Mersin il binalarına yapılan polis baskını ve açlık grevi eylemcilerinin gözaltına alınmasına tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Leyla Güven’in eyleminde 26 gün geride kaldığını ve bugün hala bu konuda birçok kesimin sessiz olduğunu üzülerek gördüklerini ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, bir dizi temaslar kapsamında bulunduğu Mersin’de basın çalışanlarıyla bir araya geldi. Nobel Otel’de gazetecilere konuşan Temelli’ye milletvekilleri Meral Danış Beştaş ve Kemal Peköz’de eşlik etti. Mersin il binalarına yapılan polis baskını ve açlık grevinde olan partililerin gözaltına alınmasına tepki gösteren Temelli, Kürt sorunun çözüm adresinin PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunu ifade etti.
‘Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt meselesidir’
Türkiye’nin en önemli sorunun Kürt meselesi olduğuna dikkat çeken Temelli, “Kürt meselesinde bir çözüm geliştirmedikçe, Kürt meselesinde çözüme yönelik yol alınmadıkça, Türkiye’nin bütün sorunları da çözümsüz kaldığını geçmişteki deneyimlerimizden çok iyi biliyoruz. Kürt meselesinin çözüm adresi de çok nettir, İmralı’dır, Sayın Öcalan’dır. Halkların Demokratik Partisi olarak bir an önce tecridin sonlanmasını istiyoruz. Bu tecrit bir an önce son bulmalı. Sayın önce ilk adım olarak avukatlarıyla görüşmeli. Tecrit koşulları bir an önce ortadan kaldırılmalıdır” diye belirtti.
‘Güven konusunda birçok kesim hala sessiz’
DTK Eş Başkanı Leyla Güven’in açlık grevinin 26’ncı gününde olduğunu hatırlatan Temelli, “26 gün çok uzun bir süredir. 26 gün boyunca bütün Türkiye kamuoyunu, bütün demokratik kesimleri bu konuda duyarlı olmaya davet ettik. 26 gün geride kaldı. Bugün hala bu konuda birçok kesimin sessiz olduğunu üzülerek görüyoruz. Leyla Güven’nin kendisine yönelik bir talebi yoktur. Tam tersine Türkiye’nin en kronik sorunu, en ciddi sorununa dikkat çekmek amaçlıdır. İmralı tecridinin sonlanmasına yöneliktir. Bu eylem, bu itiraz çok önemlidir. Türkiye siyaseti açısından çok önemlidir. Türkiye’de bugün içine sıkıştırıldığımız durumdan çıkmak için atılmış çok ciddi bir adımdır” dedi.
‘İktidar kanun tanımaz tavrından vazgeçmeli’
En demokratik haklarını kullanan 10 partilinin gözaltına alındığına dikkat çeken Temelli, “Bu eylemi Leyla Güven’i yalnız bırakmamak adına çeşitli illerde arkadaşlarımız açlık grevinde bulunmaktadır. Kamuoyunun dikkatini çekmek için demokratik eylemlere girmektedirler. Dün Mersin’de olduğu gibi il binalarımız ablukaya alınıyor. Dün 10 arkadaşımız gözaltına alındı. Bu baskılara bir an önce son verilmelidir. İktidar bu kanun tanımaz tavrından vazgeçmelidir. İktidar hukuk ve yasa tanımaz halde HDP’ye saldırmaya, HDP’yi düşmanlaştırmaya ve en temel demokratik hak savunusunu düşmanlaştırmaya devam etmektedir. Arkadaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İçişleri Bakanı suç işliyor’
İçişleri Bakanı sabah akşam suç işlediğini söyleyen Temelli, “HDP’yi düşmanlaştıran ve HDP’yi hedef gösteren açıklamalarda bulunmaktadır. Ağrı’ya gitmiş ve yine HDP’ye karşı konuşmuş, bunu yaparken bir hakikati de dile getirmiş. Ağrı’da ‘ne olur’ diye yalvararak ‘bu kazanımlara son vermeyin’ demiştir. Kazanım dediği kayyumdur. Kayyumu savunmak aczin en büyüğüdür, kanuna karşı işlenmiş suçtur. Suruç’ta olduğu gibi suçu övmeye ve suçluları korumaya devam etmektedir. Bu bakanın bir an önce istifa etmesi ve yerine birinin getirilmesi çağrısı yapıyoruz” diye belirtti.
Yerel seçim için ittifak çağrısı
4 ay sonra Türkiye’nin kaderini değiştirecek bir seçime gittiklerini ifade eden Temelli konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümet kaybedeceğinin farkında, kayyumların sökülüp atılacağını gören hükümet kendi seçim kampanyasını başlatmıştır. Her türlü hak talebine bu denli saldırmasının nedeni, HDP’ye yönelik kolluk güçlerinin ve emniyetin saldırıya geçmesinin nedeni Erdoğan’ın seçim kampanyasından başka bir şey değildir. Bütün demokrasi güçlerine, demokratik kitle örgütlerine ve muhalefet partilerine çağrımız bu yöndedir. Gelin bu faşist zihniyetten kurtulmak için güçlü bir şekilde yana yana gelelim, halklarımızın sesine kulak verelim, Türkiye’yi demokratikleştirmek için güçlü bir adım atalım.”
‘Tüm Türkiye’de seçimlere gireceğiz’
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Temelli, seçim çalışmalarına ve ittifak tartışmalarına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “Fizibilite raporlarımız hazırlandı, komisyonlarımız kuruldu. Tüm Türkiye’de seçimlere gireceğiz. Ama belli yerlerde, istisna teşkil eden yerlerde, herhangi bir partinin tek başına kazanamayacağı yerlerde bu iktidarı geriletmek ve bu iktidardan Türkiye’yi kurtarmak için yan yana gelmekten daha doğal bir şey olamaz. Ortak adaylar belirlemek, demokrasi ve emekten yana tercihte bulunacak seçenekleri açığa çıkarmak, yerinden ve demokratik yönetime katkı sunmak önceliğimizdir. Bizler böyle çalışmalar yapıyoruz. Mersin özelinde de, İstanbul özelinde de bu tür çalışmalarımız var. Tek başına hiçbir partinin kazanamayacağı yerlerde demokratik seçenekleri değerlendirmek zorundayız. Bu bizim en önemli sorumluluğumuz.
‘Tüm kadınlar siyasete diyoruz’
Kadına yönelik şiddete de değinen Temelli, HDP’nin bir kadın partisi olduğunu, kadın cinayetlerine ve eşitsizliklere karşı mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek, “Bu iktidar 17 yıldır kadına karşı eşitsiz bir kültürün gelişmesine neden olmuştur. Bu iktidarın eril zihniyeti beslediğini görüyoruz. Bu konuya dair önerimiz şudur: Tüm kadınlar siyasete diyoruz. Eşit temsiliyetin yolu hak mücadelesinden geçiyor, kadınların en ön sırada yer almasından geçiyor. Yine bu İçişleri Bakanı denilen zat, 25 Kasım’da polislerin kadınlara saldırmasına neden olmuştur, sonra da çıkıp demiştir ki ‘kadınlar polise saldırmıştır’ Bu zihniyete son vermeden kadına yönelik şiddete son vermenin de imkanı yoktur” diye konuştu.
Kaynak: MA