Tahliye kararı verildiği gün cezaevinde yaşamını yitiren Serhat Temizer’in annesi Kıymet Temizer, ‘Çocuk yaşında birçok işkenceye maruz kaldı ama boyun eğmedi. Oğlumun davasının takipçisi olacağım’ dedi
Serhat Temizer, 7 Kasım 2017 tarihinde Colemêrg’de (Hakkari) tutuklandı ve 7 Kasım 2019’da tahliye edildi. 6 Mart 2021’de “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddiasıyla yeniden tutuklanan Temizer’in 18 Ekim’de karar duruşması görüldü. 22 yaşındaki epilepsi hastası Temizer, duruşma için tutulduğu Erzurum Dumlu 2 Nolu Kapalı Cezaevi’nden Colemêrg’e getirildi.
Hakkari 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, “suça sürüklenen çocuk” kapsamında “örgüt üyeliğinden” Temizer’e 4 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Temizer hakkında “uzun tutukluluk” gerekçesiyle tahliye kararı da verildi. Temizer, tahliye kararı sonrası götürüldüğü Van F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 19 Ekim’de şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Cezaevi idaresi, Temizer’in fenalaştıktan sonra hayatını kaybettiğini iddia etti. Aile ve avukatlar, olaydan sonra Temizer’in ihmal sonucu hayatını kaybettiğini belirtti.
15 yaşında ilk cezaevi
Temizer, 25 Şubat 2002 tarihinde Wan’da 10 kişilik yurtsever bir ailede doğdu. Evin 4’üncü çocuğu olan Temizer, henüz 7 yaşında iken ailesiyle birlikte Colemêrg’e taşındı. İlk ve orta öğrenimini burada tamamlayan Temizer de diğer çocuklar gibi polis ve asker baskısından nasibini aldı. Temizer’in ağabeyinin PKK’ye katılması üzerine aileye dönük baskılar arttı. Sık sık evleri basılan Temizer, bir dönem gençlik çalışmalarında yer aldı. Temizer, henüz 15 yaşındayken ilk cezaevi sürecini yaşadı.
‘Sessiz kalamayız’
Temizer’in annesi Kıymet Temizer, 8 çocuğunu yoksulluk ve birçok imkânsızlıkla büyüttüğünü belirterek, oğlunun orta öğrenimi tamamlandıktan sonra kimi iddialar üzerine 2017 yılında gözaltına alınarak tutuklandığını belirtti. Anne Temizer, “Oğlum tüm baskı ve zulüm politikalarına rağmen mücadelesinden geri adım atmadı. Diline, kültürüne son damlasına kadar sahip çıktı. Oğluma hep korumacı yaklaşırdım” dedi. Oğluyla bir anısına değinen Anne Temizer, “Oğlum bana hep, ‘Anne bize yapılan bir haksızlık var. Bu zulme karşı sessiz kalamayız ve kalmamalıyız. Tüm arkadaşlarım, yoldaşlarım başta olmak üzere Kürt gençlerine her gün işkence ediliyor. Böyle sessiz kalarak bir yere varamayız. Dilimizi, kültürümüzü ve mücadelemizi özgürlüğe kavuşturmalıyız’ derdi. Bu sözleri ise henüz 12 yaşında iken söyledi. Ben, ise hep ona çocuk olduğunu yaşından büyük işlere kalkışmamasını söylerdim ama o davasında ısrarcıydı” diye belirtti.
‘Zulme boyun eğmezdi’
Oğlu Serhat’ın çevresindeki herkese güven veren bir yoldaş olduğunu ifade eden anne Temizer, “Çevresindeki herkese karşı neşe doluydu. Herkes onu çok seviyordu. Yaşamını yitirdiğinden bu yana sevenleri çok olduğunu gelen arama ve taziye ziyaretlerinde de belli oldu. Dik duruşlu bir evlattı. Kimseden korkmaz ve çekinmezdi. Zulme ve haksızlığa karşı asla boyun eğmezdi. Kimseye karşı haksızlığı kabul etmezdi. Çok barışçıl ve birleştirici bir kişiliği vardı. En çok da ülkesini ve yaşam sürdürdüğü toprakları çok severdi. O küçük yaşına rağmen bizlere nasihat verir, mücadeleye bağlı olmamızı isterdi” dedi.
‘Ne oldu bilmiyoruz’
Anne Temizer, şunları söyledi: “Tahliye olan bir insanın ailesine sağ salim teslim edilmesi gerekirken, cezaevine götürülüp tekli hücreye atıldı. Oğlumun cezaevi işlemleri bitene kadar misafirhane de tutulması gerekiyordu. Ama ne yazık ki halen oğlumun nasıl öldüğünü ya da öldürüldüğünü bilmiyoruz. Hastanedeki doktor bize, ‘ölü olarak getirildi’ dedi. Cezaevi ise, ‘yolda rahatsızlanarak hastaneye götürüldü’ dedi. Halen sebebini bilmiyoruz. Canımızı çok acıttılar. Bizler de ailesi olarak bu acıyı davasına ve mücadelesine sahip çıkarak dindireceğiz” diye konuştu.
‘Mücadelesiyle gurur duyuyoruz’
Anne Temizer, oğlunun onurlu bir yolda yaşamını yitirdiği bu nedenle mücadelesinden gurur duyduklarını belirtti. Temizer, “Serhat’ın mücadelesiyle başımız diktir. Ne uyuşturucu ne fuhuş ne de hırsızlık gibi yüzümüzü kızartacak bir yolda yaşamını yitirdi. Binlerce kez şükürler olsun” dedi. Oğlunun Erzirom’daki cezaevine sürgün edilmesi ve maddi imkansızlıklar nedeniyle en son yaklaşık 1 yıl önce görüşüne gittiğini dile getiren Temizer, “Her hafta çarşamba günleri telefonla konuşuyorduk. Tahliye edileceği gün de gayet moralliydi” dedi.
‘Davanın peşini bırakmayacağız’
Henüz tutuklanmadan önce sürekli saz ve gitar gibi enstrümanlar çaldığını söyleyen anne Temizer, Hozan Serhat ve Seyda Perinçek gibi Kürt sanatçıları örnek aldığını ifade etti. Temizer, “İçindeki, özgürlük hüznünü sazıyla dile getiriyordu. Henüz çocuktu, dileklerine ve hayallerine kavuşmadan yaşamını yitirdi. Çocuk yaşında birçok işkenceye maruz kaldı. Ama yine de boyun eğmedi. Oğlumun davasının takipçisi olacağım. Gerçekler ortaya çıkana dek de bu işin peşini bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Haber: Mazlum Engindeniz / MA