olarak çalışıyor. Taşeronda çalışan tersane işçileri şu anda işsizlikle yüz yüze. Kadrolu çalışan işçilerin ise büyük kesimi idari izin altında yıllık iznini kullandırıyorlar. Taşeron işçileri ‘İş azalıyor ekonomik kriz var’ gerekçesiyle yavaş yavaş işten çıkarılmaya başlandılar”dedi.
‘Hiçbir test tahlil yapılmıyor’
Tersanelerde koronovirüs tespit edilmesine rağmen yetkililerin herhangi bir önlem almadığına dikkat çeken Demiral, “Tuzla Tersanesi’nde 4 gündür işe gelmeyen bir arkadaşımızın virüse yakalandığını öğrendik. Arkadaşımızın çalıştığı bölümü hastaneye bildirdik. Yetkililer ne gelip test ettiler ne izole ettiler. Herhangi bir çalışma yapmadılar. Arkadaşlarımız ‘Gribim, başım ağrıyor, öksürüyorum’ şikayetiyle hastaneye gidiyor. Eğer ateşleri yoksa koronovirüs testi yapmıyorlar. ‘Gribal enfeksiyon geçiriyorsun’ deniliyor. Hiçbir test, tahlil yapmadan, tanı koymadan nasıl koronovirüs tespit edilecek. Sadece ateş ölçerek tespit edilemez” diye konuştu.
‘İşçilerin iyileşme şansı olmaz’
Tersane işçilerinin ağır ve kötü çalışma koşullarından kaynaklı meslek hastalıkları olduğunu belirten Demirel, koronovirüs açısından çok riskli bir ortam olduğunu dile getirdi. Demiral, “Tersaneler işçilerinde meslek hastalıklarından kaynaklı olarak üst solunum yolu hastalıkları çok yaygın. Pek çok hastalığı olan arkadaşlarımız var. İşçilerin kimi tansiyon hastası, kimi kalp hastası. Solunum yetmezliği, kalp yetmezliği gibi meslek hastalıklarıyla yüz yüzeyiz. Eğer tersane işçileri bu virüsü kaparlarsa hiç yaş sınırına bakmadan hepsi patır patır ölür. Hiç iyileşme şansı olmaz. Çünkü hepimizde mesleki hastalık var. Bunu yetkililer de biliyor. Sanki tersane işçileri bu memleketin insanı değil. Biz işçileri birer meta, birer malzeme gibi algılayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Böyle kötü bir durumdayız. Bunların giderilmesini ve bir an önce sesimizin duyulmasını istiyoruz” dedi.
‘İşsizlik Fonu işçinin hakkı’
Koronovirüse karşı açıklanan ekonomik paketin işçileri değil sermaye güçlerini koruduğunun altını çizen Demiral, İşsizlik Fonu’nda biriken paraların sermaye güçlerine değil işçilere harcanması gerektiğine dikkat çekti. Demiral, “Patronlara yüz milyarlık bir bütçe ayırdınız. İşçilere bir bütçe ayrılmadı. İşçilerin hakkı olan İşsizlik Fonu’nda 137 milyar bütçe var. Bu bütçeyi kanala, köprüye değil işçilerin yaşam hakkı için işçilere ödeyin. Tersanelerde işlere ara verin. İşçilerin maaşını işsizlik fonundan karşılayın. İşsizlik fonundan yaralanma gününü ortadan kaldırın. Limter-İş Sendikası olarak hükümete, tersane patronlarına taşeronlara çağrı yaptık. Eğer tersane patronları tersane işçilerini değişik sebepler ile işten çıkarırlarsa, biz işçileri ölüme terk ederlerse yaşam hakkı grevini hayata geçireceğiz. Ölüme terk edilmesine göz yummayacağız. Koronovirüs, Tuzla ve Yalova tersanelerde yaşanan bir sorun değil. Ülkenin bütün emekçileri bu sorunla karşı karşıya. Deride çalışan da, metal atölyelerinde çalışanlar da, inşaatlarda çalışanlar da. Bütün işçiler risk altında” diye belirtti.
Demiral’e para cezası
Hakkı Demiral’e Tuzla’da Tersane bölgesinde işçilere koronovirüse karşı yaşam haklarını ve işçi haklarını savunmak için yaptığı çağrıdan dolayı 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu ve Emre Aykırı Davranıştan dolayı 392 TL para cezası kesildi.