İl eşbaşkanlar toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli yerel seçimler için 7/24 çalışacaklarını söyledi. HDP’li milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelerede değinen Temelli “Ülkede hukukun üstünlüğü değil, Saray’ın üstünlüğü var. Yargı vesayet altındadır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, genel merkez binasında partisinin il eşbaşkanları toplantısı öncesi gündemdeki konuları değerlendirdi. İl eşbaşkanlarına seslenen Temelli, yerel seçimlere ilişkin önemli bir etabı başlatacaklarını belirterek, yerel seçimleri birlikte planlayacaklarını söyledi. Temelli, “Yoğun bir faaliyet yürüteceğiz. Bunun için bu süreyi iyi planlamak durumundayız. Karşı karşıya kaldığımız durum sadece yerel seçim planlaması değil, faşizmden kurtulma mücadelesidir” dedi.
Seçimlerden öte ülkenin baskı ortamından kurtulmasın gerektiğini ifade eden Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her yer sorun kaynıyor. Kördüğüme dönüşmüş durumda, bütün Türkiye halkları bu sorunların altında inliyor. Bu sorunların müsebbibi bu iktidardır. İktidar bu sorunlardan ve çözümsüzlükten beslenerek, ayakta durma ve iktidarını sürdürme amacındadır. Bunun için savaşı sürdürerek iktidarını sürdürmek istemektedir. Emek sömürüsü had safhadadır.”
‘Türkiye Suriye’den de çekilsin’
Temelli, barış çağrılarının sadece Türkiye’ye değil Ortadoğu’ya yönelik olduğunu da söyleyerek, “Libya’daki görüşmelerden Türkiye çekilmiş. Diğer ülkeler Türkiye’nin çekilmesinin çözüme dönük bir olumsuzluk yaratamayacağını söylüyor. İyi ki Türkiye çekildi, çözüm gerçekleşebilir diyor. Biz aynı şeyi Suriye’de de bekliyoruz. Eğer Türkiye bu görüşmelerden çekilirse çözüm gelişebilir. Türkiye’yi İdlib’den başlayarak çözümsüzlük dayatmaktadır. Bunu yaparken Rojava’ya yönelik bir tehdit dili, düşmanlık dili geliştiriyor; Kürt sorunun çözümüne yönelik adım atılmasını engelliyor. Türkiye halklarının adım atmasını engelliyor” dedi.
‘Yargı vesayet altında’
HDP’li milletvekilleri hakkında hazırlanan fezlekelere dikkat çeken Temelli, yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını belirtti. Temelli, “Bu ülkede hukukun üstünlüğü değil, Saray’ın üstünlüğü var. Yargı vesayet altındadır. Bunu özellikle HDP ile ilgili davalarda ve bize yönelik hazırlanan fezlekelerde görebilirsiniz. FETÖ’cü yargının fezlekeleriyle 6 binden fazla arkadaşımız, 146 gazeteci tutsaktır, öğrenciler tutsaktır. Arkadaşlarımız siyaset yaptığı için tutukludur. Siyaset yargıyı ele geçirmiş. Siyaset dediğimiz şey Saray ve otoriter rejimidir” dedi.
‘Önemli bir adım attı’
Tutuklu DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için girdiği açlık grevi eyleminin, Türkiye’nin özgürleşmesi için önemli bir adım olduğuna işaret eden Temelli, “Türkiye halklarını bir mücadeleye ve Türkiye’yi tecritten kurtulmaya davet etmektedir. Türkiye’de soruna el atsanız orada bu ceberut iktidarın nasıl bir talan siyaseti yaptığını görmeniz mümkün. 100 günlük icraatlarından sonra yeni bir 100 gün program açıklayacağını söylediler. Bu 100 günde başarı olarak gösterdikleri iki başlık var. Yaptıkları tanklar, denize indirdikleri gemiler; yani savaştır. AKP döneminde 113 cezaevi yapılmış ve yeni dönemde 40 yeni cezaevi planlamış” şeklinde konuştu.
‘Bütçe hakkı tümüyle gasp edildi’
Temelli, sözlerini şöyle sürdürdü: “ÖSO çeteleri bu zeyitnilere çökmüş ve 70 bin ton zeytin ticarete yapılıyor. Türkiye’nin içine sürüklendiği durum budur. Bütçe hakkının tümüyle gasp edildiği, Türkiye halklarının herhangi bir derdine derman olmadığı gözlemliyoruz. Daha fazla yolsuzluk daha fazla işsizlik ve yoksulluk var. Ama buna karşı yeni araç alımları, Sarayın durumunu iyileştirme ve bir de tabi kadrolaşma. 10 bin yeni bekçi alınıyor. İşsizlikle mücadale etme gibi bir derdimiz yok. Bize hizmet eden kadroları alırız ve bununla halkın üzerinde zapturapt kurarız.”
‘7/24 çalışacağız’
Temelli, ülkenin genel fotoğrafını değerlendirdiğinde çok ciddi sorunların olduğunu belirterek, şu çağrıda bulundu: “Bütün kesimleri, kadınları, emekçileri yan yana gelmeye ve bu otoriter rejimden kurtulmaya davet ediyoruz. Bu gerçekleşebilirse demokrasi ve barış konusunda güçlü bir adım atılabilecek, bu sorunlardan kurtulabileceklerdir. Yerel seçimlerde büyük bir demokrasi mücadelesi başlatmak istiyoruz. 24 Haziran’da anayasal diktatörlüğün önüne geçtik. Çağrımız tüm muhalefetedir. Halkımızın yol göstericiliği bizim için rehberdir. 4 buçuk ay gibi bir süremiz var. Tüm parti teşkilatımız bu süreyi en iyi şekilde değerlendireceği konusunda hiç şüphemiz yok. 7/24 çalışacağız ve kayyumları tarihin çöplüğüne süpürüp atacağız.”
HABER MERKEZİ